İki yeni yazar, Sabah okuruyla buluştu! İşte, ilk yazıları!
Sabah gazetesinin kadrosuna katılan Hilal Kaplan ve Melih Altınok'un bugün gazetedeki ilk köşe yazıları yayınlandı.
Hilal Kaplan, 4 yıl köşe yazarlığı yaptığı Yeni Şafak'tan 2 hafta önce ayrılmıştı.
Melih Altınok, 2 yıl köşe yazarlığı yaptığı Türkiye gazetesinden Şubat ayı sonunda ayrılmıştı.
Altınok ayrıca 1,5 yıl yorumculuk yaptığı;
24 TV'de yayınlanan 'Günün Manşeti' isimli programa da Şubat ayı sonunda veda etmişti. Haftanın 4 günü Sabah okuyucusuyla buluşacak olan Hilal Kaplan, gazetedeki köşesine Cumhuriyet gazetesini taşıdı.
Gazete üzerinde 'kara bulutlar' olduğunu iddie eden Kaplan'ın yazısı şöyle:
F-tipi Cumhuriyet
Cumhuriyet ilan edildikten sonra, yeni rejimin halka anlatılması için Atatürk tarafından Yunus Nadi'ye kurdurulan Cumhuriyet gazetesinin üzerinde bir hayalet dolaşıyor.
Nadi'nin ölümünden sonra, vasiyetine uygun olarak Cumhuriyet Vakfı'na devredilen gazetenin yönetim kurulunda iki yıldır "gelenekselciler-yenilikçiler" diye adlandırılan savaşı yenilikçiler ve onların temsilcisi Akın Atalay ve Hikmet Çetinkaya kazanmıştı. Bu iki ismin yönlendirmesindeki Cumhuriyet, artık birinci Cumhuriyet fikrini temsil etmiyor. Bunun en net göstergesi, ikinci Cumhuriyet'in fikir babalarından Ahmet Altan'ın kendini, F-tipi bağlantısı deşifre olmuş eski gazetesini ve daha önemlisi Cumhuriyet'in yıllarca karşı çıktığı, hatta nihai hükmü "Adalet'e Balyoz" manşetiyle duyurduğu Balyoz davasını savunduğu mektubu aynen yayınlaması oldu.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
Melih Altınok ise gazetedeki köşesinde kadın hakları konusunu ele aldı. İşte, Altınok'un Sabah'taki ilk yazısı:
Ve sofralarımızdaki yeri kadınlarımızdan önce gelen öküzlerimiz...
Aslında biz onu yeşil ekranlarda anlattığı avcılık maceralarıyla bilirdik. Ayı penisi kemiğinden yapılmış votka karıştırıcısının hikmetini anlatırken çevreciler artık nasıl oluyorsa mest olurlardı. Derken suskunluğa büründü. Öğrendik ki, "Akape Türkiye ekonomisini batırıyor" diye sayıklamayla geçirdiği bu inziva döneminde sermayesini beş kat artırmakla meşgulmüş.
Hani, Gezi'de "Yoldaş TÜSİAD"ın MK'lığına terfi eden "milyon dolarlık çapulcu" var ya, işte o! 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle dün yine duyarlılığı üzerindeydi. Elinde de bir gazoz markasının alt alta sloganların sıralandığı reklam metni.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
Melih Altınok, 2 yıl köşe yazarlığı yaptığı Türkiye gazetesinden Şubat ayı sonunda ayrılmıştı.
Altınok ayrıca 1,5 yıl yorumculuk yaptığı;
24 TV'de yayınlanan 'Günün Manşeti' isimli programa da Şubat ayı sonunda veda etmişti. Haftanın 4 günü Sabah okuyucusuyla buluşacak olan Hilal Kaplan, gazetedeki köşesine Cumhuriyet gazetesini taşıdı.
Gazete üzerinde 'kara bulutlar' olduğunu iddie eden Kaplan'ın yazısı şöyle:
F-tipi Cumhuriyet
Cumhuriyet ilan edildikten sonra, yeni rejimin halka anlatılması için Atatürk tarafından Yunus Nadi'ye kurdurulan Cumhuriyet gazetesinin üzerinde bir hayalet dolaşıyor.
Nadi'nin ölümünden sonra, vasiyetine uygun olarak Cumhuriyet Vakfı'na devredilen gazetenin yönetim kurulunda iki yıldır "gelenekselciler-yenilikçiler" diye adlandırılan savaşı yenilikçiler ve onların temsilcisi Akın Atalay ve Hikmet Çetinkaya kazanmıştı. Bu iki ismin yönlendirmesindeki Cumhuriyet, artık birinci Cumhuriyet fikrini temsil etmiyor. Bunun en net göstergesi, ikinci Cumhuriyet'in fikir babalarından Ahmet Altan'ın kendini, F-tipi bağlantısı deşifre olmuş eski gazetesini ve daha önemlisi Cumhuriyet'in yıllarca karşı çıktığı, hatta nihai hükmü "Adalet'e Balyoz" manşetiyle duyurduğu Balyoz davasını savunduğu mektubu aynen yayınlaması oldu.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
Melih Altınok ise gazetedeki köşesinde kadın hakları konusunu ele aldı. İşte, Altınok'un Sabah'taki ilk yazısı:
Ve sofralarımızdaki yeri kadınlarımızdan önce gelen öküzlerimiz...
Aslında biz onu yeşil ekranlarda anlattığı avcılık maceralarıyla bilirdik. Ayı penisi kemiğinden yapılmış votka karıştırıcısının hikmetini anlatırken çevreciler artık nasıl oluyorsa mest olurlardı. Derken suskunluğa büründü. Öğrendik ki, "Akape Türkiye ekonomisini batırıyor" diye sayıklamayla geçirdiği bu inziva döneminde sermayesini beş kat artırmakla meşgulmüş.
Hani, Gezi'de "Yoldaş TÜSİAD"ın MK'lığına terfi eden "milyon dolarlık çapulcu" var ya, işte o! 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle dün yine duyarlılığı üzerindeydi. Elinde de bir gazoz markasının alt alta sloganların sıralandığı reklam metni.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.