IPI’dan dijital medya raporu: Google ve YouTube iktidar medyasına çalışıyor

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Türkiye’de bağımsız gazeteciliğin dijital kapasitesi, etkisi ve ihtiyaçlarını ele alan kapsamlı bir rapor hazırladı.

Türkiye’de ‘Yeni Ana Akım’ Yükseliyor (Ve Desteğe İhtiyacı Var) başlıklı rapor, IPI Türkiye Ulusal Komitesi Başkan Yardımcısı Emre Kızılkaya ve Gazeteci Burak Ütücü tarafından kaleme aldı. 28 yaygın ve yerel medya kuruluşunun dijital varlıklarının incelendiği raporda, bu mecralarda yönetici olan 20 kişiyle yapılan anket ve görüşlere de yer verildi.

Raporda yer alan verilere göre, “Türkiye’de bağımsız medyanın dijital erişimi (33,5 milyon aylık kullanıcı), iktidar yanlısı medyanınki (47,8 milyon kullanıcı) ile kıyaslanabilir bir hacme ulaşmış durumda. İktidar yanlısı medyanın erişimi son dönemde yerinde sayarken bağımsız yayıncılar erişimlerini hızla artırmayı sürdürüyor”. Bu durum raporda, “Her şeye rağmen gazeteciliğe tutunmaya çalışan bugünün bağımsız medya kuruluşlarını “alternatif” diye nitelemek doğru değil. Daha doğrusu, onları yeni bir ‘ana akım’ medyanın nüvesi diye tanımlamaktır” ifadesi kullanıldı.

RAPORDA HANGİ YAYINLARA VER VERİLİYOR?
Raporda değerlendirmeye alınan yayınlar 3 gruba ayrılmış. A Grubu’nda Sözcü, Cumhuriyet, BirGün, Evrensel, Yeniçağ, Karar, OdaTV, Gazete Duvar, T24, Diken, Halk TV, Tele1, Medyascope ve Teyit yer alıyor.

B Grubu’nda ise Hürriyet, Sabah, Yeni Şafak, Akşam, Haber7, Habertürk ve NTV var. C Grubu’nu oluşturan yerel medya içinse Pusula [Zonguldak], Haber61, Manavgat Son Haber, Pusula [Erzurum], Tigris Haber, Yayla Haber ve Dokuz Eylül seçildi.

TWITTER VE FACEBOOK’TA BAĞIMSIZ MEDYA DAHA ETKİN
Rapora göre, “A Grubu’nda yer alan bağımsız yayıncıların sosyal medyadaki etkileşimi, iktidar medyasına kıyasla yüzde 16,5 daha yüksek. Takipçi sayısındaki artıştan viral içerik sayısına kadar hemen her boyutta ve platformda bağımsız medya önde gidiyor. Bağımsız yayıncıların haberleri, Facebook’ta, iktidar medyasına kıyasla 5 kat daha fazla etkileşim alıyor”. Bu sonuçlar, iktidarın sosyal medya üzerinde baskı kurma çabalarının arkasında yatan gerçeklerin görünmesi açısından son derece önemli.

GOOGLE VE YOUTUBE İKTİDARA ÇALIŞIYOR!
Rapor, Facebook ve özellikle Twitter kullanıcılarının bağımsız medyanın içeriklerine ulaşma konusunda daha “şanslı” olduğunu ortaya koyarken bu durum Google ve yine aynı şirketin platformu olan YouTube için geçerli değil:

“Öyle ki, en yüksek arama hacmine sahip haberlerle ilgili aramalarda Google, kullanıcıların yüzde 90,6’sını üç adet iktidar yanlısı haber kuruluşuna yönlendiriyor. Arama motorundan farklı bir algoritmaya sahip olan Google Haberler ise iktidar medyasına yüzde 73,8, bağımsız medyaya ise yüzde 26,2 oranında yer veriyor. Özetle Google; yaygın dijital erişimleri, yoğun sosyal medya etkileşimleri ve kullanıcı tarafında artan talebe rağmen bağımsız medyaya, iktidar medyasına kıyasla çok daha az dijital trafik ve reklam geliri sağlıyor.”

Raporda yer alan verilerin ortaya koyduğu üzere, “YouTube’un öneri algoritması da, iktidar yanlısı medyanın videolarını izleyenleri, büyük ölçüde bir yankı odasında tutuyor. Oysa aynı algoritma, bağımsız yayıncıları izleyenleri, sık sık iktidar medyasının videolarına da yönlendiriyor.”

TWITTER AĞ ANALİZİ
Raporda, A ve B Grubu’ndaki yayınlar için Twitter’da bir ağ analizi de yapılmış. Ocak 2021’de bu gruplarda yer alan yayınların tweetleriyle etkileşime giren (retweet, mention, vb. yollarla) 30 bin 19 kullanıcı arasındaki 112 bin 482 bağlantının haritalandırılmasıyla elde edilen sonuçların analizi şöyle yapılıyor raporda:

“A Grubu’ndan Sözcü, Oda TV, Cumhuriyet ve Yeniçağ, B Grubu’ndan ise Habertürk ve Hürriyet, farklı gruplar arasında bir köprü rolü üstlenmeye diğerlerine göre daha yakınlar. Öte yandan Teyit, Medyascope ve Evrensel, bu ağın “dışsal bağlayıcıları” olarak, bağımsız medyanın, okur ve izleyicileri farklı görüşlerle buluşturma misyonunda önemli bir işlev üstleniyor.

Haber tüketimi çerçevesindeki Türkiye Twitter ekosisteminde belirli miktarda bir kutuplaşma olduğu görülse bile, bu mutlak değil. Kullanıcıların önemli bir bölümü, “iç köprüler” ve “dış bağlayıcılar” yoluyla çeşitlilik arz eden kaynaklara erişim sahibi. Bu izlerkitlenin ağırlık merkezine ise bağımsız medya, iktidar medyasına kıyasla daha yakın.”