İstanbul'da dün meydana gelen deprem ne anlama geliyor? Dr. Oğuz Gündoğdu'dan açıklama

Jeofizik uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu, İstanbul Kartal'da dün kaydedilen depremin sığ yer hareketi olduğunu, herhangi bir deprem için öncü veya artçı olmadığını söyledi. Gündoğdu, "Kartal'daki yerin sıkışması sonucu enerji boşalmasından kaynaklanan bir olay. Arkası da gelmedi" dedi.

İstanbul Üniversitesi'nden emekli Jeofizik Uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu, Kartal'daki depremin büyüklüğünü Kandilli Rasathanesi'nin 4.2, AFAD'ın 3.9 olarak verdiğini belirtirken, "Bu ne öncü, ne artçı diyebileceğim bir deprem. Bir deprem ile öncü deprem olmaz. Birkaç deprem olsaydı veya, giderek büyüyen depremlere öncü diyebiliriz" dedi.

"ENERJİ BOŞALMASINDAN KAYNAKLANAN BİR OLAY"
Dr. Gündoğdu, bu depremin akıllara beklenen olası İstanbul depremini tetikleyebileceği yolunda soruları getirdiğini ifade ederken şöyle konuştu:

"Marmara'da 7 büyüklüğünde bir deprem bekliyoruz. O nedenle bu deprem bizi endişelendirirdi. Ama bu özelliğe sahip değil. Bunun Kuzey Anadolu Fayı (KAF) ile bir alakası yok. Orada KAF'ın herhangi bir kolu yok. Bu, 1999 depreminin kasılması ile oluşan bir deprem. Marmara'da KAF ile ilgisi olmayan bilinen faylar var. Kartal'daki yerin sıkışması sonucu enerji boşalmasından kaynaklanan bir olay. Arkası da gelmedi zaten. Biz Beylikdüzü'ndeyiz. Hissetmedik, Bakırköy'de, Sarıyer'de hissedilmiş. Avcılar'da zemin kötü, hissedilmiş olabilir. Marmara'daki fayların hepsi 1999 depreminde tetiklendi. Bitti bu olay. Büyük bir kırılmayı bekler haldeler.

3-4 senedir Marmara tabiatını değiştirdi. Bir sürü yerinde depremler oluyor. Silivri'de olan 5.8 büyüklüğündeki deprem var. Bunlara bir çeşit haberci deprem diyebiliriz. Kırılmayı beklediğimiz merkezin Silivri, Kumburgaz olacağını düşünüyoruz. Bu düşünceyi değiştiren bir gelişme yok. Depremi daha önceden haber vermeyi veya başka amaçlı olan GPS ölçüm çalışmaları var, onlarda bir değişiklik yok. İstanbul'un Marmara kaynaklı iki depremi var. Sonuncusu 1876'da. Bu iki depremlerden bir tanesinin doğrultusu Batı'ya Saroz Körfezi'ne, diğeri Anadolu'ya doğru. Bunlar bayağı yıkıcı depremler, 1876'dan beri epey bir zaman geçti."