İNGİLİZ DÜŞESİ GİZLİ KAMERAYLA TÜRKİYE'DE UTANÇ GÖRÜNTÜLERİ ÇEKTİ!... İŞTE REZİL OLDUĞUMUZ O KARELER!.... (FOTO- GALERİ)

York Düşesi Sarah´nın bir gazeteci gibi kimliğini gizliyerek yardım etme bahanesiyle Türkiye´deki yetimhaneleri görüntülemesi olay yarattı.

Çocuklara yapılan kötü muameleye tanık olan Ferguson, gördükleri karşısında şoke olduğunu söylerken, kızı Prenses Eugene ise "Türkiye ile ilgili tüm bakış açım değişti" dedi

YORK Düşesi Sarah Ferguson bundan 3-4 ay önce ITN muhabiri Chris Rogers´ı arayarak Türkiye ve Romanya´da çocuk yurtlarının ve yetimhanelerin durumunu incelemek üzere bir araştırma gerçekleştirmek istediğini söyledi. İkili bundan 2 ay önce Ankara, İstanbul ve Romanya´da gizli kamera çekimleri gerçekleştirdi. İlk olarak Türkiye´ye gittiler. İşte Rogers´ın ağzından yaşanan manzara: Türkiye´de gördüklerimiz gerçekten şok ediciydi. Dışişleri Bakanımız David Milliband Ankara´yı ziyareti sırasında Türkiye´nin AB üyeliğine destek açıklaması yapmıştı. Ama onun konuştuğu yerden sadece 5 kilometre uzaklıkta bu ülkenin AB standartlarından ne kadar uzak olduğunu gösteren görüntülerle karşılaştık.

Başörtüsü takıp girdi


Düşes ve gazeteci kimliğimle ben Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Saray Rehabilitasyon Merkezi´ni ziyaret etmek istediğimizde buna izin vermediler. Ancak Sarah yılmadı. Siyah güneş gözlüğü, peruk ve başörtüsü taktı ve kimliğini gizledi. Sonunda benim sahte yardım görevlisi kimliğim sayesine 700 çocuğun kaldığı merkeze girdik. İçeri girdiğimizde ter, idrar ve kusmuk kokusu ortalığı sarmıştı. Buna alışık olmalıydım ama Saray´ın durumu kat kat kötüydü. 3 görevli bizi bir salona aldı. Sarılma ve ilgi bekleyen 50 çocuk içeride bize ellerini uzatıyordu, pencereler kapalıydı. Bir kısmının saçları mahkum gibi kazınmıştı. Büyük kısmı şiddet belirtileri gösteriyordu. Sarah bu çocuklardan biriyle oynamaya çalıştı, çocuk hemen sakinleşti ve güldü. Ama ne zaman ki Sarah arkasını döndü, çğlık çığlığa ağlamaya başladı.

Köpekler gibi bağlıydılar

Sarah´ın ağlamamak için alt dudağını ısırdığını gördüm. Çocuklar yüzlerce beşiğin içinde yatarak doyuruluyordu. Bu da ağız enfeksiyonu tehlikesini beraberinde getiriyordu. Hatta burada kalan bazı çocukların bu enfeksiyonlar nedeniyle kendi kulaklarını yırttıklarını duyduk. Düşes "Bu çocuklar burada ne kadar kalıyor" diye sordu. "Hayatları boyunca" yanıtını aldı. Daha sonra bizi yetişkinlerin tutulduğu bölüme götürdüler. Burada insanların köpekler gibi bağlandıklarını gördük. Aynı yatağı paylaşan iki kadın bizi görünce ziyaretçi geldi heyecanıyla hemen ayağa fırladı. O an ikisinin de ellerinin arkadan bağlı olduğunu fark ettik.

Bezin içindekileri yiyordu

Aynı odada bir başka kadın altına bağlanan bezin içindekileri yiyordu. Yardım görevlisi, "canı sıkılmış" diye yorumladı. Sonra da, "Onlara sürekli yeni bez alamıyoruz. Çünkü paramız yok" dedi. Sonra bunları kameraya aldığımızdan şüphelenip bizi uzaklaştırdı. Oradan ayrıldığımızda Sarah´nın gözleri dolmuştu. O kabuslar görüyor mu bilmiyorum ama ben ve kameraman arkadaşım sürekli görüyoruz. Prenses Eugene bize İstanbul´da katıldı. Onunla da Zeytinburnu´ndaki rehabilitasyon merkezine gittik. Orada gördüklerimiz sonrası Eugene ağlamaya başladı.

Herkese anlatacağım

Sarah onu teselli etti. Eugene oradan ayrıldıktan sonra bana, "Bu kadar kozmopolitian bir şehirde, bu kadar popüler bir turist merkezinde bu tür yerlerin var olduğuna inanmak çok zor. Gözlerim açıldı. Bunları insanlara anlatacağım. Gözleriyle görmedikleri zaman inanmayacakları şeyler olsa da anlatacağım. Bütün bakış açım değişti" dedi. Çocuklardan birini karyolanın ayağına bağlamak için kullanılan bez parçasını hatıra olarak alıp, "İşte bu benim bundan sonraki ilham kaynağım olacak. Yaptığım her konuşmada gittiğim her yerde bu bez parçasını yanımda taşıyacağım. Değişim için mücadele edeceğim" dedi.




`Yardım yapacağız diye içeri girdiler´

Zeytinburnu Zihinsel Özürlü Çocuk Bakım Merke