'Işıklar yanıyor' polemiğinde yeni gelişme! Kardeşi hakkında FETÖ soruşturması...
Nedim Şener, Hürriyet gazetesindeki köşesinde AYM üyesi Engin Yıldırım'ın attığı 'Işıklar yanıyor' tweeti ve sonrasında yaşananları kaleme aldı. Şener, yazısında Yıldırım'ın kardeşi hakkında FETÖ soruşturması olduğunu da açıkladı.
"Anayasa Mahkemesi üyesi Engin Yıldırım’ın “Işıklar yanıyor” diyerek Anayasa Mahkemesi’nin fotoğrafını şahsi Twitter hesabından paylaşmakla neyi amaçladığı yoğun biçimde tartışılıyor, belli ki daha çok tartışılacak." diyen Nedim Şener, "Yaşanan her askeri darbede, 'Genelkurmay’ın yanan ışıkları' gündeme geldiği için Engin Yıldırım’ın sözleri de 'darbe' tartışmasına yol açtı.' ifadesini kullandı.
Şener, 'Işıklar ‘Yüce Divan’ için mi yanıyor?' başlıklı yazısını şöyle sürdürdü:
27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat nasıl bir toplumsal travmaya yol açtıysa, dört yıl önce yaşadığımız 15 Temmuz darbe girişiminin de etkisi sıcaklığını koruyor.
251 şehidimizin sokakları dolduran kanları henüz kurumadı. 2 bin 193 gazimiz ise o gecenin yaralarıyla aramızda. İhanet bıçağının acısı hâlâ milletin sırtında.
Elbette, öyle bir geceyi yaşayan ve FETÖ’nün devlet içine sızmış teröristlerine kahramanca direnmiş Türk milletinin bu konudaki en küçük bir imaya şiddetli tepki göstermesi de anlaşılabilir.
YILDIRIM NEYİ İMA ETTİ?
Peki, Anayasa Mahkemesi üyesi Engin Yıldırım, bir darbe imasında bulunmuş olabilir mi?
Bu sorunun cevabı Engin Yıldırım’ın ya da arkasını neye, kime dayadıysa o gücün kapasitesine bağlı. Ancak Engin Yıldırım fiili darbe yapabilecek bir kurumda görev yapmıyor. Görev yeri Anayasa Mahkemesi.
O yüzden attığı, “Işıklar yanıyor” mesajını ancak fotoğrafını da paylaştığı görev yaptığı yer olan Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yetkileri ile ilişkilendirmek mantıklı olur.
ANAYASA MAHKEMESİ’NİN YETKİLERİ
Mesajın hiç tartışılmayan boyutu buydu. Anayasa Mahkemesi’nin internet sitesinde “görevi” şöyle tarif ediliyor:
“Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasa’ya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Anayasa Mahkemesi siyasi partilerin kapatılması hakkındaki davalara bakmak, siyasi partilerin gelir kaynakları ile giderlerine ilişkin hesapları incelemek ve Anayasa ile verilen diğer görevleri yerine getirmekle de yetkili kılınmıştır.”
Anayasa Mahkemesi üyesi Engin Yıldırım’ın attığı “Işıklar yanıyor” mesajının Anayasa Mahkemesi’nin saydığım bu görev ve yetkileri ile ilgisi olabilir mi? Elbette hayır.
SİYASET MESAJI ALDI
Çünkü Engin Yıldırım bu mesajı Anayasa Mahkemesi’nin Enis Berberoğlu ile ilgili verdiği hak ihlali konusunda ilk yargılamayı yapan 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, “Yeniden yargılamaya gerek yok” diyerek verdiği cezada ısrar eden kararı alındığı günün akşamı attı.
Mesaj siyasete idi.
Mesajı atan da muhatapları da ne olduğunu anladı bence. Hükümet kanadından verilen sert cevaplar bunu gösteriyor.
YILDIRIM’IN AÇIKLAMASI
Engin Yıldırım konuyla ilgili daha sonra yaptığı açıklamada, sözü “darbe” imasına getirip, “Dün gece paylaştığım mesajda maksadını aşan ifadeler kullanmış olmaktan dolayı üzüntü duymaktayım. Kasıtlı olarak hukuk veya demokrasi dışı bir olguya atıf yapmam söz konusu değildir. Hukuk ve demokrasi karşıtı her türlü girişimin karşısında olduğum izahtan varestedir. Mesai sonrası Anayasa Mahkemesi bahçesinde yaptığım yürüyüşün ardından çektiğim fotoğrafı hukuk dışı herhangi bir imada bulunmaksızın paylaştım. Kasıtlı olarak demokrasi ve hukuk dışı hiçbir imada bulunmayacağım şahsımı tanıyan herkesçe malumdur. Ancak insani bir yanılgı ile yanlış yorumlanmaya müsait şekilde paylaştığım mesaj dolayısıyla kamuoyundan özür diliyorum” dedi.
DAVUTOĞLU VE BABACAN’DAN YÜCE DİVAN AÇIKLAMASI
Engin Yıldırım’ın açıklamasında “Hukuk dışı ve demokrasi dışı bir olguya atıf yapmam söz konusu değildir” ifadesine dikkat çekiyorum.
Yıldırım’ın bu açıklamasını okuyunca “Peki neyi kastetti?” sorusu aklınıza gelmiş olabilir. Herkesin bu konudaki yorumu farklı. Benim bulduğum cevap, Yıldırım’ın üyesi olduğu yüksek mahkemesinin internet sitesinde, “Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yetkileri” başlıklı bölümde yer alan şu cümleler oldu. Orada şunlar yazıyor:
“Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını, Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hâkimler ve Savcılar Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar. Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanırlar.”
KARDEŞİ HAKKINDA FETÖ SORUŞTURMASI VAR
Engin Yıldırım’ın mesajında “Yüce Divan” kastı olup olmadığı, bugünlerde gündeme giren bazı konular ve bunun ileride alacağı boyut önemli. Mesela Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun şubat ayında, “17 Aralık’ta Yüce Divan olmalıydı” açıklaması yanında, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın, FETÖ’nün Amerika’ya taşıdığı ve bir yönüyle orada halen açık olan 17-25 Aralık operasyonlarıyla ilgili temmuzda söylediği “Minik bir darbe teşebbüsüydü. Ancak o dosyaların bir noktada tekrar incelenmesinde de bir fayda görürüm doğrusu” sözlerini not edin...
Elbette kimse kardeşinin fiili ile sorumlu tutulamaz ama o malum tweet’i atan Anayasa Mahkemesi üyesi Engin Yıldırım’ın kardeşi D. Yıldırım hakkında İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından 2020/60525 numaralı dosya kapsamında FETÖ soruşturması da dikkat çeken başka bir ayrıntı. İstanbul Teknik Üniversitesi’nin kendi yaptığı bildirimleri, gelen ihbarlar ve FETÖ’nün Bank Asya’sında 41 bin 917 liralık hesabı bulunan D. Yıldırım, hesabı M.A. isimli kişinin kullandığını söylese de hakkında soruşturma devam ediyor. Soruşturma devam ettiği için daha fazla ayrıntıya gerek yok. Ama Engin Yıldırım’ın kardeşi D. Yıldırım hakkında böyle bir soruşturma bulunduğunu da aklınızın bir kenarında tutun.