İrfan Değirmenci'den yeni açıklama: Susmak daha ağır geliyor, insan simit satarak da onurlu yaşar
Referandumda ‘Hayır’ diyeceğini açıkladığı için Kanal D’deki işine son verilen İrfan Değirmenci'den çarpıcı açıklamalar...
Referandumda ‘Hayır’ diyeceğini açıkladığı için Kanal D’deki işine son verilen İrfan Değirmenci “İnsan simit satarak da, limon satarak da onurlu yaşar. Ne kahraman ne de hainiz, sadece onurlu yaşamaya çalışan insanlarız” dedi. Susmanın daha ağır geldiğini söyleyen Değirmenci, “Biz hiçbir zaman susma taraftarı olmadık” ifadesini kullandı.
BirGün’den Uğur Şahin’e konuşan Değirmenci, şunları söyledi:
“Biz işimizi kaybettik, ama biliyoruz ki ilelebet işsiz kalmayacağız. Ama hayat devam ediyor, insan simit satarak da, limon satarak da onurlu yaşar. Biz üçümüz de böyle insanlarız. Susmak daha ağır geliyor insana, biz hiçbir zaman susma taraftarı olmadık. Benim de sıralarından geçtiğim Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Cebeci Kampüsü’nde yaşananları da görünce oturdum yirmi madde sıraladım. Ben öyle bir adım sonrasını düşünen biri değilim, duygularımla yazıyorum. Son maddelerden birinde de, ‘öyle uygun gördüğüm için hayır’yazdım. Bunu deme şansım ve hakkım olduğunu sanıyordum, demek ki bunu söyleyenler cezalandırılıyormuş. Fakat bu ilelebet gitmez, bunu herkes biliyor. 24 saattir inanılmaz telefonlar ve destek mesajları geliyor ki, bu bizi umutlandırıyor. Biz doğru bildiğimizi söyleyerek, mutlu yaşamaya devam etmek isteyen insanlarız. Ne kahraman ne de hainiz, sadece onurlu yaşamaya çalışanlar insanlarız.”
Değirmenci şöyle devam etti:
“Biz on yıldır birlikte çalışan bir ekibiz. Başta Ertuğrul Albayrak var, sonra da Buluş Akpolat. Buluş, on yıl önce yanımıza geldiğinde gencecik bir iletişim fakültesi mezunuydu ve staj için gelmişti. O günden beri de beraberiz ve her şeyi birlikte gördük. İyi günleri de kötü günleri de. Fox TV’de başladık, sonra Mehmet Ali Birand’ın teklifiyle Kanal D’ye birlikte transfer olduk. Yıl 2013’e geldi ve son 2013’ten beri dört yıldır Türkiye’nin içinde bulunduğu ortamla paralel karşılaşmadığımız baskı kalmadı. Çok zor günler geçirdik, herkes gibi, hep de birikti. Biz ekip olarak vicdanımızın sesini dinlemeye çalıştık, mağdurun yanında yer almaya gayret ettik. Her geçen gün de mağdurların sayısı arttı. Şimdi en son mağdurda biz olduk, bizim mağduriyetimiz, insanların yaşadıklarının yanında hiçbir şey.”
BirGün’den Uğur Şahin’e konuşan Değirmenci, şunları söyledi:
“Biz işimizi kaybettik, ama biliyoruz ki ilelebet işsiz kalmayacağız. Ama hayat devam ediyor, insan simit satarak da, limon satarak da onurlu yaşar. Biz üçümüz de böyle insanlarız. Susmak daha ağır geliyor insana, biz hiçbir zaman susma taraftarı olmadık. Benim de sıralarından geçtiğim Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Cebeci Kampüsü’nde yaşananları da görünce oturdum yirmi madde sıraladım. Ben öyle bir adım sonrasını düşünen biri değilim, duygularımla yazıyorum. Son maddelerden birinde de, ‘öyle uygun gördüğüm için hayır’yazdım. Bunu deme şansım ve hakkım olduğunu sanıyordum, demek ki bunu söyleyenler cezalandırılıyormuş. Fakat bu ilelebet gitmez, bunu herkes biliyor. 24 saattir inanılmaz telefonlar ve destek mesajları geliyor ki, bu bizi umutlandırıyor. Biz doğru bildiğimizi söyleyerek, mutlu yaşamaya devam etmek isteyen insanlarız. Ne kahraman ne de hainiz, sadece onurlu yaşamaya çalışanlar insanlarız.”
Değirmenci şöyle devam etti:
“Biz on yıldır birlikte çalışan bir ekibiz. Başta Ertuğrul Albayrak var, sonra da Buluş Akpolat. Buluş, on yıl önce yanımıza geldiğinde gencecik bir iletişim fakültesi mezunuydu ve staj için gelmişti. O günden beri de beraberiz ve her şeyi birlikte gördük. İyi günleri de kötü günleri de. Fox TV’de başladık, sonra Mehmet Ali Birand’ın teklifiyle Kanal D’ye birlikte transfer olduk. Yıl 2013’e geldi ve son 2013’ten beri dört yıldır Türkiye’nin içinde bulunduğu ortamla paralel karşılaşmadığımız baskı kalmadı. Çok zor günler geçirdik, herkes gibi, hep de birikti. Biz ekip olarak vicdanımızın sesini dinlemeye çalıştık, mağdurun yanında yer almaya gayret ettik. Her geçen gün de mağdurların sayısı arttı. Şimdi en son mağdurda biz olduk, bizim mağduriyetimiz, insanların yaşadıklarının yanında hiçbir şey.”