IPI’dan Hürriyet’e destek: Karalama kampanyasını kınıyoruz!
IPI, hükümetin Hürriyet'e yönelik tutumuyla ilgili bir bildiri yayınlandı.
Dünyanın en köklü ve yaygın gazetecilik örgütlerinden olan Viyana merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), "Türkiye’de Doğan Medya Grubu’na ve Hürriyet’e karşı sürdürülen karalama kampanyasının derhal durdurulması" çağrısı yaptı.
Avrupa, Amerika, Asya ve Afrika’daki medya kuruluşlarının genel yayın yönetmenleri ve editörlerinden oluşan IPI Yönetim Kurulu’nun tüm üyeleri tarafından imzalanan bildiri bugün (22 Mayıs) yayınlandı.
Bildiride, hurriyet.com.tr’de 16 Mayıs’ta "Dünya şokta! Yüzde 52 oy alan Cumhurbaşkanı’na idam" başlığıyla Mısır’ın bir önceki seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi için verilen idam kararının duyurulduğu ve o günden beri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eleştirilerinin ve ardından Ak Parti’nin bazı destekçilerinin Doğan Medya Grubu’nu hedef aldığı belirtildi.
Tutuklama talepli suç duyurularına varan kampanyayı kınayan örgüt, Türkiye’de "basın özgürlüğünün son 10 yılda bir dizi darbe yediğini" gözler önüne seren ve Mart’ta yayınlanan IPI Türkiye özel raporuna gönderme yaptı.
Bildiride, "Biz aşağıda imzası bulunan IPI Yönetim Kurulu üyeleri, Doğan Medya Grubu’ndaki ve Hürriyet’teki meslektaşlarımızla dayanışma sergilemek üzere bu bildiriyi yazıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’nin onları hedef alan son karalama kampanyasını kınıyoruz" denildi.
DİĞER GAZETECİLERE ETKİSİ OLUR
IPI İcra Direktörü Barbara Trionfi, "Türkiye’deki IPI üyeleri ve birçok meslektaşlarının susmayı seçmesine neden olan korku iklimine karşın bağımsız, eleştirel gazetecilik yapmaya çalışan tüm gazeteciler, editörler ve yayıncılar konusunda çok endişeli olduğunu" söyledi.
Trionfi şöyle dedi: "Şu anda Hürriyet’e karşı sürdürülen türden göz korkutma kampanyalarının gazetecilik camiasında yaratacağı olumsuz etki (chilling effect) son derece açıktır. Bunun Türkiye’deki diğer cesur, sözünü sakınmayan gazetecileri de sansürü tercih etmesinden ve hayati önemdeki bilgilerin ve kanaatlerin kaybolmasından korkuyoruz."
Bildiride, Cumhurbaşkanı ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıklamalarının yanısıra, Erdoğan’ın eski metin yazarı ve Ak Parti milletvekili adayın Aydın Ünal, Erdoğan’ın başdanışmanı Yiğit Bulut ve Başbakan Yardımcısı Süleyman Soylu’nun beyanları ile suç duyurularına ve tazminat davalarına atıfta bulunuldu.
‘ABES VE TEHLİKELİ’
Bildiride şu ifadeler kullanıldı: "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın suçlamaları ve taraftarlarınca başlatılan kampanya, özellikle Türkiye 7 Haziran genel seçimlerine gidiyorken, abes olduğu kadar, tehlikelidir de. Türkiye Anayasası’na göre partiler üstü konumda bulunması gereken bir devlet başkanının, daha fazla güce ulaşmasını sağlayacak bir parlamento çoğunluğuna ulaşmak için eleştirel sesleri susturma amacıyla yaptığı görüntüsünü doğuracak bir şekilde, samimiyetsizlikle korku ve kutuplaştırma yayması yakışıksızdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bu kampanyaya ve ayrıca kendisini eleştirenleri hedeflemek için kullandığı hakaretle ilgili mevzuata bağlılığına son vermeye; Doğan Medya Grubu ve Hürriyet’ten özür dilemeye çağırıyoruz. Aynı şekilde, seçimlerde aday olanlar dahil AKP üyelerini de, bu kampanyayla aralarına mesafe koymaya ve bağımsız medyayı, hele ki böyle sorumsuz bir tavırla hedeflemekten kaçınmaya davet ediyoruz.Son olarak Türk savcılarına, söz konusu başlığı gerekçe göstererek gazetecileri hedef alan o absürd suç duyurusunu reddetme çağrısında bulunuyoruz. Son 10 yılda basın özgürlüğünde sert bir gerileme yaşayan Türkiye halkının bundan daha iyisini hak ettiğini düşünüyoruz."
ÖNDE GELEN GAZETECİLER
IPI bildirisini şu yönetim kurulu üyeleri imzaladı: Yönetim Kurulu Başkanı ve Miami Herald (ABD) gazeteci Dünya Editörü John Yearwood; yönetim kurulu başkan yardımcılarından Boishakhi TV (Bangladeş) CEO’su Monjurul Ahsan Bulbul, BBC Scotland (İskoçya) Direktörü Ken MacQuarrie, Neue Zürcher Zeitung (İsviçre) eski genel yayın yönetmeni Markus Spillmann One Caribbean Media (Trinidad & Tobago) CEO’su Dawn Thomas; yönetim kurulu üyelerinden Pakistan Press International (PPI) Başkanı Owais Aslam Ali, Austrian Broadcasting Corporation (ORF) Radyo Direktörü Karl Amon, Norveç Haber Ajansı İdari Editörü Ole Kristian Bjellaanes, Al Jazeera (Katar) İnsan Hakları Masası Başkanı Sami El Haj, British Journalism Review (İngiltere) Editörü Kim Fletcher, Nation Media Group (Kenya) Grup CEO’su Linus Gitahi, Grupo Infobae (Arjantin) CEO’su Daniel Hadad, City Press (Güney Afrika) Ferial Haffajee, ZDF (Almanya) Büro Şefi Johannes Hano, Mainichi Shimbun (Japonya) Şef Editörü Hiroshi Komatsu, AmmanNet (Ürdün) Genel Müdürü Daoud Kuttab, Uluslararası Avrasya Basın Fonu (IEPF) Başkanı Umud Mirzayev (Azerbaycan), Slovak Haber Ajansı (SITA) kurucusu Pavol M£dry, Helsingin Sanomat (Finlandiya) Genel Yayın Yönetmeni Kaius Niemi, The Hindu (Hindistan) Direktörü N. Ravi, Araştırmacı Gazetecilik Vakfı Başkanı Galina Sidorova (Rusya), University of Missouri School of Journalism profesörü Martha Steffens (ABD), Hürriyet eski dış haberler müdürü ve köşe yazarı Ferai Tınç, Media Trust (Nijerya) Başkanı Kabiru Yusuf.
1950’de basın özgürlüğünü ve gazetecilik pratiklerini geliştirmek üzere kurulan IPI, bugün dünyanın önde gelen gazetecilerinden ve medya yöneticilerinden oluşan bir küresel ağ.
Avrupa, Amerika, Asya ve Afrika’daki medya kuruluşlarının genel yayın yönetmenleri ve editörlerinden oluşan IPI Yönetim Kurulu’nun tüm üyeleri tarafından imzalanan bildiri bugün (22 Mayıs) yayınlandı.
Bildiride, hurriyet.com.tr’de 16 Mayıs’ta "Dünya şokta! Yüzde 52 oy alan Cumhurbaşkanı’na idam" başlığıyla Mısır’ın bir önceki seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi için verilen idam kararının duyurulduğu ve o günden beri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eleştirilerinin ve ardından Ak Parti’nin bazı destekçilerinin Doğan Medya Grubu’nu hedef aldığı belirtildi.
Tutuklama talepli suç duyurularına varan kampanyayı kınayan örgüt, Türkiye’de "basın özgürlüğünün son 10 yılda bir dizi darbe yediğini" gözler önüne seren ve Mart’ta yayınlanan IPI Türkiye özel raporuna gönderme yaptı.
Bildiride, "Biz aşağıda imzası bulunan IPI Yönetim Kurulu üyeleri, Doğan Medya Grubu’ndaki ve Hürriyet’teki meslektaşlarımızla dayanışma sergilemek üzere bu bildiriyi yazıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’nin onları hedef alan son karalama kampanyasını kınıyoruz" denildi.
DİĞER GAZETECİLERE ETKİSİ OLUR
IPI İcra Direktörü Barbara Trionfi, "Türkiye’deki IPI üyeleri ve birçok meslektaşlarının susmayı seçmesine neden olan korku iklimine karşın bağımsız, eleştirel gazetecilik yapmaya çalışan tüm gazeteciler, editörler ve yayıncılar konusunda çok endişeli olduğunu" söyledi.
Trionfi şöyle dedi: "Şu anda Hürriyet’e karşı sürdürülen türden göz korkutma kampanyalarının gazetecilik camiasında yaratacağı olumsuz etki (chilling effect) son derece açıktır. Bunun Türkiye’deki diğer cesur, sözünü sakınmayan gazetecileri de sansürü tercih etmesinden ve hayati önemdeki bilgilerin ve kanaatlerin kaybolmasından korkuyoruz."
Bildiride, Cumhurbaşkanı ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıklamalarının yanısıra, Erdoğan’ın eski metin yazarı ve Ak Parti milletvekili adayın Aydın Ünal, Erdoğan’ın başdanışmanı Yiğit Bulut ve Başbakan Yardımcısı Süleyman Soylu’nun beyanları ile suç duyurularına ve tazminat davalarına atıfta bulunuldu.
‘ABES VE TEHLİKELİ’
Bildiride şu ifadeler kullanıldı: "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın suçlamaları ve taraftarlarınca başlatılan kampanya, özellikle Türkiye 7 Haziran genel seçimlerine gidiyorken, abes olduğu kadar, tehlikelidir de. Türkiye Anayasası’na göre partiler üstü konumda bulunması gereken bir devlet başkanının, daha fazla güce ulaşmasını sağlayacak bir parlamento çoğunluğuna ulaşmak için eleştirel sesleri susturma amacıyla yaptığı görüntüsünü doğuracak bir şekilde, samimiyetsizlikle korku ve kutuplaştırma yayması yakışıksızdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bu kampanyaya ve ayrıca kendisini eleştirenleri hedeflemek için kullandığı hakaretle ilgili mevzuata bağlılığına son vermeye; Doğan Medya Grubu ve Hürriyet’ten özür dilemeye çağırıyoruz. Aynı şekilde, seçimlerde aday olanlar dahil AKP üyelerini de, bu kampanyayla aralarına mesafe koymaya ve bağımsız medyayı, hele ki böyle sorumsuz bir tavırla hedeflemekten kaçınmaya davet ediyoruz.Son olarak Türk savcılarına, söz konusu başlığı gerekçe göstererek gazetecileri hedef alan o absürd suç duyurusunu reddetme çağrısında bulunuyoruz. Son 10 yılda basın özgürlüğünde sert bir gerileme yaşayan Türkiye halkının bundan daha iyisini hak ettiğini düşünüyoruz."
ÖNDE GELEN GAZETECİLER
IPI bildirisini şu yönetim kurulu üyeleri imzaladı: Yönetim Kurulu Başkanı ve Miami Herald (ABD) gazeteci Dünya Editörü John Yearwood; yönetim kurulu başkan yardımcılarından Boishakhi TV (Bangladeş) CEO’su Monjurul Ahsan Bulbul, BBC Scotland (İskoçya) Direktörü Ken MacQuarrie, Neue Zürcher Zeitung (İsviçre) eski genel yayın yönetmeni Markus Spillmann One Caribbean Media (Trinidad & Tobago) CEO’su Dawn Thomas; yönetim kurulu üyelerinden Pakistan Press International (PPI) Başkanı Owais Aslam Ali, Austrian Broadcasting Corporation (ORF) Radyo Direktörü Karl Amon, Norveç Haber Ajansı İdari Editörü Ole Kristian Bjellaanes, Al Jazeera (Katar) İnsan Hakları Masası Başkanı Sami El Haj, British Journalism Review (İngiltere) Editörü Kim Fletcher, Nation Media Group (Kenya) Grup CEO’su Linus Gitahi, Grupo Infobae (Arjantin) CEO’su Daniel Hadad, City Press (Güney Afrika) Ferial Haffajee, ZDF (Almanya) Büro Şefi Johannes Hano, Mainichi Shimbun (Japonya) Şef Editörü Hiroshi Komatsu, AmmanNet (Ürdün) Genel Müdürü Daoud Kuttab, Uluslararası Avrasya Basın Fonu (IEPF) Başkanı Umud Mirzayev (Azerbaycan), Slovak Haber Ajansı (SITA) kurucusu Pavol M£dry, Helsingin Sanomat (Finlandiya) Genel Yayın Yönetmeni Kaius Niemi, The Hindu (Hindistan) Direktörü N. Ravi, Araştırmacı Gazetecilik Vakfı Başkanı Galina Sidorova (Rusya), University of Missouri School of Journalism profesörü Martha Steffens (ABD), Hürriyet eski dış haberler müdürü ve köşe yazarı Ferai Tınç, Media Trust (Nijerya) Başkanı Kabiru Yusuf.
1950’de basın özgürlüğünü ve gazetecilik pratiklerini geliştirmek üzere kurulan IPI, bugün dünyanın önde gelen gazetecilerinden ve medya yöneticilerinden oluşan bir küresel ağ.