"İLHAN SELÇUK, DARBE SEVDASINA DÜÇAR OLANLARA ŞİFA DAĞITIYOR!.." AKİF BEKİ'DEN CUMHURİYET ÇAĞRISI!..
"Kalplerindeki haset ve nifak hastalığına çare arayanlar, hiç durmasın, hemen Cumhuriyet gazetesine abone olsunlar."
İlhan abinin şifası
Demokratik idareyi 'Askeri dikta'yla bir tutanların ilacını buldum.
Her türlü hezeyan ile safsataya, bilumum
evham ile vesveseye, akla ziyan şikâyet ve hazımsızlığa birebir gelecektir.
Hızır gibi imdada yetişen bu şifacının adını ve adresini veriyorum şimdi.
Kalplerindeki haset ve nifak hastalığına çare arayanlar, hiç durmasın, hemen Cumhuriyet gazetesine abone olsunlar.
İlhan Selçuk, darbe sevdasına düçar olanlara şifa dağıtıyor.
Durumundan umut kesilenler ile iflah olmaz vakalar da ye'se kapılmasın...
Nihayetinde, 'Çıkmamış candan umut kesilmez'.
Bakarsınız, onların da yüzü kızarır bir gün.
Tövbe nedamet kapısı açıktır, kimsenin tekeli değil, herkes girebilir oradan.
Hayat devam ediyorsa, son pişmanlık yoktur çünkü.
Ar hâyâ damarı çatlamadıkça, şifa bulması mümkün her kalbin.
***
Ben kaçırmışım, İlhan Selçuk çoktan taşı gediğine koymuş meğer.
Yeni yıla yepyeni bir söylemle girdiğini fark etmiştim.
Kendi mazisine aykırı çıkışlarıyla dikkat çekiyordu bir süredir.
Gazetesinde 'Tehlikenin farkında mısınız? Karanlığa az kaldı' kampanyaları yürüten, saatleri yüz yıl geriye alacak bir irtica tehlikesine karşı uyanış hareketi başlatan, sandıktan kara çarşaflar çıkaran İlhan Selçuk gitmiş... Yerine, kemale ermiş bir demokrasi mümini, özgürlükçü, ilerici ve reformcu bir İlhan Abi gelmiş.
Dünkü Vatan gazetesinde okuyunca, 'İşte bu!' dedim.
Hikmet Çetinkaya, Cumhuriyet'in başyazarı ve imtiyaz sahibi İlhan Selçuk'la konuşmalarını yazmış önceki gün.
İzninizle, buradan öteye İlhan Selçuk'la baş başa bırakıyorum sizi.
O söylesin, siz dinleyin...
***
Umulur ki muhtaçlara iyi gelir, ehl-i inkarı insaf ve iz'ana davet eder, devasız dertlere şifa olur, huzursuz biçarelere himmet eyler, kara sevdaya yakalananları kurtarır, zihin bulanıklığı büyüsünü bozar, cümle küskün kalpleri ısındırır, millet iradesiyle barıştırır yeniden...
Demokrasiye iman tazeleyip tam tatmin bulmak için...
Huzur-u kalp ve kemal-i ruha erişmek için...
Buyurun, İlhan Abi'den okumaya;
"Artık askeri darbeler dönemi kapandı... Türkiye'nin demokrasiyi ve özgürlükleri geliştirmesi gerekir. AKP, demokratik açılım dedi ama bugüne değin yaptığı bir şey yok. Önce şu Seçim ve Siyasi Partiler Yasası değiştirilsin... Biz demokrasiden ve özgürlüklerden yana tarafız...
Atatürkçülük ve ulusalcılık adı altında şoven milliyetçilik yapılıyor. Bu yanlış!...
Bir de 'sandıkla gelen sandıkla gider'...
Yılbaşında televizyonları seyredince, 'Türkiye'ye irtica mirtica gelmez' dedim, ortalık
ayağa kalktı...Bak Hikmet, kimse asker darbe yapacak diye siyaset yapmasın. Türkiye'nin zaman yitirmeden demokratikleşmesini istiyorum. Demokrasi ve özgürlükleri kim genişletirse ona gönülden destek veririm. Faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasından, ülkemize barış ve huzur gelmesinden, akan kanın durmasından yanayım. Türkiye, kendisiyle yüzleşmeli. Başta söylediğim gibi, askerin de sivil rejimin de vesayetine giremem, giremeyiz."
Nereden nereye?...
İlhan Abi, 85 yaşında yenileyebiliyorsa kendini, ümitvar olunuz!...
Evet, siz de başarabilirsiniz.
Akif Beki/Radikal
changeTarget(document.getElementById("news_content"))