"İFTİRA ATTILAR"!..HABERTÜRK TV GENEL YAYIN YÖNETMENİ ERDOĞAN AKTAŞ "PROTOKOLDE SKANDAL" HABERİ İÇİN NE DEDİ?..
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün milli maçı izlemek için oturacağı protokol tribününde Orly katliamı zanlılarından Varujan Garbisyan'ın da bulunacağı haberinde hata var mıydı?..Erdoğan Aktaş suçlamaları cevapladı...
Habertürk Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni'nin 'Protokol Krizi' haberiyle ilgili yazısı
Televizyon haberciliği zordur. Zamanla yarış, kimi zaman her şeyin ötesine geçer. Hele bir de bu yarış, meslek aşkıyla birleşince, ortaya inanılmaz bir koşuşturma çıkar. Çünkü televizyon haberciliği bir anlamda da hızdır, hızlı olabilmektir.
İşte kimi zaman bu noktada da hata olur. Nitekim bunun en somut örneğini de önceki gün Genel Yayın Yönetmeni olduğum Haber Türk TV´de yaşadık.
Ankara´daki muhabir arkadaşım Çağdaş Akbaş, üç ayrı kaynaktan doğrulattığı haberi İstanbul´a geçtiğinde, önce bir heyecan, çok kısa bir süre sonra da `yayın kararı´ verildi. Ancak dedim ya hız, habercilik heyecanıyla buluştuğunda kimi zaman bazı unsurlar dikkatten kaçabiliyor. Nitekim, Çağdaş Akbaş´ın hala arkasında durduğu ve doğruluğundan şüphe etmediği haber bu eksiklikle yayına verildi. Yani, `yalanlama geldiğinde´ ortaya konulması gereken unsurların bir kısmı eksikti.
Arkadaşlarım kendinden emin olmasına rağmen, resmi açıklamaların ardına yapılacak bir şey kalmamıştı. Üstelik Hırant katledildiğinde gözyaşlarına boğulan insanlar, o andan itibaren, tarihi geziyi `sözde sabote etmeye´ kalkışan insanlarmış gibi görünmeye, gösterilmeye çalışılmıştı. Habercilikten ve habercilik ahlakından nasibini ne denli aldığından şüphe ettiğim bazı meslektaşlarım, gazetelerinin sayfalarından kin kusarken, "Arayıp bize bir şey sorma zahmetine" bile katlanmamışlardı. Yani haberciliğin en basit kuralını çiğneyerek iftira attılar.
Yani Hırant öldürüldüğünde neler hissediyorsak, sorup soruşturmadan bizleri infaz etmeye çalışan insanların karşısında da bir anda aynı duyguya kapıldık. Artık bir açıklama yapmak, en azından insan haklarını, mesleki duruşu, adaleti, demokrasiyi ve halkların kardeşliğini her koşulda savunan insanların onurunu korumak şart oldu.
Çünkü, her ne kadar haberin arkasında hala dursa da, "Yayına geçelim" diyerek çok ciddi bir sorumluluğa imza atan Haber Koordinatörü arkadaşım Demiray Oral, "Bu haberi yayınlamak benim kararımdı" diyerek istifasını verdi.
Evet `Protokolde Skandal´ krizi haberi eksik olarak ekrana yansımıştı. Evet haberi yapan arkadaşım, kaynaklarının, haberinin arkasında duruyordu. Belki de Haber Türk, acele karar vererek yaptığı bu haberle, `gerçekten büyük bir skandalı´ engellemiş oldu. Ancak bunun artık önemi yok.
Fakat herkesin bilmesi gereken gerçek şudur ki; demokrasiye, insan haklarına ve habercilik ilkelerine her zaman bağlı olan Haber Türk, özgür ve bağımsız habercilik anlayışından taviz vermeden yayınına devam edecektir.
Erdoğan Aktaş
Haber Türk TV Genel Yayın Yönetmeni
Televizyon haberciliği zordur. Zamanla yarış, kimi zaman her şeyin ötesine geçer. Hele bir de bu yarış, meslek aşkıyla birleşince, ortaya inanılmaz bir koşuşturma çıkar. Çünkü televizyon haberciliği bir anlamda da hızdır, hızlı olabilmektir.
İşte kimi zaman bu noktada da hata olur. Nitekim bunun en somut örneğini de önceki gün Genel Yayın Yönetmeni olduğum Haber Türk TV´de yaşadık.
Ankara´daki muhabir arkadaşım Çağdaş Akbaş, üç ayrı kaynaktan doğrulattığı haberi İstanbul´a geçtiğinde, önce bir heyecan, çok kısa bir süre sonra da `yayın kararı´ verildi. Ancak dedim ya hız, habercilik heyecanıyla buluştuğunda kimi zaman bazı unsurlar dikkatten kaçabiliyor. Nitekim, Çağdaş Akbaş´ın hala arkasında durduğu ve doğruluğundan şüphe etmediği haber bu eksiklikle yayına verildi. Yani, `yalanlama geldiğinde´ ortaya konulması gereken unsurların bir kısmı eksikti.
Arkadaşlarım kendinden emin olmasına rağmen, resmi açıklamaların ardına yapılacak bir şey kalmamıştı. Üstelik Hırant katledildiğinde gözyaşlarına boğulan insanlar, o andan itibaren, tarihi geziyi `sözde sabote etmeye´ kalkışan insanlarmış gibi görünmeye, gösterilmeye çalışılmıştı. Habercilikten ve habercilik ahlakından nasibini ne denli aldığından şüphe ettiğim bazı meslektaşlarım, gazetelerinin sayfalarından kin kusarken, "Arayıp bize bir şey sorma zahmetine" bile katlanmamışlardı. Yani haberciliğin en basit kuralını çiğneyerek iftira attılar.
Yani Hırant öldürüldüğünde neler hissediyorsak, sorup soruşturmadan bizleri infaz etmeye çalışan insanların karşısında da bir anda aynı duyguya kapıldık. Artık bir açıklama yapmak, en azından insan haklarını, mesleki duruşu, adaleti, demokrasiyi ve halkların kardeşliğini her koşulda savunan insanların onurunu korumak şart oldu.
Çünkü, her ne kadar haberin arkasında hala dursa da, "Yayına geçelim" diyerek çok ciddi bir sorumluluğa imza atan Haber Koordinatörü arkadaşım Demiray Oral, "Bu haberi yayınlamak benim kararımdı" diyerek istifasını verdi.
Evet `Protokolde Skandal´ krizi haberi eksik olarak ekrana yansımıştı. Evet haberi yapan arkadaşım, kaynaklarının, haberinin arkasında duruyordu. Belki de Haber Türk, acele karar vererek yaptığı bu haberle, `gerçekten büyük bir skandalı´ engellemiş oldu. Ancak bunun artık önemi yok.
Fakat herkesin bilmesi gereken gerçek şudur ki; demokrasiye, insan haklarına ve habercilik ilkelerine her zaman bağlı olan Haber Türk, özgür ve bağımsız habercilik anlayışından taviz vermeden yayınına devam edecektir.
Erdoğan Aktaş
Haber Türk TV Genel Yayın Yönetmeni