İSTANBUL'DA CÜNEYT VE BESHAR SERBEST KALSIN EYLEMİ
Suriye'deki savaşı takip etmek için giden serbest kameraman Cüneyt Ünal'dan 30 gündür haber alınamıyor.
Al Hurra televizyonu adına, Suriye’deki savaşı takip etmek için giden muhabir Bashar Fahmi Kadumi ve serbest kameraman Cüneyt Ünal’dan 30 gündür haber alınamıyor.
Suriye rejimi tarafından esir edilen gazetecilerin eşleri ve meslektaşları kaygılı şekilde geri dönmelerini bekliyor. İlki Ankara’da Suriye Büyükelçiliği önünde yapılan ’’Suriye Meslektaşlarımızı Geri Ver’’ eyleminin ardından, her hafta salı günleri meslektaşları ve eşleri İstanbul Suriye Başkonsolosluğu önüne giderek Kadumi ve Ünal’ın iadesini istiyorlar.
Bu eylemlerin dördüncüsü de dün akşam gerçekleşti. Eyleme katılan Cüneyt Ünal’ın eşi Nuran Ünal; "Cüneyt her akşam bir ekmek bir şişe süt alıp eve gelirdi, bir aydır kızım Sahra ile yolunu gözlüyoruz. O sadece bizim rızkımızı kazanmak için oraya gitti ve bir daha geri dönmedi dedi. Suriye’ye seslenen Ünal, eşlerimiz sadece gazetecidir lütfen onları bize geri verin" dedi. Ünalın ardından konuşan Arzu Kadumi evde düzenlerinin bozulduğunu, oğlu babasının yokluğunda okula bile gitmek istemediğini söyledi.Küçük kızı Zehra’nın çizdiği resimlerin bile değiştiği, babasına hasret resimler çizmeye başladığını söyledi.
Eşlerin ardından konuşan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi’ Gazetecilere Özgürlük Platformu adına Beşar Esad’a ve uluslararası yayın kuruluşlarına gönderdikleri mektubu okudu. Gönderilen mektup aşağıdaki gibidir;
SURİYE DEVLET BAŞKANI BEŞAR ESAD’A
Türkiye’deki yerel ve ulusal doksan dört medya kurumunu temsil eden çatı grup Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) olarak, ülkemiz ve bölgemizde basın özgürlüğünün tesisi ve korunmasında kararlıyız.
Yurdumuzda çeşitli şekillerde basın özgürlüğüne karşı yapılan ihlaller karşısında halihazırda büyük bir mücadele veriyoruz. Bu ihlaller, onlarca meslektaşlarımızın terörist gruplara üye olma suçlamalarıyla tutuklanmasını beraberinde getirdi.
İronik bir şekilde, bir diğer arkadaşımız en son aynı suçlamalarla ve Türk olmasına karşın, Türkiye’de değil, sizin ülkenizde gözaltına alındı.
Irak’taki El Hurra televizyonu için çalışan Cüneyt Ünal, meslektaşı Ürdünlü muhabir Beşar Fehmi ile birlikte 20 Ağustos 2012’de Suriye ordusu tarafından Halep kentinde gözaltına alındı.
27 Ağustos’ta, devlet yanlısı Suriye televizyonu Ünal ile yaptığı bir “röportaj” yayınladı ve kendisini terörist olarak tanıttı. Ünal’ın gözlerinin altındaki koyu izler kötü muamele görmüş olabileceğini işaret ediyordu.
Reuters’ın bildirdiğine göre “Klip Ünal’ın, sol elinde bir roketatar ve boynuna sarılmış kırmızı ve beyaz renklerde bir kefiye ile gülümseyerek poz verdiği bir fotoğrafla başlıyor.”
Ünal’ın eşinin de vurguladığı üzere, fotoğrafın büyük ölçüde tahrifata uğradığını düşünerek, biz, Türk gazeteciler olarak, Ünal’ın bir terörist değil, Türkiye’deki meslektaşları arasında da tanınırlığı yaygın ödüllü bir gazeteci olduğu konusunda sizi temin ediyoruz.
Suriye topraklarında gazetecilik faaliyetleri dışında hiçbir şey yapmayan Ünal ve Fehmi’nin bu doğrultuda muamele görmesinin sağlanmasını, uluslararası hukuk adına ve iyi niyet göstergesi olarak derhal salıverilmesini rica ediyoruz.
Saygılarımızla,
Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP)
İstanbul, Türkiye
Suriye rejimi tarafından esir edilen gazetecilerin eşleri ve meslektaşları kaygılı şekilde geri dönmelerini bekliyor. İlki Ankara’da Suriye Büyükelçiliği önünde yapılan ’’Suriye Meslektaşlarımızı Geri Ver’’ eyleminin ardından, her hafta salı günleri meslektaşları ve eşleri İstanbul Suriye Başkonsolosluğu önüne giderek Kadumi ve Ünal’ın iadesini istiyorlar.
Bu eylemlerin dördüncüsü de dün akşam gerçekleşti. Eyleme katılan Cüneyt Ünal’ın eşi Nuran Ünal; "Cüneyt her akşam bir ekmek bir şişe süt alıp eve gelirdi, bir aydır kızım Sahra ile yolunu gözlüyoruz. O sadece bizim rızkımızı kazanmak için oraya gitti ve bir daha geri dönmedi dedi. Suriye’ye seslenen Ünal, eşlerimiz sadece gazetecidir lütfen onları bize geri verin" dedi. Ünalın ardından konuşan Arzu Kadumi evde düzenlerinin bozulduğunu, oğlu babasının yokluğunda okula bile gitmek istemediğini söyledi.Küçük kızı Zehra’nın çizdiği resimlerin bile değiştiği, babasına hasret resimler çizmeye başladığını söyledi.
Eşlerin ardından konuşan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi’ Gazetecilere Özgürlük Platformu adına Beşar Esad’a ve uluslararası yayın kuruluşlarına gönderdikleri mektubu okudu. Gönderilen mektup aşağıdaki gibidir;
SURİYE DEVLET BAŞKANI BEŞAR ESAD’A
Türkiye’deki yerel ve ulusal doksan dört medya kurumunu temsil eden çatı grup Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) olarak, ülkemiz ve bölgemizde basın özgürlüğünün tesisi ve korunmasında kararlıyız.
Yurdumuzda çeşitli şekillerde basın özgürlüğüne karşı yapılan ihlaller karşısında halihazırda büyük bir mücadele veriyoruz. Bu ihlaller, onlarca meslektaşlarımızın terörist gruplara üye olma suçlamalarıyla tutuklanmasını beraberinde getirdi.
İronik bir şekilde, bir diğer arkadaşımız en son aynı suçlamalarla ve Türk olmasına karşın, Türkiye’de değil, sizin ülkenizde gözaltına alındı.
Irak’taki El Hurra televizyonu için çalışan Cüneyt Ünal, meslektaşı Ürdünlü muhabir Beşar Fehmi ile birlikte 20 Ağustos 2012’de Suriye ordusu tarafından Halep kentinde gözaltına alındı.
27 Ağustos’ta, devlet yanlısı Suriye televizyonu Ünal ile yaptığı bir “röportaj” yayınladı ve kendisini terörist olarak tanıttı. Ünal’ın gözlerinin altındaki koyu izler kötü muamele görmüş olabileceğini işaret ediyordu.
Reuters’ın bildirdiğine göre “Klip Ünal’ın, sol elinde bir roketatar ve boynuna sarılmış kırmızı ve beyaz renklerde bir kefiye ile gülümseyerek poz verdiği bir fotoğrafla başlıyor.”
Ünal’ın eşinin de vurguladığı üzere, fotoğrafın büyük ölçüde tahrifata uğradığını düşünerek, biz, Türk gazeteciler olarak, Ünal’ın bir terörist değil, Türkiye’deki meslektaşları arasında da tanınırlığı yaygın ödüllü bir gazeteci olduğu konusunda sizi temin ediyoruz.
Suriye topraklarında gazetecilik faaliyetleri dışında hiçbir şey yapmayan Ünal ve Fehmi’nin bu doğrultuda muamele görmesinin sağlanmasını, uluslararası hukuk adına ve iyi niyet göstergesi olarak derhal salıverilmesini rica ediyoruz.
Saygılarımızla,
Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP)
İstanbul, Türkiye