İşte Soylu'nun 'es geçtiği' belge; İstanbul Koruma Komisyonu Peker'e koruma verilmesini reddetmiş!

Sedat Peker'e polis koruması ile ilgili konuşan Süleyma Soylu'nun açıklamalarından sonra, isimlerini verdiği dönemin Kadıköy İlçe Emniyet Müdürü Nurettin Demir ile İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü Özgür Taşdemir'in süreçle ilgisinin olmadığı anlaşıldı.

İçişleri Süleyman Soylu 25 Mayıs akşamı Habertürk TV'de katıldığı programdaki açıklamaların bir bölümünde, organize suç örgütü liderine verilen resmi polis koruması hakkında bilgiler aktarmıştı.

Canlı yayına Ankara'dan özel olarak İstanbul'a gelen Emniyet Genel Müdür yardımcıları ile bazı daire başkanlarından oluşan kadro ile katılan Soylu, kendisiyle ilgili hakaret içeren açıklamalar yapan organize suç örgütü liderine verilen korumayı kaldırdığını açıklamıştı.

Soylu'nun açıklamasından birkaç gün sonra Anadolu Ajansı, İçişleri Bakanı'nın sözlerini esas alan özel haberini abonelerine servis etti. Ajans, haberinde suç örgütü liderine yakın koruma verilmesinde FETÖ izi bulunduğunu öne sürdü.

T24'ten Tolga Şardan konuya dair kaleme aldığı yazıda, "Zaten Soylu da açıklamalarında aynı iddiayı gündeme getirip koruma verilmesinde sorumlulukları bulunduğunu belirttiği dönemin İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Emniyet Müdürü Vali Selami Altınok ve Terörle Mücadele Şubesi'nden sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan'ın adını verdi. Açıklama ve verdiği isimlerle Soylu, söz konusu üç kamu görevlisini dolaylı olarak FETÖ'cü olduğu mesajını vermiş oldu." ifadelerini kullandı.

Soylu'nun bahsettiği isimlerin süreçle ilgisinin olmadığını yazan Şardan, "Soylu'nun açıklamalarından sonra isimlerini verdiği dönemin Kadıköy İlçe Emniyet Müdürü Nurettin Demir ile İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü Özgür Taşdemir'in süreçle ilgisinin olmadığı anlaşıldı! Bakan'ın "FETÖ'yle bağlantılı" dediği Demir'in, organize suç örgütü liderine koruma verildiği dönemde çoktan görevden alınıp ihraç edildiği, Taşdemir'in ise henüz emniyet amiri rütbesiyle Terörle Mücadele Şubesi'nde olduğu ortaya çıktı! Yani Soylu isimleri ve süreci karıştırmıştı. Kaldı ki, "Koruma kararını kaldırdım" dediği suç örgütü liderinin koruma kararının uzatılmasında ve yurt dışına çıkarken yanında götürdüğü polisin yurt dışı görev onayında kendisinin imzası ve onayı mevcuttu!" dedi.

Tolga Şardan'ın yazısının devamı şöyle;

"Büyüteç'te bu olaya yeni boyut kazandıracak önemli bir belgedeki bilgileri okurların ilgisine sunuyorum.

Ne demişti İçişleri Bakanı?

"Sedat Peker'e 2015'te resmi koruma kararı verildi."

Şimdi elimdeki belgeye bakıyorum, belge, bir komisyon kararına ait tutanak.

Komisyonun adı İstanbul Valiliği İl Koruma Komisyonu.

Görevi ise, dilekçe ile valiliğe başvuran kişiler hakkında koruma kararı alınıp alınmaması konusunda ilk derece kararları almak.

Oy birliği ile ret

Komisyonun karar tarihi Ocak 2015.

Yani Bakan Soylu'nun "2015'te koruma kararı verildi" dediği ve suç örgütü liderine koruma verilmesinden önce.

Komisyon bir başkan ve sekiz üyeden oluşuyor. Komisyon başkanı dönemin İstanbul Vali Yardımcısı. Üyeler ise, İstanbul Garnizon Komutanlığı, MİT İstanbul Bölge Başkanlığı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı, İstanbul Merkez Komutanlığı'ndan üst düzey kamu görevlileri. Asker ve sivil görevlilerin tamamı bağlı oldukları kurumların terörle mücadele ve istihbarat birimlerinde görevli.

Komisyonun hakkında karar aldığı isim malum, halen yurt dışından video yayınlar yapan suç örgütü lideri Sedat Peker.

Şimdi belgedeki yazıyı olduğu gibi buraya alıntılıyorum:

"Yukarıda adı, soyadı ve unvanı (Sedat Peker / Vatandaş) yazılı kişinin, 'Koruma altına alınmasına gerek olmadığına' Koruma Hizmetleri Yönetmeliği'nin (10, 11, 15, 16, 17, 18, 19.) maddeleri uyarınca oy birliğiyle karar verilmiştir."

Bu cümlenin anlamı şu oluyor: Devlet, Peker'in koruma talebi başvurusunu uygun görmedi!"

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN