İNTİKAM BU KADAR DA SOĞUK YENMEZ Kİ!

Beret Saat ve Nejat İşler'li drama, İntikam başladı. “Beren Saat oynuyorsa o dizi tutar” sözü geçerliliğini koruyacak mı? Murat Tolga Şen yazıyor.

Beren Saat’in başrolü Nejat İşler’le paylaşarak oynadığı Revenge uyarlaması İntikam dizisi bu akşam Kanal D televizyonunda başladı.

Game of Thrones dizisinde “ama kelimesinden önce söylenenlerin hiçbir anlamı yoktur” der karakterlerden biri… Ben bu defa buna bile ihtiyaç duymadan yazmak istiyorum; bu yıl izlediğim en sıradan başlangıç bu…

Eğer iyi yapılırsa Monte Kristo Kontu uyarlamaları tadından yenmez. ABC Televizyonunun 2010’dan bu yana yayınladığı Revenge, romandaki çatışma duygusunu güçlendiren iyi bir modern uyarlama… İlk sezonu harikadır.

Yerli sürümünün çok tat vermeyeceğinin zaten farkındaydım ancak Revenge’i izleyen biri olarak kayıtsız kalamadım. Korktuğum da başıma geldi. Ortaya naylon serilip de üzerine yayılmış bir temsil seyrettim bu akşam… Evet, biliyorum reytinglerde uzak ara birinci, Beren’in, Nejat’ın oynadığı diziler batmaz ve daha bir sürü şey ama olmamış, olamamış!

Aslında Aşk-ı Memnu ile Ezel’i aynı hikayede birleştirme fikri fena değil… Beren Saat’i o kadar bölüm Bihter olarak izledikten sonra “aşırı zengin” olarak algılamaya alışığız ne de olsa… Yine de ilk bölüm keyifsiz ve hatalarla dolu…

İlk ve en önemlisi, Derin ve Rüzgar’ın çocukluk aşkı olduklarına inanamayışım. 1972 doğumlu Nejat İşler’le, 1984 doğumlu Beren Saat arasındaki yaş farkı çok bariz… Derin o yaşlardayken Rüzgar’ın çoktan üniversiteye gitmesi gerekiyor! Rüzgar’ın köpeği Çakıl’ın hala çocukluklarındaki neşesinde olması da acayip. Zombi köpek Çakıl! Gerçi bu hata Revenge’de de olduğundan buradan yüklenmeyelim!

Peki, Derin’in yetimhaneden çıktığındaki saçlarının hali nedir öyle! Orada balyaj manyağı bir mahalle kuaförü var herhalde, başka açıklaması olamaz!

Nedense, başrol oyuncularının diziye çalışmamış olduğunu düşünüyorum. Yağmur/Derin, Bihter’den çok farklı durmuyor. Aynı bakış, aynı beden dili ve hatta aynı topuklular! Nejat İşler’ de yine duygusal, yalnız ve asi… Ay Işığında Saklıdır’ın Toprak Sergen’i sanki.

Reji, kurgu, ses işçiliği sıradan, ışık kötü… Özellikle Beren Saat’in diziler söz konusu olunca çökmeyen ismine güvenerek yola çıkıldığı çok belli. Sonradan açılır mı? Pekala olabilir ancak bu haliyle reyting yapsa da önemsenecek bir iş olmadığı ortada…

Peki, bu kadar acımasız olmaya gerek var mı? Elbette yok, hele de televizyona yapılan bir işi bu kadar ciddiye almak çok saçma ama sinemaya/tiyatroya gitmiyoruz, kitap okumuyoruz. Mecburuz, TV’de buluşuyoruz!

twitter.com/murattolga