İKİ GÜN MÜNEVVER BİR GÜN PENİS BOOK!.. AYŞE ARMAN PENİS KİTABI ALDI BUNU KÖŞESİNDE YAZDI!..
2 gün boyunca Etiler'de öldürülen Münevver'i köşesine taşıyan Ayşe Arman, anlaşılan bu konudan çabuk sıkıldı.
Londra notları
1- Kitapçılarda kıyamet kopuyor. Millet, Dan Brown´ın Eylül´de çıkacak yeni kitabını şimdiden ayırtıyor, kuyruklara filan giriyor.
2- İnsan sevgilisini koluna takmalı, Londra´ya uçmalı, 3 gece 3 müzikale gitmeli. Ve o görsel şölenden ölmeli! Biz yaptık. Hairspray´i izledik. Salon tıklım tıklımdı. Bizde olmaması çok üzücü. Bence "Tiyatro öldü, hayat hızlandı, kimse tiyatroya gitmiyor" filan tamamen palavra. Bu kadar iyisi ve hızlısı yapılsın da o salon dolmasın, dişimi kırarım.
3-Trafikten mi çekiyorsunuz, o zaman sizi bir çekçek (rickshaw) çeksin. Shaftesbury Tiyatrosu´ndan, Piccadilly´deki yemek yiyeceğimiz lokantaya (Wolseley), çekçekle gittik. Pedalları çeviren Eskişehirli bir Türk´tü. Londra´da doktora öğrencisi. Haftada üç gün çalışıyor. Çekçeki kiraladığı kişi de Türk. O, işleri iyice ilerletmiş, 20 çekçeki var. O da master öğrencisi. Londra çekçeklerinde bir Türk ekolü var yani.
4- Her yer mor. Bütün vitrinler. Bu yaz mor bir şey edinin. Mosmor gezin. Mutlaka.
5- Duyduk duymadık demeyin, Samsonite´ın yeni bir numarası var. Bugüne kadar üretilen en en hafif bavul. Eşek ölüsü ağırlığında bavullar taşımaktan bıktım. Aldım tabii bir tane. Hem dört tekerlekli, hem tüy gibi. Tavsiye ederim.
6- Bir de penis kitabı aldım. Dian Hanson imzalı, Taschen´dan çıkmış. İçinde yüzlerce penis var. Aslında şöyle: Dünyanın en büyük penisli adamlarını görüntülemişler ve onların hikayelerini yazmışlar. Tabii bu aynı zamanda bir kabus, bu kadar büyük olunca, derdi de büyük! İstese de istemese de insan kendini bu endüstrinin içinde buluyor. Ya da doğal teşhirci oluyor, elinde değil, göstermek istiyor.
7- Son olarak, Londra her daim iyi geliyor. İnsan şarj oluyor. Bir tek, çok sevdiğim bir erkek arkadaşım moralimi bozdu. "Bana bak son 5 yılın" dedi, "Nasıl yani?" dedim. "Seneye 40 olmuyor musun?" dedi, "Evet" dedim, "Erkekler 45 yaşının üzerindeki kadınları seksi bulmazlar. Hoş bulurlar, ilginç bulurlar, hayran olurlar, saygı duyarlar. Ama seks başka bir şey, 45´in üstüysen geçmiş olsun!". "Dalga mı geçiyorsun?" dedim, "Yoo, sana çıplak erkek gerçeğini söylüyorum" dedi, "Hiçbir erkek 45´in üstünde bir kadınla yatmak istemez! Hiçbir kadın da 60´ın üzerinde bir adamla yatmak istemez! Benim de 5 senem kaldı. Son senelerimi iyi değerlendirmeyi düşünüyorum." Beni sinir etmek için dalga geçiyordu ama üzücü olan şu ki, söylediklerine de inanıyordu. Bu konuya geri döneceğim haberiniz olsun. Posta kutum da lütfen bu konudaki görüşlerinizle dolsun...
AYŞE ARMAN/HÜRRİYET
1- Kitapçılarda kıyamet kopuyor. Millet, Dan Brown´ın Eylül´de çıkacak yeni kitabını şimdiden ayırtıyor, kuyruklara filan giriyor.
2- İnsan sevgilisini koluna takmalı, Londra´ya uçmalı, 3 gece 3 müzikale gitmeli. Ve o görsel şölenden ölmeli! Biz yaptık. Hairspray´i izledik. Salon tıklım tıklımdı. Bizde olmaması çok üzücü. Bence "Tiyatro öldü, hayat hızlandı, kimse tiyatroya gitmiyor" filan tamamen palavra. Bu kadar iyisi ve hızlısı yapılsın da o salon dolmasın, dişimi kırarım.
3-Trafikten mi çekiyorsunuz, o zaman sizi bir çekçek (rickshaw) çeksin. Shaftesbury Tiyatrosu´ndan, Piccadilly´deki yemek yiyeceğimiz lokantaya (Wolseley), çekçekle gittik. Pedalları çeviren Eskişehirli bir Türk´tü. Londra´da doktora öğrencisi. Haftada üç gün çalışıyor. Çekçeki kiraladığı kişi de Türk. O, işleri iyice ilerletmiş, 20 çekçeki var. O da master öğrencisi. Londra çekçeklerinde bir Türk ekolü var yani.
4- Her yer mor. Bütün vitrinler. Bu yaz mor bir şey edinin. Mosmor gezin. Mutlaka.
5- Duyduk duymadık demeyin, Samsonite´ın yeni bir numarası var. Bugüne kadar üretilen en en hafif bavul. Eşek ölüsü ağırlığında bavullar taşımaktan bıktım. Aldım tabii bir tane. Hem dört tekerlekli, hem tüy gibi. Tavsiye ederim.
6- Bir de penis kitabı aldım. Dian Hanson imzalı, Taschen´dan çıkmış. İçinde yüzlerce penis var. Aslında şöyle: Dünyanın en büyük penisli adamlarını görüntülemişler ve onların hikayelerini yazmışlar. Tabii bu aynı zamanda bir kabus, bu kadar büyük olunca, derdi de büyük! İstese de istemese de insan kendini bu endüstrinin içinde buluyor. Ya da doğal teşhirci oluyor, elinde değil, göstermek istiyor.
7- Son olarak, Londra her daim iyi geliyor. İnsan şarj oluyor. Bir tek, çok sevdiğim bir erkek arkadaşım moralimi bozdu. "Bana bak son 5 yılın" dedi, "Nasıl yani?" dedim. "Seneye 40 olmuyor musun?" dedi, "Evet" dedim, "Erkekler 45 yaşının üzerindeki kadınları seksi bulmazlar. Hoş bulurlar, ilginç bulurlar, hayran olurlar, saygı duyarlar. Ama seks başka bir şey, 45´in üstüysen geçmiş olsun!". "Dalga mı geçiyorsun?" dedim, "Yoo, sana çıplak erkek gerçeğini söylüyorum" dedi, "Hiçbir erkek 45´in üstünde bir kadınla yatmak istemez! Hiçbir kadın da 60´ın üzerinde bir adamla yatmak istemez! Benim de 5 senem kaldı. Son senelerimi iyi değerlendirmeyi düşünüyorum." Beni sinir etmek için dalga geçiyordu ama üzücü olan şu ki, söylediklerine de inanıyordu. Bu konuya geri döneceğim haberiniz olsun. Posta kutum da lütfen bu konudaki görüşlerinizle dolsun...
AYŞE ARMAN/HÜRRİYET