"İNANAMIYORUM SANKİ EŞCİNSEL POSTASI!..." AYKUT IŞIKLAR ÖYLE BİR YAZI YAZDI Kİ!...

Üzülerek yazıyorum, bir büyük gazetemiz var. İnanamıyorum, sanki eşcinsel postası. Çalışanların yarısı gizli, yarısı da potansiyel...

Tarafsız gazetecilere ekmek yok


BUGÜN Gazetesi'nde çalıştığım için beni ve arkadaşlarımı Genelkurmay Başkanlığı kapısından içeri sokmuyorlar.
Çünkü toplantılarına çağırmıyorlar. Gazetecilik yapmamı yani anayasanın bana sağladığı çalışma ve bilgi alma hakkımı engelliyorlar. Ama ben vergimi vermeye devam ediyorum. Tam 40 yıldır. Ve ben jandarma olarak tam 20 ay yurdun dört bir yanında askerlik yaptım. Laik Cumhuriyete ve Atatürk Devrimleri'ne sonuna kadar bağlı bir vatanseverim. Aksini kimse yakıştıramaz, kimse aklına bile getiremez. Böyle bir olasılık ile suçlanmak...

Bana TMSF'nin yönetimindeki TV'lerden program hazırlamam için hiç teklif gelmedi. Bilmiyorum belki BUGÜN'de çalıştığım için. atv'de, Kral TV'de, Cİ- NE 5'te kimler çalışıyor bir bakın. Oysa benim yazılarımı programlarımı izleye izleye öğrendiler. Peki neden?

Çünkü ben belediye başkanı olmak için aday olmadım. Benim arkamda hiçbir zaman sağlam ağabeylerim olmadı. Ben 'Başbakanın en sevdiği radyocu' havasını atamadım. Belediyelere, parti ilçe örgütlerinin gecelerinde sunuculuk yapmadım ve bazı kişileri bazı şarkıcılar ile tanıştırmadım. Kitleleri peşinden götürenlere kendini sevdirip, işini yürütmek çok zor. Kendini çok bilen gazeteci gibi yutturmak da. Hele ülkesini en çok seven ve düşünen vatansever olmak. Hepsi uyanık (!) kişiler...

Köşeleri kapmış çuvallarını dolduruyorlar. Hiç işsiz kalmıyorlar. Gazeteden, TV'lere zıplıyorlar. En kötü olasılık 'basın danışmanı' olmak. Veya Kültür Koordinatörü filan... O kapılar da ben ve benim gibilere kapalı. Adını bile duymadığı tarikatlar, tekkeler, aşiretler sayesinde kendini TV'ci gazeteci sananlar var. Hem de pek çok. Hatta bazıları büyük holding patronlarına kendini pazarlatıyor.

Köşeleri kapmış çuvallarını dolduruyorlar. Hiç işsiz kalmıyorlar. Gazeteden, TV'lere zıplıyorlar Bir de hemşehri ayağına yatanlar var. Yeni medya patronları buna çok meraklı. Allah sonlarını iyi etsin. Böyle bölgecilik yapanların sonunu çok gördük. Madalyonun tam tersi daha mı düzgün. Asla. Orada daha da iğrenç görüntüler var. Oralarda da iki ayrı grup var. Birinci grup 'En büyük Atatürkçü benim' sevdasında. 85 yıldır anlayamadıkları ve anlatamadıkları Atatürk'ün peşindeler. Sadece Atatürk satıyorlar. Ellerinde Fransız konyakları, Küba puroları ama Anadolu köylüsünü, Güneydoğu'daki Kürtler'i kurtarıyorlar. Onlar da hiç işsiz kalmıyor.

Bazen sadece kendilerinin okuduğu gazetelere yazıyor, bazen Avrupalı bir vakıf hesabına kitap olarak. Gençlerini İstanbul'da plazalarda, yaşı 50'yi aşanları da Bodrum Türkbükü, Gündoğan, Yalıkavak, Turgutreis, Göcek, Kaş, Dalyan'daki iki katlı villalarda bulabilirsiniz. İkinci grup ise... Normal insanlardan nefret eden güya marjinaller... Hatta evli-çoluk çocuk sahibi insanlara 'cinsi sapık' diyenler...

O gazetelerde ve TV'lerde çalışmak için sadece cinsel tercih önemli. Haa bir de bölücü katilleri desteklemek şart. Birbirlerine iş veriyorlar, kapalı devre yaşıyorlar. Nasıl da hemen birbirlerini tanıyorlar. Gözleri ile konuşarak...

Türk halkına yön veriyorlar. Üzülerek yazıyorum, bir büyük gazetemiz var. İnanamıyorum, sanki eşcinsel postası. Çalışanların yarısı gizli, yarısı da potansiyel. Ben ve benim gibiler, kalbi kırık, hüzünle kendi yolumuzda biraz da salak gibi yürümeye devam ediyoruz. Nereye baksak daha k