İŞADAMLARI HANGİ TV KANALINI SEYREDİYOR?... KANALI SEYRETTİKÇE NEDEN STRESE GİRİYORLAR?...

Serdar Turgut işadamlarının seyrettiği tv kanalını yazdı. Peki iş dünyası hangi tv kanalının müdavimi oldu?


İşadamının yeni TV kanalı

Kriz korkusu ve endişeler ortalığı sarmadan önce, -orta düzeyden büyüğüne kadar- tipik bir işadamının yaşam biçimi akşamları şöyleydi sanıyorum:

İşten eve dönüldükten sonra -eğer içiliyorsa-yemek öncesi içkiyle birlikte haber kanalları arasında dolaşılarak televizyon izleniyordu. Sonra akşam yemeğine geçiliyor, yemek bittikten sonra günün stresini atmak için bir film -ya DVD´de ya da film kanallarından seçilip- izleniyordu.

Son günlerde o stres atma saati artık ortadan kalktı. Film seyretmenin yerini Bloomberg kanalını seyretmek aldı.

O kanalda seyredilenler ise son zamanlarda stres atıcı değil, bilakis stres yapıcı etkide bulunabiliyor.

Bloomberg, ülkemizde sürekli finans haberleri ve piyasaların durumundan haberler veren tek kanal olma pozisyonu sayesinde son dönemde çok rağbet edilir oldu.

Ben de merkezi New York´ta bulunan bu kanalın ve Bloomberg haberlerinin ne olduğunu, kendisini nasıl konumlandırdığını merak edip biraz araştırdım.

Adından da anlaşılabileceği gibi New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg´in sahibi olduğu bu kanal, onun koyduğu sermaye ve şimdi rakibi haline gelmiş olan Wall Street Journal´dan transfer ettiği gazetecilerin çalışmasıyla kurulmuş.

Artık medya kuruluşunun başında pek duracak zamanı olmayan Bloomberg, şirketin başına genel müdürlerini ve Norman Pearlstone adlı Wall Street Journal´ın yayın yönetmenliğini yapmış olan bir insanı da koymuş. Ama o yayın yönetmeni değil artık. Bloomberg ona `Chief content officer´ diye bir unvan vermiş.

Yani yayın yönetmeninin üzerinde, içerikten sorumlu CEO gibi bir unvan bu.

Bizde yayın yönetmenliğini bıraktıktan sonra içeriği belirleme gücünü elinde tutmak için arayışta olanlara duyuralım bunu da geçerken dedim.

Bloomberg asıl parayı, abone olanlara verdiği terminallerden geçtiği haberler üzerinden, yani finans haber ajansı olma niteliğinden kazanıyor.

Bu terminallerin kirası ayda 1500-1800 dolar arasında değişiyormuş. Sadece Lehman Brothers´ta 3 bin terminal abonesi varmış. Dolayısıyla kolayca hesaplayacağınız gibi, Lehman Brothers´ın iflası Bloomberg´e bayağı pahalıya patlamış.

Başlarda gerçek haber veren bir medya olmadığı yolunda eleştiriler almış olan Bloomberg, şu anda finans haberleri verme açısından Dow Jones ve Reuters´i geride bırakmış durumda. Haber işine öyle çok önem veriyorlar ki, 2 bin 500 gazeteci çalıştırıyorlar. Bu sayı Times ve Washington Post´un çalıştırdığı gazeteci toplamından daha fazla.

Bloomberg haberlerin 133 bürosu var. Bunların 30´u da Asya-Pasifik bölgesinde. Yani doğru, hızlı ve analizli haberi onlardan alabiliyorsunuz. Bu özellikleri nedeniyle onlara talep de artmış ve son yılda 1.5 milyar dolar kâr etmişler. Dahası yazılı medyanın içine de haberler ve analizler sokturmaya başlamışlar. Yani `Haberci değil´ diye eleştirilen Bloomberg bayağı bir medya devi olup çıkmış durumda.

Yazılı basında kullandırdıkları haberleri de çeşitlendirmeye çalışıyorlarmış. Bu nedenle kültür haberlerini de sokabilmek için ayrıca bir `Kültür-sanat´ birimi de oluşturmuşlar. Bu da televizyonun daha renklenmesine yol açmış.

Bloomberg´e en büyük rakip olma potansiyeli sadece Rupert Murdoch´ta var tabii ki.

Murdoch 5 milyar dolar gibi inanılması zor bir parayı bastırarak Wall Street Journal gazetesini aldıktan sonra gözünü uluslararası finansman haberlerinin sağlayıcısı olma konumuna dikmiş durumda. Yani Bloomberg´in rakibi olacak. Bunu da yine sahibi olduğu Fox News kanalının altyapısını kullanarak yapmayı planlıyor.

İlk olarak Wall Street Journal´in Avrupa´daki en büyük rakibi olan Financial Times´ı ortadan kaldırıp Wall Street Journal´i tüm dünyada rakipsiz finans gazetesi haline getirecek. Sonra da o altyapı üzerine Fox Business kanalını inşa etmeye girişecek ve o anda da Bloomberg kanalı ile büyük mücadele baş