İNTERNET KLASİK GAZETECİLİĞİN SONU MU OLACAK?.. KRİZ MEDYAYI NASIL ETKİLEYECEK?... AKŞAM YAZARINDAN İLGİNÇ BİR MEDYA ANALİZİ!..
Gazeteciler kabullenmekte zorlansa ve dirense de gerçek bu: Medya sektörü değişime ayak uydurmak için yeni yollar bulmak, alanlarını genişletip çeşitlendirmek zorunda.
Orta İngiltere´de, 130 bin nüfuslu Preston, ortalama bir Türk´ün sıkıntıdan fenalık geçireceği küçüklükte bir yer. Şehrin kalbi, binalar, dükkanlar ve kampuslerin oluşturduğu University of Central Lancashire (UCLAN). Kütüphane gibi özel binalara kartla giriliyor, bunun dışında her yer, herkese (ve trafiğe) açık...
33 bin öğrencisi üniversite daha ziyade bir semt havasında. Semtin sakinleri arasında hicaplı kızlar da var neo punk erkekler de. Surat ifadelerine bakarak Amerika´da patlayıp İngiltere sahillerine büyük bir şiddetle çarpan krizin dalgalarını hissedip hissetmediklerini anlamak mümkün değil- bu mesele, bizim gibi lisansüstü program için üniversiteye gelen misafirleri daha çok ilgilendiriyor...
`Dijital çağda gazetecilik ve liderlik´ programına katılan 8 kişinin arasında, yerel İngiliz gazetelerinde çalışan genç haber editörleri de var, Bulgaristan´dan, Güney Afrika´dan gelen başka meslektaşlar da... Çalıştığımız yayın, ait olduğumuz kültür, hitap ettiğimiz okur kitlesi farklı. Fakat hepimizi buraya getiren neden aynı:
İnternet devrimiyle birlikte dünya, büyük bir hızla değişiyor. Medya çalışanı veya yöneticisi olarak oturduğumuz odalardan dışarıya bakıp neler olup bittiğini anlamak, yakalamak giderek güçleşiyor. Ne yazık ki bu değişimi anlayabilmek için google´lamak, üç-beş online yayını takip etmek, blackberry kullanmak yetmiyor.
Bir yandan gazete yapmak, giderek daha maliyetli, pahalı bir iş haline geldi. Diğer yandan da okur sayısı, yıllar içinde eriyor... Okur, bilgiyi başka kaynaklardan, üstelik bedavaya bulurken neden gazeteye para versin ki?
DÖNÜM NOKTASINDAYIZ
Koskoca bir dünyanın ortasında, o dünyayı yarattığını zanneden, epeyce önemsiz bir köyüz aslında. Oysa bambaşka bir dili konuşan, bambaşka araçlar kullanan, bambaşka ihtiyaçları olan yeni bir nesil söz konusu.
Gazeteciler kabullenmekte zorlansa ve dirense de gerçek bu: Medya sektörü değişime ayak uydurmak için yeni yollar bulmak, alanlarını genişletip çeşitlendirmek zorunda. Programın bir ayağında düzenlenen `Dijital Gazetecilik Forumu´nda, yayıncılıktaki gelişmelerden bahsedilirken Amerika´daki bir trendin kabaca 18 ay gecikmeyle İngiltere´ye ulaştığı söylendi. Bu durumda trendin bize ulaşma süresi çok daha uzun olmalı diye düşündüm- ama eninde sonunda ulaşacağından emin olun. Tekerleğin icadından bilgisayar çipine her şey ulaştığına göre...
Belki de Türkiye, tabloid boy gazete deneyimini yaşamadan internet çağına atlayan ilk ülke olacak. İşte o zaman, dünün şartlarıyla gazete ve gazetecilik yapanların hayatta kalma şansı ne yazık ki olmayacak.
250 milyon doları yiyen adam
Batan Lehman Brothers´ın Yönetim Kurulu Başkanı Richard Fuld´un `hesap verme anı´nı görmediyseniz çok şey kaçırdınız demektir. Fuld, kayıtlara göre Lehman´dan 480 bin dolar nakit para kullanmış- diğer varlıkları, hisseleri vs. saymıyoruz. Yargıç, sert bir ifadeyle `Sizce bu hak mıdır?´ diye soruyor.
Fuld´un cevabı şu: `Sanırım 250 milyon dolardan azdı... Tabii, yine de büyük bir rakam.´
250 milyon doları tek başınıza harcamaya kalksanız ne olurdu, bir hesaplayın.
Lehman´