'İNTERNET, GAZETECİLİK OKULLARININ BAŞINA GELEN EN GÜZEL ŞEY' Mİ?
İletişim fakültelerinin eğitimleriyle ilgili konuların ele alındığı Paris´teki uluslararası bir toplantıya katılan Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi prof. Dr. Haluk Geray, toplantıda öne çıkan konuları Birgün gazetesindeki köşesind
İletişim eğitimi nasıl olmalı? (1)
Geçtiğimiz ay Paris´te uluslararası bir toplantıda iletişim fakültelerinin eğitimleriyle ilgili konular ele alındı. On kadar ülkenin iletişim fakültelerinin yöneticileri gazetecilik eğitiminin ne yöne gitmekte olduğu ve/veya gitmesi gerektiği yönünde görüş alışverişinde bulundu. Geçtiğimiz hafta Avrupa Gazeteciler Federasyonu´nun Varna Bildirgesi´ni aktarırken, konuyla ilgili eğitimin niteliğinin yükseltilmesi gerektiğini vurguladığını hatırlarsak, söz konusu toplantının zamanlama açısından denk düştüğünü söyleyebiliriz.
o o o
Bizde genellikle gazetecilik (radyo ve televizyonlar dahil) yanında halkla ilişkiler ve reklamcılık bölümleri de iletişim fakülteleri bünyelerinde yer alıyor. Özellikle ABD geleneğiyse bu bölümü kendine özgü eğitim kuruluşlarına bırakmayı yeğliyor. Bu nedenle onların gazetecilik eğitimi dedikleri bizdeki gazetecilik ve radyo-televizyon bölümlerini kapsıyor.
Toplantının açılışında bir konuşma yapan Paris Gazetecilik Okulu Dekanı Bruno Patino, genel olarak habercilik sektörünün ekonomik kriz sonrasında yaşadıklarına ve gazete reklamlarının giderek yeni medyalara ve internet´e kaymasına ilişkin olarak durumu özetlemek için "kesin olan tek şey, belirsizlik" diyor. Toplantının temel konuşmacısı olan ABD Kolumbiya Üniversitesi Gazetecilik Okulu Dekanı Nicholas Lehmann ise yeni durumun getirdiği fırsatlara değiniyor.
Lehmann´a göre, "İnternet, gazetecilik okullarının başına gelen en güzel şey". Gazetecilik okullarıyla gazetecilik sektörü arasında bir ayrım yapan Lehmann´a göre iletişim fakültelerinin öğrenci başvuru sayısı, endüstrinin yaşadığı zorluklara karşın her geçen gün artıyor. Bunun nedeni de gençlerin yeni medyaya yönelik olarak alışkanlıkları.
o o o
Tabii bütün katılımcıların aynı fikirde olmadıklarını, konunun değişik boyutları olduğunu da görmek gerekiyor. Örneğin Kolumbiya Üniversitesi´nde ders veren bir başka okulun dekanı, üniversitedeki öğrencilerini 200 metre uzakta bulunan kütüphaneye göndermekte zorluk çektiğini belirtiyor. Bunun nedeni öğrencilerin her şeyi Google ve benzeri internet kaynaklarından bulabileceklerine olan inançları. Oysa daha fazla zaman gerektirse de geleneksel kütüphanelerin çok daha zengin ve ilginç malzemeler içerdiğini öğretmek Amerika´da da kolay değil.
o o o
Toplantı öncesinde 18 okulun yöneticisine ders içerikleriyle ilgili bir anket uygulanmış. Bütün katılımcılar geleneksel gazetecilik becerilerini içeren çekirdek modüllerin gerektiği konusunda aynı fikre sahip. Ancak ders saatlerinin ne kadar olması gerektiği konusunda oldukça farklı fikirler var. Bazı yöneticiler haftada 16 saatlik derslerin yeterli olduğunu düşünürken, bazıları bu süreyi haftada 20 saate çıkarabiliyor.
Ankete göre tüm katılımcıların aynı fikirde oldukları bir başka konuysa, gazetecilik okullarının tüm medya disiplinlerinde yetiştirmek zorunda oldukları. Her öğrencinin kağıt, web, vidyo ve ses platformlarının hepsinde beceri sahibi olmaları gerekiyor. Daha alt uzmanlaşmaları kağıt gazetecilik, yayıncılık veya ağ gazeteciliği olsa bile.
Haluk Geray/Birgün