İstanbul'daki Suriye radyosu sustu: Yayıncılar sürgünde
Siyasi olarak hiçbir tarafa yakın durmayan Suriyeli küçük bir radyo istasyonu yakın geçmişe dek İstanbul'da sürgünden yayın yapıyordu.
Siyasi olarak hiçbir tarafa yakın durmayan Suriyeli küçük bir radyo istasyonu yakın geçmişe dek İstanbul'da sürgünden yayın yapıyordu. Ancak geçen yıl, ABD yönetimi Suriye'de değişimi teşvik eden projeler için yapılan yardımları geri çekti. Radyo Alwan da böylece yayın hayatına son vermek zorunda kaldı. BBC muhabiri Emma Jane Kirby, radyoda çalışan gazetecilerin Türkiye'de yaşamakta zorlandıklarını aktarıyor.
Radyo Alwan'ın eski sosyal medya muhabiri Rahaf, bana artık anne olma hayalinden vazgeçtiğini söylediğinde ne olup bittiğini anlamaya başlıyorum. İstanbul'da şık ve sade bir şekilde döşenmiş otel odamda karşılıklı oturuyoruz. Güneş batmak üzere, masa lambası yüzümüze hastalıklı, sarı bir ışık vuruyor. Oda boş ve ruhsuz bir his veriyor.
35 yaşındaki Rahaf ve kocası, hep bir oğulları olacağını hayal etmişler. Hatta çocuklarına ne isim koyacaklarını bile düşünmüşler. Ama kendini hiçbir yere ait hissetmiyorsan ve bulunduğun ülkeden bir anda şutlanıp, tamamen çökmüş ve harap olmuş bir ülkeye gönderilme tehliken de varsa, çocuğunun güvenliğini güvence altına alamıyorsan… o zaman işte, acaba gerçekten bu hayali gerçekleştirmeye çalışmak doğru mu, diye soruyorsun.
Rahaf yutkunuyor, cesaretle yüzüme gülümsüyor. "İşte böylece" diyor, "anne olmamam gerektiğine karar verdim."
'Ev derken neyi kast ediyorsunuz?'
Radyo Alwan ekibinin büyük bölümü Suriye'den ayrılalı yedi yıl oldu. Ev dedikleri o dairenin ya da binanın kapısını son kez kapamalarının üzerinden yedi yıl geçti. Şimdi 'ev' kelimesi anlamını kaybetmiş, bulanıklaşmış, akıl ermez bir şifreye bürünmüş. Radyo Alwan'ın radyo dalgalarından yok olması gibi, ev kelimesi de burada çalışanların sözlüklerinden kaybolmuş.