İsmail Saymaz'dan o valiye eleştiri: Mahkum olmadan merkeze çekilmeliydi!
Eskişehir Valisi Tuna’nın e-mailli tehdidine uğrayan gazeteci İsmail Saymaz, devletin Vali’nin mahkum olduğu mahkeme kararından önce harekete geçmemesini eleştirdi.
Ali İsmail Korkmaz davası hakkındaki haberleri nedeniyle gazeteci İsmail Saymaz'a "Oğlum İsmail" başlıklı bir e-mail göndererek, "adi" ve "şerefsiz" diyen, önce inkar edip sonra bunu kabul etmek zorunda kalan Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, 2 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkûm oldu.
Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi Başkanı Mustafa Akyıldız, 27 Mart'ta görülen karar duruşmasında, Tuna'yı gazetecinin kişilik haklarına saldırıda bulunmaktan tazminat ödemeye mahkum etti.
SAYMAZ: VALİ MAHKUM OLMADAN MERKEZE ÇEKİLMELİYDİ
Kararı bianet'e değerlendiren Radikal.com.tr muhabiri İsmail Saymaz, "Bu mesele bugüne kalmamalıydı. Devlet, daha fazla beklemeyip kamu görevlisine yakışmayacak tutumu nedeniyle Valiyi merkeze çekmeliydi. Neyse ki, Bakırköy'de bir mahkeme bu duruma iki yıl sonra dur demiş oldu" dedi.
"KAMU GÖREVLİLERİNİN KALEM MEMURU DEĞİLİZ"
"Biz kamu görevlilerinin kalem memuru ya da sekretaryası değiliz" diyen gazeteci, kararla habercilere yönelik tehditkar dilin cezalandırılmış olduğunu bildirdi.
DİLEKÇE: KAMU GÜCÜYLE SİNDİRMEYE ÇALIŞTI
Avukat Eren M. Şener'in mahkemeye sunduğu dava dilekçesinde mesajını gov.tr uzantılı bir e-mail adresinden gönderen Vali Tuna'nın kamu gücünü kullanıp Saymaz'ı sindirmeyi amaçladığı belirtilmişti.
Dilekçede, "İleride mesleğini yerine getirmesi, kamu adına haber yapması halinde başında bir iş gelebileceği imasında bulunmuş ve açık şekilde 'adi' ve 'şerefsiz' demiştir" denilmişti.
Valinin avukatı Mehmet Erhan Boğur'un yaptığı savunmadaysa, Tuna'nın "Ali İsmail'in arkadaşları tarafından dövülmüş olabileceği" yönündeki beyanı, davanın Eskişehir'den Kayseri'ye gönderilmesine ilişkin görüşünün Saymaz tarafından çarpıtıldığını ileri sürdü.
VALİNİN AVUKAYI: HAYAL KIRIKLIĞI ETKİSİYLE...
Tuna'nın hayal kırıklığı sonucunda sitem mahiyetinde e-mail yazdığını iddia eden avukatın sözleri şöyle: "Müvekkilim hayal kırıklığının etkisiyle sadece davacının kendisine özel ve onun görebileceği sitem mahiyetinde bir e-mail göndermiştir. Hal böyle iken, kişiye özel gönderilen, iki kişi arasında gerçekleşen bu olaydan manen zarar görmüş olduğu iddiasında bulunan bir kişinin bu durumunu kamuoyuna bizzat kendisinin taşıması, bu zararının kat ve kat artmasına sebebiyet verecektir". Ancak mahkeme kararında aynı görüşü paylaşmadı.
VALİNİN MESAJI
Vali Tuna, Gezi direnişinde öldürülen Korkmaz'ın davasının il dışında görülmesi yönündeki görüşüyle ilgili haberin ardından gazeteci Saymaz'a bir e-posta göndermişti.
Mesajında Vali, "Oğlum İsmail, yine rahat durmuyorsun. Benim Ali İsmail ile ilgili söylemediğim bir sözü tekrar ısıtıp veriyorsun ki sana özel olarak telefonda bunu izah ettiğim halde her fırsatta alçaklıkla bunu tekrar ediyorsun. Bir daha aynı şekilde yorum yaparak bu konuyu işlersen sen adi ve şerefsizsin. Yerin altı da var unutma, eninde sonunda orada görüşeceğiz" diyordu.
Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi Başkanı Mustafa Akyıldız, 27 Mart'ta görülen karar duruşmasında, Tuna'yı gazetecinin kişilik haklarına saldırıda bulunmaktan tazminat ödemeye mahkum etti.
SAYMAZ: VALİ MAHKUM OLMADAN MERKEZE ÇEKİLMELİYDİ
Kararı bianet'e değerlendiren Radikal.com.tr muhabiri İsmail Saymaz, "Bu mesele bugüne kalmamalıydı. Devlet, daha fazla beklemeyip kamu görevlisine yakışmayacak tutumu nedeniyle Valiyi merkeze çekmeliydi. Neyse ki, Bakırköy'de bir mahkeme bu duruma iki yıl sonra dur demiş oldu" dedi.
"KAMU GÖREVLİLERİNİN KALEM MEMURU DEĞİLİZ"
"Biz kamu görevlilerinin kalem memuru ya da sekretaryası değiliz" diyen gazeteci, kararla habercilere yönelik tehditkar dilin cezalandırılmış olduğunu bildirdi.
DİLEKÇE: KAMU GÜCÜYLE SİNDİRMEYE ÇALIŞTI
Avukat Eren M. Şener'in mahkemeye sunduğu dava dilekçesinde mesajını gov.tr uzantılı bir e-mail adresinden gönderen Vali Tuna'nın kamu gücünü kullanıp Saymaz'ı sindirmeyi amaçladığı belirtilmişti.
Dilekçede, "İleride mesleğini yerine getirmesi, kamu adına haber yapması halinde başında bir iş gelebileceği imasında bulunmuş ve açık şekilde 'adi' ve 'şerefsiz' demiştir" denilmişti.
Valinin avukatı Mehmet Erhan Boğur'un yaptığı savunmadaysa, Tuna'nın "Ali İsmail'in arkadaşları tarafından dövülmüş olabileceği" yönündeki beyanı, davanın Eskişehir'den Kayseri'ye gönderilmesine ilişkin görüşünün Saymaz tarafından çarpıtıldığını ileri sürdü.
VALİNİN AVUKAYI: HAYAL KIRIKLIĞI ETKİSİYLE...
Tuna'nın hayal kırıklığı sonucunda sitem mahiyetinde e-mail yazdığını iddia eden avukatın sözleri şöyle: "Müvekkilim hayal kırıklığının etkisiyle sadece davacının kendisine özel ve onun görebileceği sitem mahiyetinde bir e-mail göndermiştir. Hal böyle iken, kişiye özel gönderilen, iki kişi arasında gerçekleşen bu olaydan manen zarar görmüş olduğu iddiasında bulunan bir kişinin bu durumunu kamuoyuna bizzat kendisinin taşıması, bu zararının kat ve kat artmasına sebebiyet verecektir". Ancak mahkeme kararında aynı görüşü paylaşmadı.
VALİNİN MESAJI
Vali Tuna, Gezi direnişinde öldürülen Korkmaz'ın davasının il dışında görülmesi yönündeki görüşüyle ilgili haberin ardından gazeteci Saymaz'a bir e-posta göndermişti.
Mesajında Vali, "Oğlum İsmail, yine rahat durmuyorsun. Benim Ali İsmail ile ilgili söylemediğim bir sözü tekrar ısıtıp veriyorsun ki sana özel olarak telefonda bunu izah ettiğim halde her fırsatta alçaklıkla bunu tekrar ediyorsun. Bir daha aynı şekilde yorum yaparak bu konuyu işlersen sen adi ve şerefsizsin. Yerin altı da var unutma, eninde sonunda orada görüşeceğiz" diyordu.