İŞTE AK PARTİ'NİN KÖŞK FORMÜLÜ! PLAN NASIL İŞLEYECEK?
Erdoğan bugünkü haliyle cumhurbaşkanlığına razı olsa bile vekiller karşı çıkar.
Taraf yazarı Melih Altınok Burhan Kuzu ile ismini açıklamadığı bir AK Partili vekilin sözlerine dayandırdığı yazıda, AK Parti’nin Köşk formülünün hazır olduğunu yazdı.
Altınok’un köşesinde belirttiğine göre milletvekillerinin tamamına yakını, Erdoğan’dan sonra AK Parti’nin çekim gücünü ve etkinliğini kaybedeceğinin farkında. Bu yüzden de Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı’nı bugünkü haliyle kabul etse de milletvekilleri bunu istemeyecek. AK Partili vekilin Taraf yazarına anlattığına belirttiğine göre vekiller bu sorunun "partili cumhurbaşkanlığı" yoluyla çözülebileceğine inanıyor.
İşte Altınok’un Taraf’taki o haberi;
Başbakan Erdoğan ve kurmayları, yarı ve tam başkanlık sisteminin yanı sıra partili cumhurbaşkanlığı modelinin de olasılıklar arasında olduğunu açıklasa da, AKP içindeki olası alternatif büyük oranda şekillenmiş durumda. Partinin kurmaylarının konuyla ilgili açıklamalarının yanı sıra, içerdeki tartışmalarda da eğilim partili cumhurbaşkanlığı modelinden yana. Bunun iki somut nedeni var. Birincisi partili cumhurbakanlığı modelinin, başkanlık ve yarı başkanlık sistemlerine göre daha kolay yaşama geçirilebilir olması ve köklü bir anayasal değişiklik gerektirmemesi.
MADDE DEĞİŞİKLİĞİ ÇÖZER
İkincisi ise, muhalefetin ve koltuğunu bıraktıktan sonra partideki dengeleri etkilemesi muhtemel Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bu alternatifi daha kolay benimseyeceğinin düşünülmesi. Erdoğansız bir AKP’nin eski güçlü konumunu uzun süre muhafaza edemeyeceğini düşünen milletvekillerin tercihi de ağırlıklı olarak bu yönde. Erdoğan’ın konuyu araştırması için bizzat görevlendirdiği TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, gönlündeki modelin başkanlık olduğunu söylese de açıklamalarında daha gerçekçi bir yaklaşım sergiliyor.
O MADDE DEĞİŞİRSE ÇÖZÜLÜR
Konunun, yeni anayasa çalışmalarında kuvvetler ayrılığı başlığı açıldığında gündeme geleceğini belirten Kuzu, düğümün anayasanın "Cumhurbaşkanı’nın partisi ile bağı kesilir" şeklindeki maddesinin değiştirilmesiyle çözülebileceği görüşünde. Partinin konuyla alakalı diğer hukukçu kurmaylarından Bekir Bozdağ da Başbakan’ın ve partililerin genel görüşünü yansıtan bu alternatifi cumhuriyetin ilk dönemindeki uygulamalardan verdiği örneklerle destekliyor.
VEKİLLER PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI’NI İSTİYOR
Başbakan’ın Cumhurbaşkanlığı’na aday olması durumunda, zaten AKP Genel Başkanı sıfatını taşıyacağını ve kampanyasını da tek başına yürütmeyeceğini kaydeden bir AKP’li vekil, parti kulislerindeki eğilimi şu söyle anlatıyor: "AK Parti milletvekillerinin tümü Tayyip Bey’siz bir partinin bugünkü etkinliğini ve çekim merkezi konumu koruyamayacağının farkında. Bu yüzden Sayın Başbakan bugünkü konumuyla cumhurbaşkanlığına razı olsa bile buna en başında milletvekilleri karşı çıkar. Muhalefetin karşıtlığını büyük oranda kıracak, kamuoyunun bazı kesimlerindeki yersiz de olsa kaygıları giderecek en mantıklı ve uygulanabilir formül de partili cumhurbaşkanlığı olacak. Zaten partideki tartışmalarda da kısa vadede başka bir formülün üzerinde durulmuyor. Aslında bu bir anlamda malumun da ilanı olacak. Sayın Gül, Başbakan sonrası AK Parti için hâlâ en güçlü aday. Adı geçen diğer isimler partiyi birarada tutamaz. Yalnızca bugün değil, ta başından beri başkanlık sistemine karşı olan Gül’ün de bu formülünü benimseyeceği kanaatindeyim."
Altınok’un köşesinde belirttiğine göre milletvekillerinin tamamına yakını, Erdoğan’dan sonra AK Parti’nin çekim gücünü ve etkinliğini kaybedeceğinin farkında. Bu yüzden de Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı’nı bugünkü haliyle kabul etse de milletvekilleri bunu istemeyecek. AK Partili vekilin Taraf yazarına anlattığına belirttiğine göre vekiller bu sorunun "partili cumhurbaşkanlığı" yoluyla çözülebileceğine inanıyor.
İşte Altınok’un Taraf’taki o haberi;
Başbakan Erdoğan ve kurmayları, yarı ve tam başkanlık sisteminin yanı sıra partili cumhurbaşkanlığı modelinin de olasılıklar arasında olduğunu açıklasa da, AKP içindeki olası alternatif büyük oranda şekillenmiş durumda. Partinin kurmaylarının konuyla ilgili açıklamalarının yanı sıra, içerdeki tartışmalarda da eğilim partili cumhurbaşkanlığı modelinden yana. Bunun iki somut nedeni var. Birincisi partili cumhurbakanlığı modelinin, başkanlık ve yarı başkanlık sistemlerine göre daha kolay yaşama geçirilebilir olması ve köklü bir anayasal değişiklik gerektirmemesi.
MADDE DEĞİŞİKLİĞİ ÇÖZER
İkincisi ise, muhalefetin ve koltuğunu bıraktıktan sonra partideki dengeleri etkilemesi muhtemel Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bu alternatifi daha kolay benimseyeceğinin düşünülmesi. Erdoğansız bir AKP’nin eski güçlü konumunu uzun süre muhafaza edemeyeceğini düşünen milletvekillerin tercihi de ağırlıklı olarak bu yönde. Erdoğan’ın konuyu araştırması için bizzat görevlendirdiği TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, gönlündeki modelin başkanlık olduğunu söylese de açıklamalarında daha gerçekçi bir yaklaşım sergiliyor.
O MADDE DEĞİŞİRSE ÇÖZÜLÜR
Konunun, yeni anayasa çalışmalarında kuvvetler ayrılığı başlığı açıldığında gündeme geleceğini belirten Kuzu, düğümün anayasanın "Cumhurbaşkanı’nın partisi ile bağı kesilir" şeklindeki maddesinin değiştirilmesiyle çözülebileceği görüşünde. Partinin konuyla alakalı diğer hukukçu kurmaylarından Bekir Bozdağ da Başbakan’ın ve partililerin genel görüşünü yansıtan bu alternatifi cumhuriyetin ilk dönemindeki uygulamalardan verdiği örneklerle destekliyor.
VEKİLLER PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI’NI İSTİYOR
Başbakan’ın Cumhurbaşkanlığı’na aday olması durumunda, zaten AKP Genel Başkanı sıfatını taşıyacağını ve kampanyasını da tek başına yürütmeyeceğini kaydeden bir AKP’li vekil, parti kulislerindeki eğilimi şu söyle anlatıyor: "AK Parti milletvekillerinin tümü Tayyip Bey’siz bir partinin bugünkü etkinliğini ve çekim merkezi konumu koruyamayacağının farkında. Bu yüzden Sayın Başbakan bugünkü konumuyla cumhurbaşkanlığına razı olsa bile buna en başında milletvekilleri karşı çıkar. Muhalefetin karşıtlığını büyük oranda kıracak, kamuoyunun bazı kesimlerindeki yersiz de olsa kaygıları giderecek en mantıklı ve uygulanabilir formül de partili cumhurbaşkanlığı olacak. Zaten partideki tartışmalarda da kısa vadede başka bir formülün üzerinde durulmuyor. Aslında bu bir anlamda malumun da ilanı olacak. Sayın Gül, Başbakan sonrası AK Parti için hâlâ en güçlü aday. Adı geçen diğer isimler partiyi birarada tutamaz. Yalnızca bugün değil, ta başından beri başkanlık sistemine karşı olan Gül’ün de bu formülünü benimseyeceği kanaatindeyim."