İletişim Başkanı Fahrettin Altun: Yapay zeka teknolojisi insan odaklı olmalı!

Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi'nde (Stratcom Summit '24) "Yapay Zeka Destekli Kriz İletişimi: Kamu Güvenliği İçin Stratejiler" başlıklı panel düzenlendi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca, "İletişimde Yapay Zeka: Eğilimler, Tuzaklar ve Dönüşüm" temasıyla bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi'nde (Stratcom Summit '24) "Yapay Zeka Destekli Kriz İletişimi: Kamu Güvenliği İçin Stratejiler" başlıklı panel düzenlendi.

Panel öncesinde Neurovision AI Tech'in kurucusu Zülal Tannur, yapay zekanın nöroteknolojiyi dönüştürmedeki rolü üzerine konuşma yaptı.

Tannur, yaşadığı zorluklardan yola çıkarak geliştirdikleri sistemdeki isabetlilik oranın yüzde 98'i aştığını ve bunun dünyada bir ilk olduğunu vurguladı.

Görüntü işleme hızlarının sadece 4 milisaniye olduğunu belirten Tannur, bu sürenin sektördeki diğer rakiplerine kıyasla 2 kat daha hızlı olduğunu ifade etti.

Tannur, geliştirdikleri sistemin 865'ten fazla rengi ayırt edebildiğini vurgulayarak, yazılımlarının sivil havacılık, savunma ve tıp teknolojileri gibi bir çok alanda kullanılmasını hedeflediklerini kaydetti.

Nöroteknoloji alanına multidisipliner bakış açısıyla yaklaşılması gerektiğini dile getiren Tannur, yapay zeka ve nöroteknolojinin geleceği için kapsayıcı, erişilebilir ve ileri görüşlü olunması gerektiğini aktardı.

"YAPAY ZEKA DESTEKLİ KRİZ İLETİŞİMİ: KAMU GÜVENLİĞİ İÇİN STRATEJİLER"

Sunucu ve gazeteci Nadira Tudor'un moderatörlüğünü üstlendiği panelde, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Kamu Diplomasisi Dairesi Başkanı Doç. Dr. Oğuz Güner, Belçika Ulusal Kriz Merkezi Sözcüsü Yves Stevens, ABD'deki Clemson Üniversitesi'nden Prof. Dr. Timothy Sellnow, Endonezya'daki Yarsi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Tjandra Aditama, Fransa merkezli düşünce kuruluşu olan IFRI'nin Güvenlik ve Uluslararası İlişkiler Araştırma Görevlisi Jean-Christophe Noel konuşmacı olarak yer aldı.

Güner, Türkiye'nin dezenformasyondan en çok etkilenen ülkelerden biri olduğuna vurgu yaparak, Avrupa ülkeleri arasında en çok dezenformasyona maruz kalan ülkenin Türkiye olduğunu belirtti.

Sahte veya yanlış haberlerin sosyal medyada çok hızlı yayıldığını aktaran Güner, bilgi kirliliği ve dezenformasyonla mücadele kapsamında yapay zekadan yararlandıklarını söyledi.

Güner, doğal afetler gibi kriz anlarında çok fazla dezenformasyona maruz kalındığına dikkati çekerek, yapay zekanın verilerin değerlendirilmesi ve filtrelenmesi için araç olarak kullanılabileceğini ifade etti.

"Asrın felaketi" olarak nitelendirilen 6 Şubat 2023'teki depreme işaret eden Güner, o dönemde çıkan yanlış ve sahte haberlerin halkın panik olmasına neden olduğunu aktardı.

Güner, insanların bilinçlendirilmesi için medya okur yazarlığı konusunda eğitim verilmesi gerektiği vurgusu yaptı.

KRİZ ANLARINDA YAPAY ZEKA

Belçika Ulusal Kriz Merkezi Sözcüsü Yves Stevens ise Belçika'daki Ulusal Kriz Merkezi'nin hem krizlerin yönetilmesi hem de koordinasyonun sağlanmasından sorumlu olduğunu vurgulayarak, bu kapsamda, acil durum anında doğru iletişimin kurulması için bir metadoloji geliştirdiklerini belirtti.

Bu metadolojideki ilk ve en önemli adımın, halkın algısının analiz edilmesi olduğunu dile getiren Stevens, sosyal medyada çok fazla bilgi kaynağı olduğunu ve bunların analiz edilmesinin çok zaman aldığına işaret ederek, bu noktada yapay zekadan yararlandıklarını söyledi.

Stevens, Belçika'da 3 resmi dil olduğu için zamana karşı yarışılan kriz anlarında tüm vatandaşların bilgiye ulaşabilmesi için yapay zekayı kullandıklarını ifade etti.

Kriz ortamlarında, insanların bilgiye aç olduğunun altını çizen Stevens, bunun için kurumların güven ortamı oluşturması gerektiğini belirterek, "İnsanların sizi en güvenli bilgi kaynağı olarak görmesi gerekiyor." dedi.

Stevens, kriz anlarında önemli olanın insanların sorularına ve duygularına cevap vermek olduğunu vurgulayarak, duygu ya da empati olmadan olaydan etkilenenlerle düzgün iletişimin kurulamayacağını dile getirdi.

SOSYAL MEDYADA BİLGİ KİRLİLİĞİ

Prof. Dr. Timothy Sellnow da sosyal medyada hastalıklar hakkında da bir çok yanlış bilginin yayıldığını belirterek, insanların sosyal medyada doğrulanmamış bilgilere maruz kaldığını vurguladı.

Sellnow, dezenformasyonla mücadele kapsamında, güven kazanmış ve esas bilgileri veren figürlerin ortaya konması gerektiğini aktararak, o hastalığa yakalanmış kişilerin bulunması ve onlarla konuşulmasını örnek verdi.

Kriz anında insanların duygusal açıdan desteklenip, rahatlatılmasıne önemine dikkati çeken Sellnow, yapay zekanın bu yüzden insanların yerini alamayacağını belirtti.

YAPAY ZEKA VE ÇEVİRİ

Prof. Dr. Tjandra Aditama ise Endonezya'da 17 binden fazla ada olduğunu ve ülke genelinde 7 binden fazla yerel dil olduğunu vurgulayarak, dillerin çevrilmesinde bazı sosyal ve kültürel zorluklar yaşandığını ifade etti.

Aditama, yapay zekanın sosyal ve kültürel anlamda sorun çıkarmadan çeviri çalışmalarına katkısının önemli olduğunu dile getirdi.

Akademisyenlerin de resmi bilgi kadar güvenilir olduğunu aktaran Aditama, günümüzde sosyal medyada çok fazla takipçisi olan kişilere akademisyenlerden daha çok güvenildiğini söyledi.

Noel de, haber almak için bugün en çok kullanılan kaynağın sosyal medya olduğuna işaret ederek, bilgilerin sosyal medyada çok hızlı yayılabildiğini vurguladı.

Yanlış veya sahte bilgilerin yayılmasının önlenmesi için çok hızlı yanıt verilmesi gerektiğinin altını çizen Noel, bunun yapay zeka ile mümkün olduğunu kaydetti.