İŞ DÜNYASI SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR?

Yoksa global köyün yeni muhtarı sosyal medya mı? Patronlar ve şirketler sosyal medya ağlarını ne şekilde kullanıyor?

Temel Aksoy; o bir pazarlama dehası ve araştırmaktan, yenilenmekten bıkmayan ömür boyu taze bir beyin.. Yeni dünya düzeni internette şekillenirken, hele ki devlet sırları bile artık sosyal medya aracılığı ile ayyuka çıkarken, O’nun burada da aktif olması hiç şaşılası değil. Blog tutuyor, Tweet atıyor, Facebook’ta takipçileriyle bir araya geliyor. Çünkü Temel Aksoy’un engin tecrübeleri O’na geleceği işaret ediyor, global köyün yeni muhtarının sosyal medya olduğunu söylüyor..

dekatlon buzz Sosyal Medya İletişim Ajansı, iş dünyasının tecrübeli birçok isminin katılımı ile bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırma, kariyerlerinin zirvesinde olan ve profesyonel başarılarını yenilikçi anlayışlarına borçlu olan tanınmış isimlerin, sosyal medyayı neden ve nasıl kullandıklarına yanıt buluyor.

Sosyal medya hayatımıza girdi gireli hemen herkesi bir kenarından yakaladı, yarattığı düşünülen bağımlılığın yanında doğru kullanımı sayesinde bireylere birçok faydayı da beraberinde getirdi. Geldiğimiz noktada ise tüm dünyada sosyal ağların günlük hayatımızdaki yeri artıyor. Bu siteleri, artık yalnızca bir eğlence aracı, yalnızca ilkokul arkadaşlarını bulup bir araya gelmeye yarayan bir platform ya da yalnızca sohbet programlarının gelişmiş versiyonları olarak nitelemek imkansız. Meydana gelen bu gelişim ve değişim sosyal ağları başlı başına bir mecra formuna getirmişken, kullanım alışkanlıkları ve kullanım amaçlarına değinmemek de olmaz.

Peki, sosyal ağları kim ne için kullanıyor? En çok 20’li yaşlardaki genç bireyler tarafından kullanılan sosyal ağlar, yalnızca onların emrinde mi dersiniz? İş dünyası ve kariyerinin doruk noktasına ulaşmış Temel Aksoy gibi profesyonellerin sosyal medyaya ayıracak zamanları olmadığını düşünüyorsanız büyük yanılgı içerisindesiniz.

İşte bu araştırmada, iş dünyasının bol tecrübeli profesyonellerine şu üç soruyu sorduk ve zaten yüz binler tarafından tanınan ve saygı duyulan insanların yine de sosyal ağlara neden ihtiyaç duyduklarını anlamaya çalıştık:

-Neden sosyal medyayı kullanıyorlar?

İş dünyasının profesyonelleri arasında sosyal medyayı kullanma amaçları arasında temel farklılıklar olmamasına karşın, onların bu platform üzerinden yeni insanlarla tanışma ve kendilerini daha iyi ifade edebilme heyecanları, büyük bir alçakgönüllülük olarak göze çarpıyor ve aslında başarılarının sırlarını da ortak paydada topluyor.

Bu konuda görüşlerin merak ettiğimiz ilk isim ise Eski Synovate Yönetim Kurulu Başkanı ve ünlü danışman Temel Aksoy oldu. Türkiye’nin en bilinen araştırmacılarından birisi olan Temel Aksoy, www.temelaksoy.com’da marka, pazarlama ve yönetim üzerine güncel yazılar yazıyor ve paylaşımlarda bulunuyor. Temel Aksoy aynı zamanda Twitter’ı da aktif olarak kullanıyor. ”Neden sosyal medyayı kullanıyorsunuz sorumuza yanıt olara ise; “İnternet, insanlık tarihinin gördüğü, belki de en güçlü toplumsal devrimi yarattı. İnternetle birlikte, sürekli paylaşan, öğrenen, eğlenen bir insanlık türü ortaya çıktı; ancak yaşadığımız bu gerçeklik aslında teknolojik olmakla birlikte, esas olarak insanidir. Sanal toplulukların gücü, bu teknolojiyi kullanan insanlardan kaynaklanıyor“ diyor ve tarihte ilk kez oluşan bu insani sermayenin, uzağında kalınamayacak kadar değerli olduğunu ekliyor.
Dünya Fütüristler Birliği Türkiye Başkanı ve Brightwell Holdings BV Yönetim Kurulu Başkanı Alphan Manas ise, “Çok geniş kitlelere fikir ve mesajlarımı iletme olanağını kullanmış oluyorum.” diyerek özetliyor sosyal medyaya olan ilgisini. Alphan Manas; Facebook ve Twitter kullanıyor, alphanmanas.com’da iş hayatıyla ilgili ve kişisel yazılar yazıyor.

Bir başka önde gelen fütürist ve M-Gen Gelecek Planlama Merkezi Kurucusu Ufuk Tarhan ise, sosyal medyayı işi için kullandığını ve gelinen noktada kullanmamak gibi bir seçenek olmadığını söylüyor. Sosyal medyayı, yeni çağın ve dijital ekonominin en önemi yapı taşı olarak gören Ufuk Hanım, ayrıca her ne kadar iş için olsa da sosyal medyanın kendisine keyif verdiğini de belirtiyor. Ufuk Tarhan, Twitter, Facebook ve Friendfeed kullanmanın yanı sıra, kurucusu olduğu “Gelecek Planlama Merkezi” internet sitesi (m-gen.biz)’nde paylaşımlarda bulunuyor.

Deulcom İnternational Kurucusu Baybars Altuntaş, sosyal medyaya olan ilgisinin Dragon’s Den programından sonra iyice arttığını, Facebook’ta 80 olan arkadaş sayısının programın gösterildiği 8 hafta sonunda 1100’ çıktığını söylüyor. Baybars Altuntaş, sosyal medyada, girişimcilerden gelen soruları yanıtlamak, zaman zaman kendi hakkında kamuoyu açıklamalarına yer vermek ve insanların kendisi hakkındaki görüşlerinden haberdar olabilmek için yer alıyor. Baybars Altuntaş, Facebook’un oldukça aktif bir kullanıcısı olmakla beraber, kamuoyu açıklamalarını bile Facebook sayfasından yapıyor.

-Sosyal medyanın onlar için kazanımları neler?

Sosyal medya, artık bir eğlence aracından çok ötelerde, bir fayda aracı, kimi zaman bir açık özgeçmiş. Ve bu denli nitelikleri her geçen gün biraz daha artıp çeşitlenen bir kanalda kullanıcıların edinimleri de çok çeşitli olabiliyor.

Bu sorumuzu da sırayı bozmadan değerli profesyonellere yöneltiyoruz ve ilk cevabı aldığımız Temel Aksoy, “Matbaanın icadı Avrupa’da her şeyi değiştirdi. Daha sonra, 19. yüzyılın ortalarında telgrafın icadıyla başlayan yeni iletişim yöntemleri, telefon, fotoğraf, radyo ve televizyonun icadıyla, bizim bugün kullandığımız medyanın altyapısını oluşturdu.

Ancak bunların hepsi, ya “bire bir” iletişim araçlarıydı (telgraf, telefon) ya da “bir kişinin birçok kişiye” iletişimini sağlayan araçlardı (radyo, televizyon).
İnternet iletişimi ise “çok kişinin çok kişiye” yaptığı bir iletişimdir ve bu niteliğiyle diğer mecralardan radikal bir şekilde farklılaşır. Böyle bir mecra kullanımını, insanlık olarak ilk kez yaşıyoruz. Henüz başında olduğumuz için tam anlamıyla kavrayamıyor olabiliriz ama yaşadığımız bu deneyimin etkisi tahminlerimizin ötesinde olacak.” diyerek bu sorumuza genel bir bakış açısı getiriyor ve sosyal medyanın kazanımlarını daha derin inceliyor.
Alphan Manas bu sorumuza daha kişisel bir görüş getirerek, “Sosyal medyayı kullanmadan tanışma ve fikir değişimi olanağı bulamayacağınız çok geniş ve farklı gelir, eğitim, düşünce grupları ile tanışma olanağı buluyorsunuz.” diyor.

Geleceğin bir başka sözcüsü Ufuk Tarhan ise şu andaki işinin, tanınmışlığının ve başarısının en önemli kaynağını sosyal medya olarak görüyor. Sosyal medya sayesinde büyük, küçük, bireysel işletme ve kurumların maddi ve manevi kazanımlarını maximize edebileceklerini ekliyor.

Deulcom İnternational’ı hızlı bir şekilde çok iyi yerlere getiren ve Türkiye’nin dünyaya açılan kapısında önemli isimlerden birisi olan Baybars Altuntaş, “Sosyal medya sayesinde beni takip edenlerin benim hakkımdaki görüşlerini öğreniyorum. Bu da kendi kişisel gelişimime yardımcı oluyor. Bir çok insanla tanışma fırsatı buluyorum. Ayrıca ben kamuoyu açıklamalarımı da Facebook sayfamdan yapıyorum ve gazeteciler artık bu açıklamalar üzerine beni arıyorlar. Yani benim Facebook sayfan artık bir mecra haline geldi.” diyor.

-Profesyonellere göre iş dünyası insanları sosyal medyayı neden kullanmalı?

Geniş vizyonuyla sosyal medya olgusuna derin anlamlar kazandıran Temel Aksoy, “Sosyal ağların en belirgin özelliklerinden biri, her katılımcının aynı zamanda hem üretici hem tüketici olmasıdır. Bir forum sitesine girerek bir konuda başkalarının yorumlarını okuyup onlara yorum yazan bir kullanıcı, söz konusu sitenin hem tüketicisi hem de üreticisi konumundadır. Bir sosyal ağa üye olan her yeni kullanıcı, üretim ve tüketim potansiyeliyle o ağın değerini artırır. Sosyal ağların bu özelliği ekonomi disiplininin “azalan verimler teorisini” de yerle bir eden bir gelişmedir.

İnternet üzerinde oluşan sosyal ağlar bundan sonra hayatımızın ayrılmaz parçası olacak. Toplumsal ilişkilerimizi ve ekonominin işleyişini değiştiren bu yeni oluşumu daha iyi anlamamız ve nasıl kullanacağımızı daha iyi bilmemiz gerekiyor.
Sosyal ağlar, gelip geçici bir moda değil, bundan sonra hem bireylerin hem de kurumların sosyal medyasız bir hayat sürdürmesi artık mümkün değil.” şeklinde konuşuyor.
Alphan Manas çok net bir açıklama ile “Olayı sadece “arkadaş edinme, boş vakit değerlendirme” gibi görmemek gerekiyor. Başarısı ve yararı açık olan sosyal medyayı iş dünyası bugüne kadar anlamadıysa zaten onlar için üzgünüm.” diyor ve halen sosyal medyada var olmayan profesyonellere deyim yerindeyse açık kapı bırakmıyor.

Ufuk Tarhan da “başka seçenekleri yok” diyerek sosyal medyanın iş dünyasındaki önemini vurgularken, en etkileyici örnek Baybars Altuntaş’tan geliyor: “Bu soru şununla eşdeğer: "İş dünyasındaki erkekler neden kravat takmalı". Sosyal medyada artık kravat takmak gibi iş dünyasının bir vazgeçilmezi. Hele ki Türk iş dünyasında kravat olmazsa olmazdır.”

Dekatlon Buzz Sosyal Medya İletişim Ajansı kurucu ortaklarından Mesut Karakaş ise iş dünyası ve sosyal medya ilişkisini şu şekilde özetliyor: “Sosyal Medya'nın yaşamımıza girmesiyle birlikte yöneticilerin sürdürülebilirlik takvimine bir mecra daha eklendi: ‘sosyal ağlarda kişi olarak yer almak.’
Yöneticilerin sosyal ağlarda tecrübe paylaşımlarında bulunması, yaşamsal ilgi alanlarını aktarması, okuduğu metinlerden bir bukleye yer vermesi kişisel ve kurumsal sosyal sorumluluğu temsil etmektedir.

Tam bu noktada önemli bir durum var; yöneticinin bu temsiliyeti yerine getirirken sosyal ağlarda nasıl bir tarzla yer alacağını netleştirmesi gerekiyor. Paylaşması gereken/gerekmeyen içerikleri nasıl belirleyecek?

Dualist bir yaklaşım gerekiyor bunun için. Bir tarafta sosyal medya konusunda başlangıç seviyesi için profesyonel yönlendirme gerekmekte, diğer tarafta ise kendisinin mecralarda istikrarı. Çünkü yöneticiler için sosyal ağın altın kuralı istikrardır.”

Bu beş önemli ismin elde ettikleri başarıların ortak noktaları; yeniliklere açık, geleceği öngörebilen bir vizyon ve zamanın gerektirdiklerine entegre olabilmek olarak özetlenebilir.

Sosyal medyanın günümüzde geldiği noktayı görmezden gelmeyip, bir de ileride sahip olacağı gücü öngören bu isimlerin başarılarının daimi olacağı ise sanırız su götürmez bir gerçek.