İran'da düşen jetin pilotunu arkadaşı anlattı: FETÖ'nün kumpasına kurban gitti, beş parasız ve yalnızdı!
İran'da düşen ve Başaran Holding'e ait özel jeti kullanan pilot Melike Kuvvet'in arkadaşı Murat Seluk, Kuvvet'in yaşadıklarını anlattı
Seluk, Kuvvet'in ordudan atılmasına ilişkin olarak ''FETÖ’cüler tarafından,asker bir arkadaşının çocuğunun doğum gününde şarkı söylerken videosu çekilip “ahlaksız yaşantıdan”ordudan atıldı" dedi.
Başaran Holding'e ait olan jette, bekârlığa veda partisinden dönen Hüseyin Başaran'ın kızı Mina Başaran ve 7 kız arkadaşı vardı. Uçağın pilotu ise Melike Kuvvet'ti.
Jetin ikinci pilotu Melike Kuvvet’in Konya’nın merkez Meram ilçesinde oturan annesi Emine ve ablası İlknur Kuvvet haberi telefonla aldı. Aile, taziyeleri evlerinde kabul etti. Babası hayatta olmayan Melike Kuvvet’in ölümünü annesinin metanetle karşıladığı, "Allah onu bizden daha çok seviyormuş ki erkenden onu yanına aldı. Başımız sağolsun" dediği öğrenildi.
Melike Kuvvet’in en son 10 gün önce ailesini görmek için Konya’ya geldiği belirtildi. Melike Kuvvet’in yakınlarına FETÖ kumpasıyla ordudan atıldığını ancak Mayıs ayında Binbaşı rütbesiyle yeniden üniformasını giyeceğini, bu nedenle de çok heyecanlı olduğunu söylediği öğrenildi.
Pilotun arkadaşı Murat Seluk, Melike Kaptan'ın yaşadıklarını anlattı:
''FETÖ’cüler tarafından,asker bir arkadaşının çocuğunun doğum gününde şarkı söylerken videosu çekilip “ahlaksız yaşantıdan”ordudan atıldı...
Onu sorgulamaya gelen şimdi tutuklu olan istihbarat subayları 'Pavyonda şarkı söylemişsin, gece kulüplerinde çıkıyormuşsun, işte görüntüleri diye doğum gününde şarkı söylediği esnada çektikleri 10 dakikalık videonun sadece 9 saniyesini kesip almış ve ona göstermişlerdi...
Olay Merzifon’da geçiyordu, orada ne pavyon ne de gece kulübü vardı... Olsa bile onurlu ve şerefli bir Türk askeri olan Melike zaten öyle bir şey yapmazdı... Eş dost toplantılarında yoğun istek olursa bir şarkı patlatırdı... Onu ordudan atmak isteyen şerefsizler bunu bahane ederek kumpas kurmuşlardı...
Beş parasız ve yalnızdı
Beş parasız ve yalnız kaldı, görevde iken 'arkadaşım, kardeşim, amirim' diyenler, Avcılar’da oturduğu evin kirasını 3 ay ödeyemediği dönemlerde telefonunu bile açmadı, kimse arayıp sormadı, hep yalnız hep bir başına kaldı.
İstanbul’da özel bir üniversitede 3200 lira maaşla derslere girmeye başladı ama bu para ne ordudan atıldığı için ödemek zorunda olduğu tazminata, ne kirasına ne de kredi kartlarına yetiyordu... Haksız yere ordudan atılmış olmanın hazımsızlığı da bu işin cabasıydı...
İntiharı bile düşünüyordu
İntiharı bile düşünüyordu... O dönemlerinde sürekli telefonla konuşuyor, telkinlerde bulunuyordum... AYİM’e (Askeri Yüksek İdare Mahkemesi) dava açtı geri dönmek için, ilk duruşmada kaybetti, 'Sen orduya layık değilsin' demişti AYİM’in sözde hÂkimleri... Zira, bir yıl sonra 15 Temmuz darbe girişimi olacak, onu ordudan atan Hava Kuvvetleri Komutanı, Personel Daire Başkanı, İstihbarat Daire Başkanı ve AYİM’in hâkimleri tutuklanacaktı.
Bu arada sadece helikopter pilotu belgesi olduğu için sivil hava yollarına işe giremiyordu, ben 'Sivil piyasada helikopter pilotluğu yap' dediğimde ise, "Abi piyasa Kara Havacı pilotların elinde, ordudan atıldığım için ve referansım da olmadığı için iş vermiyorlar" diyordu.
Bir taraftan üniversitede hocalık yaparken diğer taraftan da borç harç kredi ile Çorlu Uçuş Okulu'na başlamıştı jet pilotu sertifikası için... Belgesini de almaya az kalmıştı ve aldığı dönemde de darbe oldu...
Binbaşı rütbesiyle helikopterine binecekti
Tüm suçlular tutuklandı, Hava Kuvvetleri ise FETÖ’nün geçmişte ordudan attığı pilotları geri çağırmıştı...Melike gibi birçok kişiye ulaştı, Melike buna çok sevinmişti, eski günlerde olduğu gibi üniforma giyecek binbaşı rütbesiyle helikopterine binecekti...
Sağlık raporu istediler onu da aldı, pazar günü telefonla konuştuk "Yarın Hava Kuvvetleri’ne gidiyor, yenide göreve başlıyorum" demişti, çok mutluydu...
Yıkılmıştı!
Bu arada ne mi oldu dersiniz?
Eğitim aldığı Çorlu’daki uçuş okulu FETÖ’den kapatılmıştı, Hava Kuvvetleri ise Melike’yi FETÖ’cü bir okullla yakın temasta ve eğitimde olduğu için göreve kabul etmeyeceklerini bildirmişti...
Yıkılmıştı...
FETÖ’cüler yüzünden atılmıştı, yine FETÖ’cüler yüzünden göreve dönememişti... Bu arada Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu ve davayı kazandı,”özel hayatın gizliliğinin ihlali “gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı vermişti, göreve tekrar döneceği günlere aylar kalmıştı...
Onurunu, şerefini, üniformasını yeniden alacaktı...
Bu arada parasızlık ve yoklukta dipteydi... Hava Kuvvetleri’ne döneceği güne kadar sırf borçlarını ödeyebilmek ve bir nefes alabilmek için Başaran Holding'deki bu işi bulmuştu...
3-5 aydır onların özel uçağında pilotluk yapıyordu...
Gözü ne sivil hava yollarında ne de bir işadamının jetindeydi...
Milliyetçi, Atatürkçü, vatan aşkıyla tutuşan bir askerdi...
Derdi tekrar üniforma giymekti...
Benim diyen erkekten daha erkek, benim diyen adamdan adamdı..
Herkese de adamlık, insanlık dersi verecek karakterdeydi...
Geride sadece bir ana bıraktı
Geride ne eş ne çocuk ne baba, sadece bir ana bıraktı...
Bugün onu aramayan, sormayan, üç kuruş yardım etmeyen, onu yalnızlık ve çaresizliğe bırakan sözde dost ve arkadaşlarının RAHMET yorumlarını şaşkınlık içerisinde okuyorum...
Bu kadın bu durumdayken neredeydiniz?
Bu kadın bu durumlardayken neredeydiniz???
Yakın bir arkadaşım, çok sevdiğim bacım, örnek insandı...
Allah rahmet eylesin kardeşim, güzel yürekli insan...
Seni bu hayatı yaşamaya mahkûm edenlerin Allah belasını veriyor, verecek de...
Nurlar içinde yat güzel yürekli kadın...''
Başaran Holding'e ait olan jette, bekârlığa veda partisinden dönen Hüseyin Başaran'ın kızı Mina Başaran ve 7 kız arkadaşı vardı. Uçağın pilotu ise Melike Kuvvet'ti.
Jetin ikinci pilotu Melike Kuvvet’in Konya’nın merkez Meram ilçesinde oturan annesi Emine ve ablası İlknur Kuvvet haberi telefonla aldı. Aile, taziyeleri evlerinde kabul etti. Babası hayatta olmayan Melike Kuvvet’in ölümünü annesinin metanetle karşıladığı, "Allah onu bizden daha çok seviyormuş ki erkenden onu yanına aldı. Başımız sağolsun" dediği öğrenildi.
Melike Kuvvet’in en son 10 gün önce ailesini görmek için Konya’ya geldiği belirtildi. Melike Kuvvet’in yakınlarına FETÖ kumpasıyla ordudan atıldığını ancak Mayıs ayında Binbaşı rütbesiyle yeniden üniformasını giyeceğini, bu nedenle de çok heyecanlı olduğunu söylediği öğrenildi.
Pilotun arkadaşı Murat Seluk, Melike Kaptan'ın yaşadıklarını anlattı:
''FETÖ’cüler tarafından,asker bir arkadaşının çocuğunun doğum gününde şarkı söylerken videosu çekilip “ahlaksız yaşantıdan”ordudan atıldı...
Onu sorgulamaya gelen şimdi tutuklu olan istihbarat subayları 'Pavyonda şarkı söylemişsin, gece kulüplerinde çıkıyormuşsun, işte görüntüleri diye doğum gününde şarkı söylediği esnada çektikleri 10 dakikalık videonun sadece 9 saniyesini kesip almış ve ona göstermişlerdi...
Olay Merzifon’da geçiyordu, orada ne pavyon ne de gece kulübü vardı... Olsa bile onurlu ve şerefli bir Türk askeri olan Melike zaten öyle bir şey yapmazdı... Eş dost toplantılarında yoğun istek olursa bir şarkı patlatırdı... Onu ordudan atmak isteyen şerefsizler bunu bahane ederek kumpas kurmuşlardı...
Beş parasız ve yalnızdı
Beş parasız ve yalnız kaldı, görevde iken 'arkadaşım, kardeşim, amirim' diyenler, Avcılar’da oturduğu evin kirasını 3 ay ödeyemediği dönemlerde telefonunu bile açmadı, kimse arayıp sormadı, hep yalnız hep bir başına kaldı.
İstanbul’da özel bir üniversitede 3200 lira maaşla derslere girmeye başladı ama bu para ne ordudan atıldığı için ödemek zorunda olduğu tazminata, ne kirasına ne de kredi kartlarına yetiyordu... Haksız yere ordudan atılmış olmanın hazımsızlığı da bu işin cabasıydı...
İntiharı bile düşünüyordu
İntiharı bile düşünüyordu... O dönemlerinde sürekli telefonla konuşuyor, telkinlerde bulunuyordum... AYİM’e (Askeri Yüksek İdare Mahkemesi) dava açtı geri dönmek için, ilk duruşmada kaybetti, 'Sen orduya layık değilsin' demişti AYİM’in sözde hÂkimleri... Zira, bir yıl sonra 15 Temmuz darbe girişimi olacak, onu ordudan atan Hava Kuvvetleri Komutanı, Personel Daire Başkanı, İstihbarat Daire Başkanı ve AYİM’in hâkimleri tutuklanacaktı.
Bu arada sadece helikopter pilotu belgesi olduğu için sivil hava yollarına işe giremiyordu, ben 'Sivil piyasada helikopter pilotluğu yap' dediğimde ise, "Abi piyasa Kara Havacı pilotların elinde, ordudan atıldığım için ve referansım da olmadığı için iş vermiyorlar" diyordu.
Bir taraftan üniversitede hocalık yaparken diğer taraftan da borç harç kredi ile Çorlu Uçuş Okulu'na başlamıştı jet pilotu sertifikası için... Belgesini de almaya az kalmıştı ve aldığı dönemde de darbe oldu...
Binbaşı rütbesiyle helikopterine binecekti
Tüm suçlular tutuklandı, Hava Kuvvetleri ise FETÖ’nün geçmişte ordudan attığı pilotları geri çağırmıştı...Melike gibi birçok kişiye ulaştı, Melike buna çok sevinmişti, eski günlerde olduğu gibi üniforma giyecek binbaşı rütbesiyle helikopterine binecekti...
Sağlık raporu istediler onu da aldı, pazar günü telefonla konuştuk "Yarın Hava Kuvvetleri’ne gidiyor, yenide göreve başlıyorum" demişti, çok mutluydu...
Yıkılmıştı!
Bu arada ne mi oldu dersiniz?
Eğitim aldığı Çorlu’daki uçuş okulu FETÖ’den kapatılmıştı, Hava Kuvvetleri ise Melike’yi FETÖ’cü bir okullla yakın temasta ve eğitimde olduğu için göreve kabul etmeyeceklerini bildirmişti...
Yıkılmıştı...
FETÖ’cüler yüzünden atılmıştı, yine FETÖ’cüler yüzünden göreve dönememişti... Bu arada Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu ve davayı kazandı,”özel hayatın gizliliğinin ihlali “gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı vermişti, göreve tekrar döneceği günlere aylar kalmıştı...
Onurunu, şerefini, üniformasını yeniden alacaktı...
Bu arada parasızlık ve yoklukta dipteydi... Hava Kuvvetleri’ne döneceği güne kadar sırf borçlarını ödeyebilmek ve bir nefes alabilmek için Başaran Holding'deki bu işi bulmuştu...
3-5 aydır onların özel uçağında pilotluk yapıyordu...
Gözü ne sivil hava yollarında ne de bir işadamının jetindeydi...
Milliyetçi, Atatürkçü, vatan aşkıyla tutuşan bir askerdi...
Derdi tekrar üniforma giymekti...
Benim diyen erkekten daha erkek, benim diyen adamdan adamdı..
Herkese de adamlık, insanlık dersi verecek karakterdeydi...
Geride sadece bir ana bıraktı
Geride ne eş ne çocuk ne baba, sadece bir ana bıraktı...
Bugün onu aramayan, sormayan, üç kuruş yardım etmeyen, onu yalnızlık ve çaresizliğe bırakan sözde dost ve arkadaşlarının RAHMET yorumlarını şaşkınlık içerisinde okuyorum...
Bu kadın bu durumdayken neredeydiniz?
Bu kadın bu durumlardayken neredeydiniz???
Yakın bir arkadaşım, çok sevdiğim bacım, örnek insandı...
Allah rahmet eylesin kardeşim, güzel yürekli insan...
Seni bu hayatı yaşamaya mahkûm edenlerin Allah belasını veriyor, verecek de...
Nurlar içinde yat güzel yürekli kadın...''