İngiliz medyası 'İstanbul'u konuştu: 'Havalı saçları yer çekimine yenik düştü'

İngiltere'nin önde gelen gazetelerinden The Times muhabiri koronavirüs günlerinde İstanbul'daki yaşamı ve sokağa çıkma yasağını anlattı.

İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden The Times, dünyanın farklı bölgelerindeki muhabirlerinin izlenimlerini bir araya getirdi. Gazetenin İstanbul’daki muhabiri Hannah Lucinda Smith de yaşadıklarını detaylıca ve esprili bir dille aktardı.

İstanbul’a gelen turistlerin şehrin hareketli ve vızır vızır kaosuna hayran kaldığını söyleyerek yazıya başlayan Smith, “Fakat turistler ve şehirde yaşayanlar olmayınca, işletme ve mekanlar kapanınca ve hafta sonları ile resmi tatillerde sokağa çıkma yasağı başlayınca şehrin ikonik sembolleri bir yağlı boya tablo gibi statik bir hal alıyor. Vapurlar olmayınca, Boğaz sakin bir göl halini alıyor ve şehrin havası da o kadar temiz ki Uludağ bile görülebiliyor. Sevdiğim şehirde İstanbul’u bu denli sakin gördüğüm için çok şanslıyım, yüzyılda bir denk gelecek deneyim” yorumunu yaptı.

The Times’ın muhabiri yaşadıklarını detaylı bir şekilde anlattı.

Sokağa çıkma yasağı ve kısıtlamaları olduğu günlerde evinin etrafında yaşamına devam ettiğini söyleyen Smith, “Tamamen sokağa çıkma yasağının uygulanmadığı günlerde bile korkudan birçok insan içeride kalıyor. Fakat Türk işletmeler ve iş insanları bu yeni gerçeğe adapte oldular. Tekel dağıtım ağını genişletti ve şimdi içkinin yanında taze portakal da alabiliyorum. Evimin yanındaki meyhane evlere meze göndermeye başladı ve yerel bir tasarımcı, özel tasarım maske üretmeye başladı” dedi.

Sözcü Gazetesi'nden Yiğit Can Kaytmaz'ın çevirdiği habere göre; İstanbulluların ulusal bayram ve tatilleri kutlamak için de yeni yöntemler keşfettiğini söyleyen Smith, “Bir kamyon mahalleri dolaşarak Barış Manço çaldı hoparlörle ve o gece herkes evlerinin camına çıkarak İstiklal Marşı okudu” diyerek izlenimlerini aktardı.

Smith, corona virüsü dolayısıyla kapanan güzellik salonları ve berberlerin herkesi etkilediğini aktarırken, “Kapanması herkesi etkileyen en önemli yerler hiç kuşkusuz güzellik salonları oldu. Genç Türk erkeklerinin havalı saçları yer çekimine yenik düştü ve kadınlar da kaşlarının ve tırnaklarının bakımsızlığından endişe etmeye başladı. Fakat pazartesi günü berberlerin açılacağının açıklanması insanları rahatlattı. Sonunda İstanbullular şehirleri gibi güzel görünebilecek” yorumunu yaptı.