''İKTİDAR CİNE5'İN UCUZA PEŞKEŞ ÇEKİLMESİ OPERASYONUNU DURDURMALIDIR!''
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol Cine 5'in satış süreci hakkında Başbakan Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi...
İŞTE ANADOL’UN BAŞBAKAN’IN YANITLAMASI İSTEMİYLE VERDİĞİ SORU ÖNERGESİ:
TMSF’nin 9.7.2009 tarih ve 2009/199 sayılı kararı ile oluşturulan Cine 5 TV Ticari ve İktisadi bütünlüğünün, 29.11.2010 tarihinde gerçekleştirilecek olan ihale ile satılacağı ilan edilmiştir. Buna göre Cine 5 TV 40 milyon ABD doları muhammen bedelle satışa çıkarılmış ve bu bedelin yüzde 25’inin peşin geri kalanının 5 sene taksitle satışı öngörülmüştür. Yine satış ilanından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Tarafından Ticari ve İktisadi Bütünlük Oluşturan Mahcuzların Satışına İlişkin Yönetmeliğin 25. maddesi kapsamına giren borçların da ihale bedelinden ödenmesi öngörülmektedir. Cine 5 TV’ye ilişkin vergi borçları da mevcut mevzuat uyarınca ihale bedelinden mahsup edilecektir.
Cine 5 TV’nin sahibi Erol Aksoy’un, televizyonun satışına ilişkin yaptığı açıklama, 3 Ağustos 2010 tarihli Milliyet Gazetesine aynen şöyle yansımıştır:
"Grubuma ait Cine5 için üç yıl önce ASHMORE adlı 3 milyar sterlin özvarlığı olan bir şirketi yatırım için ikna ettik. Bu çerçevede üç yıl önce TMSF’ye kanalın yüzde 51’i için 51 milyon dolar önerdik. Üstelik 30 milyon TL’lik vergi borcunu da üstlenerek. O gün satmadılar bugün tamamı için 45 milyon dolara ihaleye çıkıyorlar. Bu, vergi borcunu bile karşılamaz. Bu matematik adalet duygusunu yaralayan bir matematik" dedi.
Bu bağlamda;
1. Ashmore adlı İngiliz Şirketi Cine 5 TV’yi de içeren varlıkları satın almak üzere hangi tarihlerde TMSF’ye başvurmuştur? 2007 ve 2008 yıllarındaki bu başvurularda, Cine 5 TV’i satın almak için hangi şartlarda ve ne tutarda teklifte bulunmuştur? TMSF adı geçen şirketin tekliflerini hangi gerekçelerle reddetmiştir?
2. Cine 5 TV’nin satışı için 40 milyon dolar değer tespiti hangi kriterlere göre yapılmıştır? Satış sonrasında TMSF’nin, Cine 5 TV’ye ilişkin vergi ve geçmiş dönem borcu olarak ne tutarda ödemede bulunması öngörülmektedir?
3. Cine 5 TV’nin satışı için 5 sene ve düşük faizli vade öngörülmesinin gerekçeleri nedir? TMSF’nin gerçekleştirdiği başka hangi ihalelerde 5 sene vade öngörülmüştür?
4. Cine 5 TV’nin vergi ve borçları kadar bir fiyata satışa çıkarıldığı doğru mudur?
5. 3 Ağustos 2010 tarihli Milliyet Gazetesinde yer alan haberde adı geçen şirketin Cine 5 TV’nin yüzde 51’ini satın almak için, 51 milyon ABD doları ile 30 milyon TL.’lik vergi borcunu ödemeyi teklif ettiği doğru mudur? Eğer doğru ise, bu şirketin teklifinin içeriği ile adı geçen şirketin teklifinin reddedilmesinin gerekçeleri nedir?
6. Cine 5 TV’nin satın alınmasına ilişkin 2008 yılında yapılan tekliflerin reddedilmesi konusunda TMSF bürokratlarına tarafınızın ya da bakanlarınızın bir talimatı ya da baskı olmuş mudur?
7. Cine 5 TV’nin, yer yıl ayrı ayrı belirtilmek üzere, TMSF’nin eline geçtikten sonraki izlenme oranları nedir?
8. Cine 5 TV 2008 yılında önerilen fiyatın çok altında bir bedelle satışa çıkarılmıştır. Bu durumda ya 2008-2010 yılında Cine 5 TV kötü yönetilmiş ve değeri düşmüştür ya da 2010 yılında belirlenen fiyat çok düşük bir fiyattır. Her iki durumda da TMSF yetkililerinin sorumluluğunun bulunduğuna kuşku yoktur. Cine 5 TV’yi 2008 yılında satmayarak Hazineyi on milyonlarca dolar zarara sokan bürokratlar ile 2010 yılında bu değerin çok altında satışa çıkaran bürokratlar kimlerdir? Bu kişiler hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır? Eğer başlatılmadı ise, Hazineyi zarara sokanlar hakkında inceleme başlatılmayarak himaye edilmelerinin gerekçeleri nedir?
9. Cine 5 TV’nin 2008 yılında satılmasına engel olunması, geçen süreçte Cine 5 TV’nin iktidar yanlısı yayınları düşünüldüğünde, kamu kaynakları ile siyasetin finanse edildiği sonucunu doğurmaz mı?
KEMAL ANADOL’UN KONUYA İLİŞKİN YAPTIĞI YAZILI BASIN AÇIKLAMASI İSE ŞÖYLE:
TMSF, Cine 5 TV’nin satışı için 29 Kasım 2010 tarihinde ihale gerçekleştireceğini ilan etmiştir. Cine 5 TV’nin satışı, yalnızca ticari yönü olan bir olay olmayıp, siyasetin finansmanı ve demokrasi açısında da ayrıca önem taşımaktadır.
Cine 5 TV’nin satışının sürüncemede bırakılması ve sonradan 40 milyon ABD doları gibi düşük bir muhammen bedelle satışa çıkarılması akıllara bazı yeni sorular getirmektedir.
TMSF, 2007 ve 2008 yıllarında Cine 5 TV’yi almak isteyen İngiliz Fonuna satmamıştı... Bu süreçte yapılan ihalelerde de Cine 5 TV’nin satışı gerçekleştirilememiştir.
Bir ülkede demokrasinin işleyişinin en önemli göstergelerinden biri basın özgürlüğü, bir diğeri de idarenin şeffaflığıdır. Cine 5 TV’nin siyasi iktidarın borazanı haline getirilmesi, bu televizyon üzerinden yandaş gazetecilere kamu kaynaklarını aktarması, Türkiye’de basın özgürlüğü açısından bir utançtır. Yine Cine 5 TV’nin kamu tarafından atanan yöneticilerin yaptıkları harcamaların "ticari sır" kavramına sığınılarak gizlenmesi Türkiye’de idarenin işlemlerinin nasıl kamuoyundan kaçırıldığını gözler önüne sermektedir. TMSF’nin hiçbir makama hesap vermeyen, denetlenemeyen bir konuma taşınması siyasi iktidarın kirli işlerinin bir merkezi haline dönüştüğünü ortaya koymaktadır.
Ashmore adlı İngiliz Fonunun 2007 ve 2008 yıllarında Cine 5 TV’nin yüzde 51’ini 50 milyon ABD doları ve 30 trilyona yaklaşan vergi borcunu ödeyerek satıl almak istediği basın organlarına yansımıştı... Bu satışa onay vermeyen TMSF, bugün hangi gerekçelerle 2008 yılında verilen fiyatın çok altında, ancak vergi borçlarının karşılanabileceği bir bedel karşılığında, düşük faiz ve 5 yıl vade ile Cine 5 TV’yi satışa çıkarmıştır? 2007 yılından bugüne kadar ne değişmiştir ki, Cine 5 TV’nin değeri düşmüştür? Cine 5 TV’nin satış sürecinde Hazineyi zarara uğratanlar kimlerdir? Siyasi iktidarın çıkıp bu soruları yanıtlamaya davet ediyoruz.
Siyasi iktidar derhal Cine 5 TV’nin ucuza peşkeş çekilmesi ve yeni yandaş medya yaratılması operasyonunu durdurmalıdır. Bu konuda Hazineyi zarara sokanların peşinde olduğumuzu kamuoyunun bilgilerine saygılarımla sunarım.
KEMAL ANADOL
CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ
TMSF’nin 9.7.2009 tarih ve 2009/199 sayılı kararı ile oluşturulan Cine 5 TV Ticari ve İktisadi bütünlüğünün, 29.11.2010 tarihinde gerçekleştirilecek olan ihale ile satılacağı ilan edilmiştir. Buna göre Cine 5 TV 40 milyon ABD doları muhammen bedelle satışa çıkarılmış ve bu bedelin yüzde 25’inin peşin geri kalanının 5 sene taksitle satışı öngörülmüştür. Yine satış ilanından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Tarafından Ticari ve İktisadi Bütünlük Oluşturan Mahcuzların Satışına İlişkin Yönetmeliğin 25. maddesi kapsamına giren borçların da ihale bedelinden ödenmesi öngörülmektedir. Cine 5 TV’ye ilişkin vergi borçları da mevcut mevzuat uyarınca ihale bedelinden mahsup edilecektir.
Cine 5 TV’nin sahibi Erol Aksoy’un, televizyonun satışına ilişkin yaptığı açıklama, 3 Ağustos 2010 tarihli Milliyet Gazetesine aynen şöyle yansımıştır:
"Grubuma ait Cine5 için üç yıl önce ASHMORE adlı 3 milyar sterlin özvarlığı olan bir şirketi yatırım için ikna ettik. Bu çerçevede üç yıl önce TMSF’ye kanalın yüzde 51’i için 51 milyon dolar önerdik. Üstelik 30 milyon TL’lik vergi borcunu da üstlenerek. O gün satmadılar bugün tamamı için 45 milyon dolara ihaleye çıkıyorlar. Bu, vergi borcunu bile karşılamaz. Bu matematik adalet duygusunu yaralayan bir matematik" dedi.
Bu bağlamda;
1. Ashmore adlı İngiliz Şirketi Cine 5 TV’yi de içeren varlıkları satın almak üzere hangi tarihlerde TMSF’ye başvurmuştur? 2007 ve 2008 yıllarındaki bu başvurularda, Cine 5 TV’i satın almak için hangi şartlarda ve ne tutarda teklifte bulunmuştur? TMSF adı geçen şirketin tekliflerini hangi gerekçelerle reddetmiştir?
2. Cine 5 TV’nin satışı için 40 milyon dolar değer tespiti hangi kriterlere göre yapılmıştır? Satış sonrasında TMSF’nin, Cine 5 TV’ye ilişkin vergi ve geçmiş dönem borcu olarak ne tutarda ödemede bulunması öngörülmektedir?
3. Cine 5 TV’nin satışı için 5 sene ve düşük faizli vade öngörülmesinin gerekçeleri nedir? TMSF’nin gerçekleştirdiği başka hangi ihalelerde 5 sene vade öngörülmüştür?
4. Cine 5 TV’nin vergi ve borçları kadar bir fiyata satışa çıkarıldığı doğru mudur?
5. 3 Ağustos 2010 tarihli Milliyet Gazetesinde yer alan haberde adı geçen şirketin Cine 5 TV’nin yüzde 51’ini satın almak için, 51 milyon ABD doları ile 30 milyon TL.’lik vergi borcunu ödemeyi teklif ettiği doğru mudur? Eğer doğru ise, bu şirketin teklifinin içeriği ile adı geçen şirketin teklifinin reddedilmesinin gerekçeleri nedir?
6. Cine 5 TV’nin satın alınmasına ilişkin 2008 yılında yapılan tekliflerin reddedilmesi konusunda TMSF bürokratlarına tarafınızın ya da bakanlarınızın bir talimatı ya da baskı olmuş mudur?
7. Cine 5 TV’nin, yer yıl ayrı ayrı belirtilmek üzere, TMSF’nin eline geçtikten sonraki izlenme oranları nedir?
8. Cine 5 TV 2008 yılında önerilen fiyatın çok altında bir bedelle satışa çıkarılmıştır. Bu durumda ya 2008-2010 yılında Cine 5 TV kötü yönetilmiş ve değeri düşmüştür ya da 2010 yılında belirlenen fiyat çok düşük bir fiyattır. Her iki durumda da TMSF yetkililerinin sorumluluğunun bulunduğuna kuşku yoktur. Cine 5 TV’yi 2008 yılında satmayarak Hazineyi on milyonlarca dolar zarara sokan bürokratlar ile 2010 yılında bu değerin çok altında satışa çıkaran bürokratlar kimlerdir? Bu kişiler hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır? Eğer başlatılmadı ise, Hazineyi zarara sokanlar hakkında inceleme başlatılmayarak himaye edilmelerinin gerekçeleri nedir?
9. Cine 5 TV’nin 2008 yılında satılmasına engel olunması, geçen süreçte Cine 5 TV’nin iktidar yanlısı yayınları düşünüldüğünde, kamu kaynakları ile siyasetin finanse edildiği sonucunu doğurmaz mı?
KEMAL ANADOL’UN KONUYA İLİŞKİN YAPTIĞI YAZILI BASIN AÇIKLAMASI İSE ŞÖYLE:
TMSF, Cine 5 TV’nin satışı için 29 Kasım 2010 tarihinde ihale gerçekleştireceğini ilan etmiştir. Cine 5 TV’nin satışı, yalnızca ticari yönü olan bir olay olmayıp, siyasetin finansmanı ve demokrasi açısında da ayrıca önem taşımaktadır.
Cine 5 TV’nin satışının sürüncemede bırakılması ve sonradan 40 milyon ABD doları gibi düşük bir muhammen bedelle satışa çıkarılması akıllara bazı yeni sorular getirmektedir.
TMSF, 2007 ve 2008 yıllarında Cine 5 TV’yi almak isteyen İngiliz Fonuna satmamıştı... Bu süreçte yapılan ihalelerde de Cine 5 TV’nin satışı gerçekleştirilememiştir.
Bir ülkede demokrasinin işleyişinin en önemli göstergelerinden biri basın özgürlüğü, bir diğeri de idarenin şeffaflığıdır. Cine 5 TV’nin siyasi iktidarın borazanı haline getirilmesi, bu televizyon üzerinden yandaş gazetecilere kamu kaynaklarını aktarması, Türkiye’de basın özgürlüğü açısından bir utançtır. Yine Cine 5 TV’nin kamu tarafından atanan yöneticilerin yaptıkları harcamaların "ticari sır" kavramına sığınılarak gizlenmesi Türkiye’de idarenin işlemlerinin nasıl kamuoyundan kaçırıldığını gözler önüne sermektedir. TMSF’nin hiçbir makama hesap vermeyen, denetlenemeyen bir konuma taşınması siyasi iktidarın kirli işlerinin bir merkezi haline dönüştüğünü ortaya koymaktadır.
Ashmore adlı İngiliz Fonunun 2007 ve 2008 yıllarında Cine 5 TV’nin yüzde 51’ini 50 milyon ABD doları ve 30 trilyona yaklaşan vergi borcunu ödeyerek satıl almak istediği basın organlarına yansımıştı... Bu satışa onay vermeyen TMSF, bugün hangi gerekçelerle 2008 yılında verilen fiyatın çok altında, ancak vergi borçlarının karşılanabileceği bir bedel karşılığında, düşük faiz ve 5 yıl vade ile Cine 5 TV’yi satışa çıkarmıştır? 2007 yılından bugüne kadar ne değişmiştir ki, Cine 5 TV’nin değeri düşmüştür? Cine 5 TV’nin satış sürecinde Hazineyi zarara uğratanlar kimlerdir? Siyasi iktidarın çıkıp bu soruları yanıtlamaya davet ediyoruz.
Siyasi iktidar derhal Cine 5 TV’nin ucuza peşkeş çekilmesi ve yeni yandaş medya yaratılması operasyonunu durdurmalıdır. Bu konuda Hazineyi zarara sokanların peşinde olduğumuzu kamuoyunun bilgilerine saygılarımla sunarım.
KEMAL ANADOL
CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ