İlber Ortaylı: "Bize onun gibi politikacılar lazım! Mizahi, ironik..."
9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, doğum günü dolayısıyla düzenlenen konferansta anıldı.
Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Demirel döneminde sanayide akıl hakim olmuştur. O dönemde sanayi ve ticarette dışarıyla iletişim kurma önemliydi. Demirel her şeyi okurdu. Bir şeyleri öğrenir, sorardı." dedi.
Ortaylı, Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) tarafından Prof. Dr. Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezi’nde düzenlenen "9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Demokrasi" konulu konferasında yaptığı konuşmada, Demirel'in etrafındaki kitleyi iyi tanıdığını ve yol gösterici bir yapıya sahip olduğunu belirtti.
Süleyman Demirel'in devletin hadimi olan insanları her zaman onurladırdığını anlatan Prof. Dr. Ortaylı, "Vefakar ve protokole dikkat eden biriydi. Celal Bayar'ın tabiriyle Türkiye'nin su müdürü. Bu küçümseme değil, önemli bir şey. Devlet Su İşlerinin genel müdürü. Memleket barajlarla donatıldığı zaman, Çubuk Barajı hariç, hemen hemen hepsinin yapımında yer almış, söz geçirmiş ve mevki sahibi olmuş bir mühendis. Realist, etrafı ve dünyayı tanıyor. 1965 ve 1970'li yıllar arasında Türkiye politikası her şeye rağmen değişmiştir." diye konuştu.
Ortaylı, 27 Mayıs'ta Türkiye'de gerilimli bir havanın bulunduğunu, her an bir patlamanın beklenebildiğini vurgulayarak, "Demirel, daima 'seçimi kazandık' diye ortalara dökülüp, olmayacak işler yapabilecek kitleyi hizaya getirdi. 1962 ve 1970'li yıllarda çok büyük patlamalar olabilirdi. Demirel gibi çok genç bir cumhuriyet cocuğunun, sakin, aklı başında davranması dolayısıyla memleketteki gerilim rüzgarı aşağı indi." ifadesini kullandı.
"BİZE ÖYLE POLİTİKACILAR LAZIM"
Demirel'in espirili bir dilinin olduğunu vurgulayan Ortaylı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mizahi, ironik dediğimiz, takılmalı bir edebiyatı sadece Demirel'in devrinde gördük. Bize öyle politikacılar lazım. Demirel'in iktidarı sırasında bu ülkenin dış politikası değişti, çok yönlülüğe girdi. Bu ülkedeki muhalefet ve iktidar arasındaki çatışma, şiddete ve budalaca sloganlara değil, biraz daha demokrasiye yakışır bir ortama girdi."
Süleyman Demirel'in çok okuduğuna işaret eden Prof. Dr. Ortaylı, şunları anlattı:
"Demirel döneminde sanayide akıl hakim olmuştur. O dönemde sanayi ve ticarette dışarıyla iletişim kurma önemliydi. Demirel her şeyi okurdu. Bir şeyleri öğrenir, sorardı. Öğrenme ve tatbik etme kapasitesi dolayısıyla Türkiye sanayileşti. Bu sanayileşmede çevre koşullarına dikkat edilmedi. Bu açıktır. Türk insanı için Tanzimat'tan beri sanayi bacası her şeyden daha mukaddestir. Demirel ikinci döneminde bu konuya fevkalade eğildi. Türkiye elektriksizdi, jeneratörler ülkesiydi. Demirel döneminde elektriksiz köy kalmamıştır. Kendisini şükranla, minnetle anıyoruz. Bu üniversitede Demirel devrini daha derin, vesikalarla, filmlerle paralel, soruşturmalı olarak görüp öğrenirsiniz."
Konferansın sonunda SDÜ Rektörü Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı, Prof. Dr. Ortaylı'ya seramik fötr şapka hediye etti.
Konferansa, İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBU) Rektörü Prof. Dr. İbrahim Güler, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Ortaylı, Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) tarafından Prof. Dr. Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezi’nde düzenlenen "9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Demokrasi" konulu konferasında yaptığı konuşmada, Demirel'in etrafındaki kitleyi iyi tanıdığını ve yol gösterici bir yapıya sahip olduğunu belirtti.
Süleyman Demirel'in devletin hadimi olan insanları her zaman onurladırdığını anlatan Prof. Dr. Ortaylı, "Vefakar ve protokole dikkat eden biriydi. Celal Bayar'ın tabiriyle Türkiye'nin su müdürü. Bu küçümseme değil, önemli bir şey. Devlet Su İşlerinin genel müdürü. Memleket barajlarla donatıldığı zaman, Çubuk Barajı hariç, hemen hemen hepsinin yapımında yer almış, söz geçirmiş ve mevki sahibi olmuş bir mühendis. Realist, etrafı ve dünyayı tanıyor. 1965 ve 1970'li yıllar arasında Türkiye politikası her şeye rağmen değişmiştir." diye konuştu.
Ortaylı, 27 Mayıs'ta Türkiye'de gerilimli bir havanın bulunduğunu, her an bir patlamanın beklenebildiğini vurgulayarak, "Demirel, daima 'seçimi kazandık' diye ortalara dökülüp, olmayacak işler yapabilecek kitleyi hizaya getirdi. 1962 ve 1970'li yıllarda çok büyük patlamalar olabilirdi. Demirel gibi çok genç bir cumhuriyet cocuğunun, sakin, aklı başında davranması dolayısıyla memleketteki gerilim rüzgarı aşağı indi." ifadesini kullandı.
"BİZE ÖYLE POLİTİKACILAR LAZIM"
Demirel'in espirili bir dilinin olduğunu vurgulayan Ortaylı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mizahi, ironik dediğimiz, takılmalı bir edebiyatı sadece Demirel'in devrinde gördük. Bize öyle politikacılar lazım. Demirel'in iktidarı sırasında bu ülkenin dış politikası değişti, çok yönlülüğe girdi. Bu ülkedeki muhalefet ve iktidar arasındaki çatışma, şiddete ve budalaca sloganlara değil, biraz daha demokrasiye yakışır bir ortama girdi."
Süleyman Demirel'in çok okuduğuna işaret eden Prof. Dr. Ortaylı, şunları anlattı:
"Demirel döneminde sanayide akıl hakim olmuştur. O dönemde sanayi ve ticarette dışarıyla iletişim kurma önemliydi. Demirel her şeyi okurdu. Bir şeyleri öğrenir, sorardı. Öğrenme ve tatbik etme kapasitesi dolayısıyla Türkiye sanayileşti. Bu sanayileşmede çevre koşullarına dikkat edilmedi. Bu açıktır. Türk insanı için Tanzimat'tan beri sanayi bacası her şeyden daha mukaddestir. Demirel ikinci döneminde bu konuya fevkalade eğildi. Türkiye elektriksizdi, jeneratörler ülkesiydi. Demirel döneminde elektriksiz köy kalmamıştır. Kendisini şükranla, minnetle anıyoruz. Bu üniversitede Demirel devrini daha derin, vesikalarla, filmlerle paralel, soruşturmalı olarak görüp öğrenirsiniz."
Konferansın sonunda SDÜ Rektörü Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı, Prof. Dr. Ortaylı'ya seramik fötr şapka hediye etti.
Konferansa, İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBU) Rektörü Prof. Dr. İbrahim Güler, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.