İrem Derici'nin annesinden ABD'ye 'Mehmet Efendi'li boykot
Sabıka Kaydı albümünün çıkış şarkısı 'Ben Tek Siz Hepiniz' parçası ve klibiyle gündemde olan ünlü şarkıcı Sabah Gazetesi'ne konuştu.
Şarkıcı İrem Derici, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ürünlerine karşı boykot çağrısına ilişkin olarak "Devlet büyüklerimiz, memleketimiz için en iyisini biliyordur. Türkiye ne arbedelerden çıktı, neler atlattı... Her gecenin bir sabahı var. Annem de kendi çapında boykot ediyor; bana "Kurukahveci Mehmet Efendi kahvesi iç" diyor. Keşke elimden bir şey gelse ama dolarım yok" dedi.
Sabah gazetesinden Özlem Avcı'ya konuşan Derici aşk hayatına dair "Bu kez hedef belirlemek değil, birinin hedefi olmak istiyorum. Ya da bir kere filmlerdeki klişe gerçek olsun; çarpışalım, kitaplarımız düşsün, beraber kaldıralım" ifadesini kullandı.
Derici'nin söyleşisi şöyle:
'Sabıka Kaydı' için olgunluk dönemi albümünüz diyebilir miyiz?
Albümde 14 şarkı var; Gökhan Şahin ve Sinan Akçıl gibi baştan beri hayatımda olan müzisyenlerle çalıştım. Nehir Kıyıcı, Bedük ve Osman Çetin'le ise ilk defa çalıştık. Kasım ayında, sektöre gireli tam altı yıl olacak. Daha önce hep babamın seçtiği şarkılarla yol aldım. O da konservatuvar mezunu ama reklamcılık bakış açısı da olduğu için neyin tutacağını iyi biliyor. Ama ben istediğim şeyi tam olarak yapamamıştım. Bu kez şarkıların hiçbirini babama dinletmedim. Şimdi bana gülüp 'İrem, senin saçlarını yolacağım!' diyordur.
Peki ismi neden 'Sabıka Kaydı?'
Zaten hepimiz sabıkalıyız. Hastaneye düşmeden önce kaydettiğim bir şarkı var; beni tekrar hayata bağlayan 'Ben Tek Siz Hepiniz'. Gökhan Şahin, telefonları açmadığım, evden çıkmadığım bir zamanda beni aradı. Bir tek onun telefonunu açasım geldi. "Senin neyin var? Aklıma düştün" dedi. "Herkesten nefret ediyorum. Hepiniz mi enerjiksiniz, hepiniz mi aşıksınız, zenginsiniz, ünlüsünüz? Bir tek ben mi mutsuzum?" dedim. Yedi-sekiz gün sonra 'Ben Tek Siz Hepiniz' şarkısının sözleri geldi. O zamana kadar hep pembe aşk şarkıları söyleyen, düğün dernek kadını İrem vardı. Aslında içinde katran gibi bir İrem saklıydı. İşte onu bu albümle saldım.
Bu albümden sonra artık kendi bildiğinizi mi okuyacaksınız?
Ölene kadar baba, eş, dost, herhangi birinin boyunduruğu altında olmak istemem. Üç-dört konser veriyordum. Eve gelince ayaklarım kan revan içinde oluyordu. Kendi kendime "Niye ya?" diyordum.
Aşk size ne ifade ediyor?
Aşk işte... Bu sıcakta aşk olur mu?
Şu an aşk hayatınız ne durumda?
Çok yordum kendimi, mahvettim. Kendime, "İrem tek başına kal" dedim. İlişki yaşarken, bir süre sonra kelimelerim ve esprilerim, o an birlikte olduğum adama benziyor. Aslında ben sapyoseksüelim; yani kaslara değil, zekaya aşık oluyorum. Birisi bana benim düşünemeyeceğim bir espri yapsın, onunla nikah kıyarım! Öyle bir espri yapar ki, 'Benim niye aklıma gelmedi!' diye kıskanırım. İşte o zaman heyecanlanıyorum, yani benim hormonlar beyinde. Ama karşıma öyle sapyoseksüelliğimin şahlanacağı biri pek çıkmıyor. Zaten gitgide içime kapandım. Ne uğraşacağım şimdi; sıfırdan kendini tanıt, adamı tanı, ailesini tanı, yemeğe çık... Artık öyle bir gücüm yok. Derici'ye bir süre mola çünkü kafamı toplamam ve ilişkide bulunduğum kabın şeklini almamam lazım. Bu kez hedef belirlemek değil, birinin hedefi olmak istiyorum. Ya da bir kere filmlerdeki klişe gerçek olsun; çarpışalım, kitaplarımız düşsün, beraber kaldıralım...
Gündeme değinirsek... Türkiye ekonomisi üzerine oynanan oyunlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bir yatırımım yok; evim yok, dolarım yok, sadece bir arabam var. Babamın evini satıp iki klip çekmiştim. Şimdi YouTube üstünden yaşarım ama yarın aç kalırsam? Tek güvencem annem; onun evindeki odam duruyor. Yaptığı şeylerin dekontunu paylaşanlardan değilim. Gizli kahraman olmak inanılmaz bir şey. Devlet büyüklerimiz, memleketimiz için en iyisini biliyordur. Türkiye ne arbedelerden çıktı, neler atlattı... Her gecenin bir sabahı var. Annem de kendi çapında boykot ediyor; bana "Kurukahveci Mehmet Efendi kahvesi iç" diyor. Keşke elimden bir şey gelse ama dolarım yok.
Sabah gazetesinden Özlem Avcı'ya konuşan Derici aşk hayatına dair "Bu kez hedef belirlemek değil, birinin hedefi olmak istiyorum. Ya da bir kere filmlerdeki klişe gerçek olsun; çarpışalım, kitaplarımız düşsün, beraber kaldıralım" ifadesini kullandı.
Derici'nin söyleşisi şöyle:
'Sabıka Kaydı' için olgunluk dönemi albümünüz diyebilir miyiz?
Albümde 14 şarkı var; Gökhan Şahin ve Sinan Akçıl gibi baştan beri hayatımda olan müzisyenlerle çalıştım. Nehir Kıyıcı, Bedük ve Osman Çetin'le ise ilk defa çalıştık. Kasım ayında, sektöre gireli tam altı yıl olacak. Daha önce hep babamın seçtiği şarkılarla yol aldım. O da konservatuvar mezunu ama reklamcılık bakış açısı da olduğu için neyin tutacağını iyi biliyor. Ama ben istediğim şeyi tam olarak yapamamıştım. Bu kez şarkıların hiçbirini babama dinletmedim. Şimdi bana gülüp 'İrem, senin saçlarını yolacağım!' diyordur.
Peki ismi neden 'Sabıka Kaydı?'
Zaten hepimiz sabıkalıyız. Hastaneye düşmeden önce kaydettiğim bir şarkı var; beni tekrar hayata bağlayan 'Ben Tek Siz Hepiniz'. Gökhan Şahin, telefonları açmadığım, evden çıkmadığım bir zamanda beni aradı. Bir tek onun telefonunu açasım geldi. "Senin neyin var? Aklıma düştün" dedi. "Herkesten nefret ediyorum. Hepiniz mi enerjiksiniz, hepiniz mi aşıksınız, zenginsiniz, ünlüsünüz? Bir tek ben mi mutsuzum?" dedim. Yedi-sekiz gün sonra 'Ben Tek Siz Hepiniz' şarkısının sözleri geldi. O zamana kadar hep pembe aşk şarkıları söyleyen, düğün dernek kadını İrem vardı. Aslında içinde katran gibi bir İrem saklıydı. İşte onu bu albümle saldım.
Bu albümden sonra artık kendi bildiğinizi mi okuyacaksınız?
Ölene kadar baba, eş, dost, herhangi birinin boyunduruğu altında olmak istemem. Üç-dört konser veriyordum. Eve gelince ayaklarım kan revan içinde oluyordu. Kendi kendime "Niye ya?" diyordum.
Aşk size ne ifade ediyor?
Aşk işte... Bu sıcakta aşk olur mu?
Şu an aşk hayatınız ne durumda?
Çok yordum kendimi, mahvettim. Kendime, "İrem tek başına kal" dedim. İlişki yaşarken, bir süre sonra kelimelerim ve esprilerim, o an birlikte olduğum adama benziyor. Aslında ben sapyoseksüelim; yani kaslara değil, zekaya aşık oluyorum. Birisi bana benim düşünemeyeceğim bir espri yapsın, onunla nikah kıyarım! Öyle bir espri yapar ki, 'Benim niye aklıma gelmedi!' diye kıskanırım. İşte o zaman heyecanlanıyorum, yani benim hormonlar beyinde. Ama karşıma öyle sapyoseksüelliğimin şahlanacağı biri pek çıkmıyor. Zaten gitgide içime kapandım. Ne uğraşacağım şimdi; sıfırdan kendini tanıt, adamı tanı, ailesini tanı, yemeğe çık... Artık öyle bir gücüm yok. Derici'ye bir süre mola çünkü kafamı toplamam ve ilişkide bulunduğum kabın şeklini almamam lazım. Bu kez hedef belirlemek değil, birinin hedefi olmak istiyorum. Ya da bir kere filmlerdeki klişe gerçek olsun; çarpışalım, kitaplarımız düşsün, beraber kaldıralım...
Gündeme değinirsek... Türkiye ekonomisi üzerine oynanan oyunlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bir yatırımım yok; evim yok, dolarım yok, sadece bir arabam var. Babamın evini satıp iki klip çekmiştim. Şimdi YouTube üstünden yaşarım ama yarın aç kalırsam? Tek güvencem annem; onun evindeki odam duruyor. Yaptığı şeylerin dekontunu paylaşanlardan değilim. Gizli kahraman olmak inanılmaz bir şey. Devlet büyüklerimiz, memleketimiz için en iyisini biliyordur. Türkiye ne arbedelerden çıktı, neler atlattı... Her gecenin bir sabahı var. Annem de kendi çapında boykot ediyor; bana "Kurukahveci Mehmet Efendi kahvesi iç" diyor. Keşke elimden bir şey gelse ama dolarım yok.