İSLAMCILAR BİR TABUYU DAHA YIKTI!..ZAMAN'IN FETVA YAZARINDAN ALAFRANGA TUVALET VE AYAKTA ÇİŞ'E FETVA!..
'Tuvalet taşları yüzünden evi terk etmek mi gerekir?' İşte Zaman gazetesinde dini sorulara cevap veren Ahmet Şahin'in bu konuda verdiği cevap.
Zaman gazetesinde dini konularda yazılar yazan ve okuyuculardan gelen soruları da yanıtlayan Ahmed Şahin, bu güne kadar hiç 'alafranga tuvalet' kullanmamış bir okuyucusunun, yeni aldığı evindeki tuvaletin alafranga olduğu ve bu durumda evi değiştirmesi gerekip gerekmediğini sorusuyla karşılaştı. Okuyucu ayrıca tuvaletin yönünün kıbleye dönük olmasının sakıncalı olup olmadığını da soruyor.
İşte Ahmed Şahin'in okuyucunun sorusuna verdiği cevap:
ÖNEMLİ OLAN SIÇRATMAMASI
- Tuvalette idrar sıçramasından kaçının. Çünkü kabir azabının çoğu idrar sıçramasından kaynaklanmaktadır!
Demek ki tuvalet esnasında, elbisemizi ve bedenimizi her türlü kirlerden, hatta idrar sıçramasından temiz tutmamız gerekmektedir. Öyle ise tuvaletlerde aradığımız özellik, bu temizliği tam temin eden özelliktir. İdrar sıçratan, bedende dışkı bulaşığı bırakan yapılanma, temizlik ihtiyacımızı tam karşılayan yapılanma değildir. Konunun aslı budur. Meseleye böyle bakınca modern tuvalet taşlarının hangisi bu temizliği daha mükemmel temin ediyorsa, idrar sıçratmadan hangisi daha uzak tutuyorsa tercihe layık görülecek de o yapılanma olması lazım gelir.
Peygamberimizden hem ayakta hem de yere yakınlaşarak idrar etme örnekleri verilmektedir. Demek ki her ikisinin de caiz olduğu; ancak her iki halde de esas olanın, idrarın sıçratılmaması, bedenin ve elbisenin temiz tutulması olduğu anlaşılmaktadır.
TUVALET TAŞLARI NASIL KONULMALI
Ahmed Şahin, tuvalet taşlarının konuluş yönü ile ilgili soruya da şöyle cevap veriyor:
"Hadiste 'Şarriku! Garribu!' ikazları geçmektedir. Yani 'tuvalette ya doğuya yahut da batıya yönelin, yüzünüzü yahut da arkanızı tam olarak kıbleye dönmeyin' demektir. İmam-ı Şafi Hazretleri bu tavsiyenin ev dışına ait olduğunu ifade ediyor. Ancak Hanefi'de ev içinde de olsa mümkünse kıbleye yönelmemelidir. Bu sebeple inşaatçıların tuvalet taşlarını kıbleye yönelik halde koymamaları gerekmektedir. Şayet konulmuşsa oturanlar hafifçe yana meyletmeli, tam kıbleye yönelmiş halde oturmamalıdır. Bu da mümkün değilse mümkün olan ne ise öyle oturmanın caiz olduğunu da unutmamalı, evi terk ettirecek dini bir mecburiyet varmış gibi işi zora sokmamalıdır.
İşte Ahmed Şahin'in okuyucunun sorusuna verdiği cevap:
ÖNEMLİ OLAN SIÇRATMAMASI
- Tuvalette idrar sıçramasından kaçının. Çünkü kabir azabının çoğu idrar sıçramasından kaynaklanmaktadır!
Demek ki tuvalet esnasında, elbisemizi ve bedenimizi her türlü kirlerden, hatta idrar sıçramasından temiz tutmamız gerekmektedir. Öyle ise tuvaletlerde aradığımız özellik, bu temizliği tam temin eden özelliktir. İdrar sıçratan, bedende dışkı bulaşığı bırakan yapılanma, temizlik ihtiyacımızı tam karşılayan yapılanma değildir. Konunun aslı budur. Meseleye böyle bakınca modern tuvalet taşlarının hangisi bu temizliği daha mükemmel temin ediyorsa, idrar sıçratmadan hangisi daha uzak tutuyorsa tercihe layık görülecek de o yapılanma olması lazım gelir.
Peygamberimizden hem ayakta hem de yere yakınlaşarak idrar etme örnekleri verilmektedir. Demek ki her ikisinin de caiz olduğu; ancak her iki halde de esas olanın, idrarın sıçratılmaması, bedenin ve elbisenin temiz tutulması olduğu anlaşılmaktadır.
TUVALET TAŞLARI NASIL KONULMALI
Ahmed Şahin, tuvalet taşlarının konuluş yönü ile ilgili soruya da şöyle cevap veriyor:
"Hadiste 'Şarriku! Garribu!' ikazları geçmektedir. Yani 'tuvalette ya doğuya yahut da batıya yönelin, yüzünüzü yahut da arkanızı tam olarak kıbleye dönmeyin' demektir. İmam-ı Şafi Hazretleri bu tavsiyenin ev dışına ait olduğunu ifade ediyor. Ancak Hanefi'de ev içinde de olsa mümkünse kıbleye yönelmemelidir. Bu sebeple inşaatçıların tuvalet taşlarını kıbleye yönelik halde koymamaları gerekmektedir. Şayet konulmuşsa oturanlar hafifçe yana meyletmeli, tam kıbleye yönelmiş halde oturmamalıdır. Bu da mümkün değilse mümkün olan ne ise öyle oturmanın caiz olduğunu da unutmamalı, evi terk ettirecek dini bir mecburiyet varmış gibi işi zora sokmamalıdır.
var tmp;
tmp = document.getElementById("news_content").getElementsByTagName("a");
for(i=0; i