IRKÇILIKLA SUÇLANAN OKAN BAYÜLGEN'E SÜRPRİZ DESTEK!
"Bu ülkenin en demokrat kalemleri, Okan'ı adeta yok etmeye yönelik bir saldırıya geçtiler."
Demokrat maskeli faşistler..
Bakın, bir faşist, bir demokratı işaret ederek "Susturun şu adamı" diyebilir.. Hatta gücü varsa, ileri gider, yok edilmesini de isteyebilir.. Adı üstünde faşisttir çünkü. Onun düşüncesinde, başka düşünce yoktur ki, başka düşünceye saygı, hoşgörü, özgürlük olsun.
Ama bir demokrat bir faşisti işaret ederek "Sus" diyemez. "Susturun" diyemez. Derse kendi inançlarına, ilkelerine ihanet etmiş olur..
Demokrasi, en temel şekli ile ifade özgürlüğüdür çünkü.. Bunun şartı da, başka düşüncelere saygı ve onların özgürce ifade edilmelerine yardım etmektir.
Demokraside susturma yoktur. Demokrat kimseye "Sus" demez. Derse kendini inkâr etmiş olur. Derse, faşistten de tehlikeli, maskeli faşist olur. Çünkü faşisti bilir, önlem alırsınız. Ama demokrat kisveli olan sizi kandırmaya devam edebilir.
Sözü Okan Bayülgen'e getireceğim..
Bu ülkenin en demokrat kalemleri, Okan'ı adeta yok etmeye yönelik bir saldırıya geçtiler.
Okan'ın sözlerini eleştirenler, bu sözlerimden alınmasınlar. Eleştiri özgürlüğüne gıkım çıkmaz benim.
Karşı olduğum, savaştığım, susturma, yok ederek susturma telaşları..
Efendim Okan "Kim bu Emenike?..
Tekne ile gelenlerden biri mi" demiş.. Kıyamet kopuyor..
"Okan ırkçı.. Adamı, Afrikalı, zenci diye aşağılıyor. Kendi beyaz, ırkçılık yapıyor.."
Hadi, Okan'ın 40 yıldır yaptığı binlerce saatlik canlı yayınlar elden geçiriliyor..
"Şu tarihte şöyle demişti.. Bu tarihte böyle demişti.. Vay ırkçı..
Vay aşağılık faşist.. Ne işi var canlı yayında.. Susturulsun. Ya kanalı kovsun, ya da RTÜK sustursun" demeye getirmeler..
Yahu canlı yayında edilmiş bir laf için adam asma huyundan hiç değilse aydınlarımız vaz geçse..
Zamanında "Kızılbaş" dedi diye Güner Ümit'i, daha geçenlerde "Mum söndü" dedi diye M. Ali Erbil'i linç etmedik mi?.
Güner ve M. Ali popolarından mı uydurdular bu lafları.. Yavuz Sultan Selim devrinden beri Kızılbaş ve Alevileri aşağılamak, onlara yönelik katliamları haklı göstermek için bu hikâyeler, Bizans'ı devralanlar tarafından durmadan üretilmedi mi?.
Yavuz Sultan Selim, ezeli düşmanı Safevi Hükümdarı Şah İsmail'le savaşında, Şah'ın yanında yer alan Kızılbaşlara ve Anadolu'da Sünnilerden sonra en büyük nüfus olan Alevilere karşı adeta yok etme hareketine girişmedi mi?. Bu yok etme savaşında, katliamı mazur gösterecek psikolojik savaşın temel unsurları değil miydi, ensest ve mum söndü hikâyeleri.. Yavuz'dan sonra gelenler, Muhteşem Süleyman dahil, ondan geri kaldılar mı?.
Osmanlı tarihi boyunca, Aleviler ve Kızılbaşlar Anadolu'da tehlike görülüp, maddi, manevi yok edilmeye çalışılmadılar mı?:
Bugün yapılması gereken, o çok gurur duyduğumuz Osmanlı tarihinin tüm pisliklerini de açıkça ortaya koyup, Kızılbaş ve Alevilere yönelik, yüzlerce yıldır Anadolu kültürüne yerleştirilen bu öykülerin iğrençliğini ortaya koymak için el ele vermek, televizyonlarda, açık oturumlar düzenlemek belgesel diziler çekmek midir, yoksa herkesin diline yüzlerce yıllardır pelesenk edilmiş bir lafı ağzından kaçırdı diye adam asmak mı?.
Terör, terörle değil, iknayla önlenir.. Sabırla ve iknayla.. El ele vererek.. Ayrışarak değil..
Kaldı ki.. Okan'ın ne dediğinin farkında mı demokrat kardeşlerim..
Üç büyükler başta dünyanın parasına transfer edilen onlarca forvet oyuncusu ortalarda yokken, düne kadar adını kimsenin bilmediği bir Anadolu takımının üç otuz paraya getirdiği birisi gol kralı oluyor ve bütün büyükleri peşine takıyor..
Okan da dalgasını geçiyor..
"Kim bu yahu?. Tekne ile gelenlerden mi?."
Yahu.. Tekne ile Asya ve Afrika'dan adam kaçırıp, getirip Ege'de ölüme bırakmak, günümüzün en iğrenç mafya işi değil mi?.
İşte Eyvah Eyvah'ta böyle toplananlar boğulmak üzere Ege'ye götürülmüyorlar mı?. Ancak haber alınanlar kurtarılamıyor mu?.
Okan vurguluyor..
"Onlarca uzman, bir yığın menecerle takip edilip tonla para verilip alınanların topa vurduğu yok.
Bu kimsenin tanımadığı bir Anadolu Kulübüne, kimsenin tanımadığı bir adam üç otuz paraya nasıl geldi, peki" demeye getiriyor, bir başka müthiş soruna gönderme yaparak..
Bunun adına "Aşağılama, ırkçılık" demezler.. İroni derler..
Yapmak hüner ister.. Anlamak için hüner gerekmez.
İyi niyetli, hoş görülü olmak yeter.. Demokrat bile olmasanız hatta..
Hıncal ULUÇ / SABAH