İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran'ın Merkez Bankası isyanı: Zorlamayla bir yere varılmaz

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, finansa erişim konusunda ciddi bir sıkıntı olduğunu söyledi. Aran, “Zorlamayla bir yere varılmaz. Piyasanın bu kadar sıkışmasının nedeni hem belirsizlik hem regülasyonlar” diye konuştu.

Merkez Bankası (MB) tarafından TL mevduatın yüzde 50’nin altında kalması halinde bankalara ek yükümlülükler getirecek adımlar atılmıştı.

Cumhuriyet'ten Şehriban Kıraç'ın haberine göre İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, kararla ilgili “Yüzde 50’yi tutturma gibi bir hedefim yok, olmayacak, öyle bir hedef arkadaşlara vermedim. Bunun ekonomi için ülke için yararlı bir şey olduğunu düşünmüyorum. Bunun herhangi bir faydası olduğuna inansam zaten gönülden destek olurum. Bu zorlamayla bir yere vardırılacak bir konu değil. Müşteri tercihlerine saygı çerçevesinde biz işimizi teknik olarak yapıyoruz. Onun sonuçları neyse de ona katlanıyoruz” dedi.

Finansa erişim konusunda kim ne derse desin ciddi bir sıkıntı olduğunu vurgulayan Aran, “Bir konu çok konuşulduğunda onun değerini düşürüyorsunuz. Bu sorunlar hayatımızda var. Türk insanın en büyük özelliği bu tür belirsizliklere hızlı adapte oldukları için varlar. Kurumlar bu kadar yıldır bu kadar çabuk uyum sağladıkları için varlar” diye konuştu.

AŞIRI REGÜLASYON SORUN
Hakan Aran İzmir’de gazetecilere şu açıklamaları yaptı:

- Piyasanın bu kadar sıkışmasının nedeni hem belirsizlik hem regülasyonlar. Serbest piyasanın o dinamiklerinden uzaklaşmaya başladığınızda aşırı regülasyon kaçınılmaz hale geliyor. Aslında bunun doğru yolu piyasanın kendi dengelenme mekanizmaları.

- Yıllardır alışık olduğu, bildiği ve ekonomideki yanlışlıkları düzelten doğal dengeleme mekanizmaları var. Bu doğal dengeleme mekanizmaları doğal ortamında işler. Bunu bozduğunuz zaman o mekanizmalar devreye girmediğinde sizin her seferinde regülasyonla müdahale ile o dengeyi sağlamanız lazım.

- Şimdi bir şeyin doğal olanıyla insan eli ile yapılanı arasındaki efor tartışılmaz. O efor için enerji harcıyoruz. Bu da çok da bir şey kazandırmıyor. Gücümüzü çok daha etkili ve verimli kullanabiliriz.