İngiliz Times'dan olay yazı: Erdoğan otoriter ve kaprisli!
İngiliz Times gazetesi bugünkü editoryal yazısında, Orta Doğu'daki gelişmelerin Batı'yı, Erdoğan'ın 'otoriter ve kaprisli' tutumunu eleştirmekten alıkoymaması gerektiği görüşüne yer verdi
Editoryal yazının başlığı 'Ankara'da bir otokrat'. Yazıda, "Türkiye'nin istikrarsız bir bölgede hayati önemde bir Nato müttefiki olduğu ancak Batı'nın, Erdoğan'ın artan otoriter politikalarını ve kaprisli tavrını açıktan eleştirmesi gerektiği" belirtiliyor.
Yazının en başında bugün AB ve Türkiye arasında bir göçmen krizi zirvesi gerçekleştirileceği hatırlatılıyor.
Times, "AB'nin Türkiye'ye, kaçak göçmen akışını durdurması için 3 milyar dolar vermeyi kabul ettiğini ancak karşılığında bir şey görmediğini, Türkiye'nin daha fazla para istediğini" belirtiyor.
Gazete, "eli zayıf ve kilit bir stratejik Nato müttefikini kızdırmaktan korkan Avrupalıların, bu nedenle Türk hükümetinin son dönemdeki korkunç tavrını önemsemediğini" belirtiyor. Gazete, "normal zamanlarda bu tavır çabuk ve açık bir kınamayı hak eder" diye yazıyor.
'Erdoğan otoriter ve kaprisli'
Times, Türk hükümetinin, eleştirdiği söz konusu tutumuna örnek olarak iki olaydan bahsediyor:
Zaman gazetesinin kayyuma atanıp gazete önünde protesto gösterisi yapanlara polisin müdahale etmesi ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Anayasa Mahkemesi'nin, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuksuz yargılanması ile ilgili kararına saygı göstermediğini ve kabul etmediğini açıklaması.
Gazete bu olayları özetle şöyle yorumluyor:
"Bunların her ikisi de Erdoğan'ın eleştiriye karşı artan tahammülsüzlüğünün, muhalif görüşleri susturma kararlılığının ve git gide artan otoriter tutumunun belirtileridir. İkisi de, Türkiye'nin hâlâ resmi olarak katılmaya çalıştığı, Avrupa Birliği'nin demokratik değerleriyle bağdaşmamaktadır. Şu ana kadar Brüksel bürokrasisi çok az şey söylemiştir."
"Avrupa'nın, Erdoğan'ın keyfi ve öngörülemez davranışlarından git gide daha fazla rahatsız olduğunu" yazan gazete, "Washington'ın da Erdoğan'ın rahatsız olduğunu" belirtiyor. Gazete bunu, "Türkiye'nin Kürtlere karşı yeni saldırılarına kıyasla IŞİD'le mücadelede gönülsüz olması ve Moskova'yla karşı karşıya gelmesine" bağlamış.
Yazının sonunda, "Türkiye'nin dünyanın istikrarsız bir bölgesinde, kendisine soğuk davranılamayacak kadar önemli bir müttefik olduğu" belirtiliyor. Gazete, bununla birlikte, "bölgedeki istikrarın sağlanmasında Türkiye'ye ihtiyacın, Batı'nın, Erdoğan'ın git gide artan çok kötü ve kaprisli tutumunu eleştirmekten alı koymaması, bunun Batı'yı susturmaması gerektiğini" ekliyor.
Gazetenin bir başka sayfasında ise AB'nin Türkiye'yi basın özgürlüğü konusunda uyardığında dair bir haber var.
Haberde hafta sonu Zaman gazetesi önündeki gösterilerde polis müdahalesi sırasında yaralanarak yüzü kanayan ve iki gazetecinin kolundan tuttuğu bir kadının görüntüsü yer alıyor.
Haberde Avrupa Birliği'nin (AB) genişlemeden sorumlu yetkilisi Johannes Hahn'ın Türkiye'nin basın özgürlüğüne saygı göstermesi gerektiği yönündeki Twitter mesajı aktarılıyor ve Zaman gazetesiyle ilgili son günlerde yaşananlara yer veriliyor.
Haberin sonunda, "AB'nin kaçak göçmen akışının durdurulması konusunda Türkiye'ye bel bağladığı, bu yüzden bu son gelişmelerle ilgili herhangi bir şekilde harekete geçmesinin olası gözükmediği" yorumu yapılıyor. (BBC)
Yazının en başında bugün AB ve Türkiye arasında bir göçmen krizi zirvesi gerçekleştirileceği hatırlatılıyor.
Times, "AB'nin Türkiye'ye, kaçak göçmen akışını durdurması için 3 milyar dolar vermeyi kabul ettiğini ancak karşılığında bir şey görmediğini, Türkiye'nin daha fazla para istediğini" belirtiyor.
Gazete, "eli zayıf ve kilit bir stratejik Nato müttefikini kızdırmaktan korkan Avrupalıların, bu nedenle Türk hükümetinin son dönemdeki korkunç tavrını önemsemediğini" belirtiyor. Gazete, "normal zamanlarda bu tavır çabuk ve açık bir kınamayı hak eder" diye yazıyor.
'Erdoğan otoriter ve kaprisli'
Times, Türk hükümetinin, eleştirdiği söz konusu tutumuna örnek olarak iki olaydan bahsediyor:
Zaman gazetesinin kayyuma atanıp gazete önünde protesto gösterisi yapanlara polisin müdahale etmesi ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Anayasa Mahkemesi'nin, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuksuz yargılanması ile ilgili kararına saygı göstermediğini ve kabul etmediğini açıklaması.
Gazete bu olayları özetle şöyle yorumluyor:
"Bunların her ikisi de Erdoğan'ın eleştiriye karşı artan tahammülsüzlüğünün, muhalif görüşleri susturma kararlılığının ve git gide artan otoriter tutumunun belirtileridir. İkisi de, Türkiye'nin hâlâ resmi olarak katılmaya çalıştığı, Avrupa Birliği'nin demokratik değerleriyle bağdaşmamaktadır. Şu ana kadar Brüksel bürokrasisi çok az şey söylemiştir."
"Avrupa'nın, Erdoğan'ın keyfi ve öngörülemez davranışlarından git gide daha fazla rahatsız olduğunu" yazan gazete, "Washington'ın da Erdoğan'ın rahatsız olduğunu" belirtiyor. Gazete bunu, "Türkiye'nin Kürtlere karşı yeni saldırılarına kıyasla IŞİD'le mücadelede gönülsüz olması ve Moskova'yla karşı karşıya gelmesine" bağlamış.
Yazının sonunda, "Türkiye'nin dünyanın istikrarsız bir bölgesinde, kendisine soğuk davranılamayacak kadar önemli bir müttefik olduğu" belirtiliyor. Gazete, bununla birlikte, "bölgedeki istikrarın sağlanmasında Türkiye'ye ihtiyacın, Batı'nın, Erdoğan'ın git gide artan çok kötü ve kaprisli tutumunu eleştirmekten alı koymaması, bunun Batı'yı susturmaması gerektiğini" ekliyor.
Gazetenin bir başka sayfasında ise AB'nin Türkiye'yi basın özgürlüğü konusunda uyardığında dair bir haber var.
Haberde hafta sonu Zaman gazetesi önündeki gösterilerde polis müdahalesi sırasında yaralanarak yüzü kanayan ve iki gazetecinin kolundan tuttuğu bir kadının görüntüsü yer alıyor.
Haberde Avrupa Birliği'nin (AB) genişlemeden sorumlu yetkilisi Johannes Hahn'ın Türkiye'nin basın özgürlüğüne saygı göstermesi gerektiği yönündeki Twitter mesajı aktarılıyor ve Zaman gazetesiyle ilgili son günlerde yaşananlara yer veriliyor.
Haberin sonunda, "AB'nin kaçak göçmen akışının durdurulması konusunda Türkiye'ye bel bağladığı, bu yüzden bu son gelişmelerle ilgili herhangi bir şekilde harekete geçmesinin olası gözükmediği" yorumu yapılıyor. (BBC)