İLİŞKİ BİLİRKİŞİSİNİN MİLLİYET İLE İLİŞKİSİ BİTTİ!..İLHAN UÇKAN SON YAZISINDA "SIKILDIM" DEDİ?..KİMDEN VE NEDEN?..İŞTE CEVABI!..
Milliyet Gazetesi ile yollarını ayıran ilişki uzmanı İlhan Uçkan'ın son yazısı evliliği ve aşkı orta malı gibi ortalığa döküp reklama,dolayısıyla ranta dönüştürmeye çalışan ünlülere mesajlar taşıyor.İşte o yazı....
Kaybet-kaybet oyunu!
Hangi "hımbıl" yatakta sevgilisiyle poz vermiş; hangi "mutant" ünlümüz eğlencelik velet kocasıyla "Brezilya dizisi"ne soyunmuş; başka başkasının program promosyonu aşkı bitmiş mi bitmemiş mi? Aşk bu mu? Sevdaaaa bu mu?
Millet kadınların erkekleri damızlık gibi kullandığını tartışadursun, peki ya erkekler kadınlara ne gözle bakar oldu?
Küçücük toy oğlanlar, adı anılsın, sağdan soldan kıvırtırken şanı yürüsün hesabıyla eğlencelik ucuz jigolo muamelesini kendi hanesine artı yazılacak zavallılığıyla sıraya durdu...
Elde var sıfır!
Kaybet-kaybet oyunu!
Fon müziğimiz Transglobal Underground ve Natasha Atlas'tan "Ali Mulla"... Gerçi fazla kaliteli bir parça ama denge için şart. Belki şarkının akılcı ağırlığı ortamdaki ilişkilerin sıradan ve "tamamen duygusal" hafifliğine azıcık da olsa farkındalığa özendirici bir hava katar.
Hangi "hımbıl" yatakta sevgilisiyle poz vermiş, hangisi daha güzel vermiş pozu; hangi "mutant" ünlümüz eğlencelik velet kocasıyla "Brezilya dizisi"ne soyunmuş; dahası hangisi minik ün meraklısı çocukcağızla nikah dedikodularını meydana salmış; başka başkasının program promosyonu aşkı bitmiş mi bitmemiş mi...
Aşk bu mu?
Sevdaaaa bu mu?
Hadi bakalım hep beraber gerdan kırıyoruz tam burada...
Şarkıda "Ya Rabbi Subhanallaaaaaaahhhh" diyor Natasha Atlas gerçek "aşk ritmi"nin matematiğini hissettirirken...
Ya leyli, yaaa...
İşte Bilirkişi olarak yazıyorum:
Ben bu et pazarlıklarının bu kadar aleni tanığı olmaktan, izlemekten, sessiz kalmaktan, razı olmaktan, anlamazdan gelmekten, sanki gerçek gibi şovlardan çok ama çok sıkıldım! Ya siz?
Her şeyin bu kadar ucuz olmasından, nikahın, evliliğin, aşkın, tutkunun, ilişkilerin bu kadar orta malı gibi ortalığa dökülmesinden, "İkizlere şapkaaaa" diye başına sutyen geçirip satan pazarcılar gibi en özel şeylerimizin; ilişkilerimizin, haz kaynaklarımızın, hayatlarımızın "Hadeeeey bedava bunlaaaarrr" diye değersizleştirilmesinden böh geldi!
Müziğin tam bu kısmında ara verip göbek atacağım, bekleyin...
Seda'ya bir kalça!
Bülent Ersoy'a sağlam bir omuz, diğer her türlü ıvırımıza zıvırımıza kocaman bir yallllaaaah çekip Red Bull'un promosyon paketinden çıkan "Kusma torbası"nı hizmetinize sunuyorum.
O da ayrı mevzu. Bilseler benim enerji içeceklerine "karşı kampanya" başlattığımı bana bulaşırlar mı? "Yapay her şeye karşı kampanya!"