İNSANI,KİMLİĞİNDEN DOLAYI BİR BAŞKA İNSANA DÜŞMAN ETMEYİ HEDEFLEYEN BÖYLE BİR ŞARKI IRKÇI BİR KLİBE BİLE KONU OLUR...BURASI DARFUR MU YOKSA?..
Türkücü İsmail Türüt'ün klibi Türkiye'yi karıştırdı.Klip Dink cinayeti kadar ses getirdi ve tartışma yarattı.Ergun Babahan bu tartışmayı bakın köşesine nasıl taşıdı?.
Sorun sadece yasalar mı?
Bu ülkede iki bilim adamı kalkıp Azınlık Hakları Raporu yayınlarsa, "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" iddiasıyla mahkeme kapılarında süründürülür.
Bu ülkede azınlık olduğunu söyleyen bir gazeteci herkesin gözü önünde öldürülebilir.
Devletin ihmali, kimi görevlilerin göz yumması bile olabilir cinayette. Detayların üstüne gidilmez olay bir-iki tetikçinin üstüne yıkılır.
Sonra biri çıkıp tetikçilere methiyeler düzenleyip bir cinayet daha işleyebilir.
Ogün'ler kahraman ilan edilir, menfur bir cinayete kurban giden Hrant Dink ise "işi bitirilmiş" biri olur.
Bir kitapta yayınlanan tek satırı bile izleyen savcıların kılı bile kımıldamaz nedense.
İnsanı, kimliğinden dolayı bir başka insana düşman etmeyi hedefleyen böyle bir şarkı ırkçı bir klibe bile konu olur.
Burası Darfur mu yoksa?
Olmadığını biliyoruz.
Ama bu sistemin adını tam koyamıyoruz.
Anayasa değişikliği, 301 tadilatıyla çözülemeyecek kadar büyük bir sorun bu.
İnsanları kimliklerinden dolayı yargılayan, düşüncelerinden dolayı öldürülmelerini anlayışla karşılayan bir yapı, böyle ortaya çıkıyor.
Siz istediğiniz kadar en demokratik anayasayı yapın, ceza yasanızı çağdaşlaştırın.
Kadrolar farklı düşünmeye, davranmaya alışmadığı sürece demokratik bir toplum yapısı kurmak kolay değil.
Sonuçta elimizde kalan Orhan Pamuk'u hain, İsmail Türüt ve avanesini kahraman ilan etmeye hazır bir yapı.
Kalleş bir cinayeti bile övmekten çekinmeyen insanlar toplumun çeşitli kesimlerinde saygı gördükçe, televizyonlara çıkıp programlar yapabildikçe, sağlıklı bir toplum düzenine ulaşmak mümkün mü?
Düşüncenin karşısına silahla çıkmayı kahramanlık addeden bir anlayış toplumun ve siyasetin geniş kesimlerince lanetlenmedikçe, siz istediğiniz kadar yasaları değiştirin.
Sorun, farklı kimlik ve fikirlerin bir arada yaşamasını kabullenme sorunudur. Bunun için çaba harcamayan herkes ülkenin geleceğine kötülük etmektedir. Çünkü bu kültür varlığını sürdürdükçe, farklılıklarımız zenginlik değil, düşmanlık kaynağı olmaya devam edecek.
Ergun Babahan/Sabah
MEDYARADAR NOTU: Ergun Babahan'ın yazısında geçen Darfur,yaklaşık iki yüz bin kişinin öldürüldüğü, iki buçuk milyondan fazla insanın sürüldüğü, Şubat 2003 yılında başlayan, Birleşmiş Milletler'in tabiriyle, tarihin en büyük insanlık ayıbı olarak nitelendirilen olayların yaşandığı Sudan'ın sorunlu bir bölgesinin adı....
Bu ülkede iki bilim adamı kalkıp Azınlık Hakları Raporu yayınlarsa, "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" iddiasıyla mahkeme kapılarında süründürülür.
Bu ülkede azınlık olduğunu söyleyen bir gazeteci herkesin gözü önünde öldürülebilir.
Devletin ihmali, kimi görevlilerin göz yumması bile olabilir cinayette. Detayların üstüne gidilmez olay bir-iki tetikçinin üstüne yıkılır.
Sonra biri çıkıp tetikçilere methiyeler düzenleyip bir cinayet daha işleyebilir.
Ogün'ler kahraman ilan edilir, menfur bir cinayete kurban giden Hrant Dink ise "işi bitirilmiş" biri olur.
Bir kitapta yayınlanan tek satırı bile izleyen savcıların kılı bile kımıldamaz nedense.
İnsanı, kimliğinden dolayı bir başka insana düşman etmeyi hedefleyen böyle bir şarkı ırkçı bir klibe bile konu olur.
Burası Darfur mu yoksa?
Olmadığını biliyoruz.
Ama bu sistemin adını tam koyamıyoruz.
Anayasa değişikliği, 301 tadilatıyla çözülemeyecek kadar büyük bir sorun bu.
İnsanları kimliklerinden dolayı yargılayan, düşüncelerinden dolayı öldürülmelerini anlayışla karşılayan bir yapı, böyle ortaya çıkıyor.
Siz istediğiniz kadar en demokratik anayasayı yapın, ceza yasanızı çağdaşlaştırın.
Kadrolar farklı düşünmeye, davranmaya alışmadığı sürece demokratik bir toplum yapısı kurmak kolay değil.
Sonuçta elimizde kalan Orhan Pamuk'u hain, İsmail Türüt ve avanesini kahraman ilan etmeye hazır bir yapı.
Kalleş bir cinayeti bile övmekten çekinmeyen insanlar toplumun çeşitli kesimlerinde saygı gördükçe, televizyonlara çıkıp programlar yapabildikçe, sağlıklı bir toplum düzenine ulaşmak mümkün mü?
Düşüncenin karşısına silahla çıkmayı kahramanlık addeden bir anlayış toplumun ve siyasetin geniş kesimlerince lanetlenmedikçe, siz istediğiniz kadar yasaları değiştirin.
Sorun, farklı kimlik ve fikirlerin bir arada yaşamasını kabullenme sorunudur. Bunun için çaba harcamayan herkes ülkenin geleceğine kötülük etmektedir. Çünkü bu kültür varlığını sürdürdükçe, farklılıklarımız zenginlik değil, düşmanlık kaynağı olmaya devam edecek.
Ergun Babahan/Sabah
MEDYARADAR NOTU: Ergun Babahan'ın yazısında geçen Darfur,yaklaşık iki yüz bin kişinin öldürüldüğü, iki buçuk milyondan fazla insanın sürüldüğü, Şubat 2003 yılında başlayan, Birleşmiş Milletler'in tabiriyle, tarihin en büyük insanlık ayıbı olarak nitelendirilen olayların yaşandığı Sudan'ın sorunlu bir bölgesinin adı....