"İFTAR SOFRASINA OTURDUK...ERTUĞRUL ÖZKÖK NE YAPTI DERSİNİZ? ŞAMPANYA AÇTIRDI!.." AHMET HAKAN'DAN UMREDEN MAHREM NOTLAR!..

Herkes bana "Ertuğrul Özkök´ün değişimi" üzerine sorular soruyor... Şöyle söyleyeyim: İlk dakikalarda "Lawrence of Arabia" havasındaydı...

Umreden mahrem notlar

Bakar mısınız Allah´ın işine! Sen tut Hürriyet´e geçiş yapıp yönünü "Doğu"dan "Batı"ya çevir... Ve karşına hep, "Hadi Ahmet Hakan, Doğu´ya gidelim" teklifi çıksın...


Sen "Hadi Ahmet Hakan... U2 konserine Zagrep´e gidiyoruz" ya da "Hadi... Madonna için Sofya´ya sefer var" tekliflerinin hayalini kur... Ve karşına "Hadi Ahmet Hakan... Beraber umreye gidelim" teklifi çıksın... Sanırım ben istesem de esaslı bir dönüş yapamayacağım... Çünkü "Doğu", bir kez girdi mi adamın kanına, çaresi yok ilelebet kalır orada...


* Sekiz yıl önce gelmiştim "Kutsal Topraklar"a... Hac zamanıydı... Mekke´den Medine´ye Prof. Ahmet Davutoğlu ile yolculuk yapmış, Medine´de iki gün geçirmiştik... 8 yıl önceye göre hem Mekke´de, hem de Medine´de büyük değişimler olmuş... Binalar daha da yükselmiş ama en azından organizasyondaki boşluklar biraz olsun telafi edilmiş.


* Bu sefer büyük bir sorumluluk duygusu ile dopdoluyum... O kadar ki kendimi "Harameyn"den, yani "Mekke ile Medine"den sorumlu gibi hissediyorum... Aklım fikrim Ertuğrul Özkök´te... "Acaba etkilenecek mi? Acaba Kabe´yi gördüğünde bir büyük inkılap geçirecek mi?" diye düşünüyorum... Ve gezinin sonunda benim çıkardığım sonuç şudur: Bir Münip Engin Noyan ya da bir Yaşar Alptekin tavrı geliştirmese de, etkilendi Ertuğrul Bey...


* Herkes bana "Ertuğrul Özkök´ün değişimi" üzerine sorular soruyor... Şöyle söyleyeyim: İlk dakikalarda "Lawrence of Arabia" havasındaydı... Aşırı emperyal ve koloniyal takılıyordu... Sonra ihrama girdi, dualar etti, tavaf yaptı, say yaptı, dünyanın en büyük iftar sofrasında siyah, beyaz, çekik gözlü insanların arasında iftar yaptı... Ve yüzüne bir nur indi...


* İslam´da "müellefe-i kulüp" diye bir tabir vardır... "Kalpleri İslam´a ısındırılmak istenen kimseler" anlamına gelir... Bu tür kimselere zekat verilir, İslam´a karşı yumuşaması sağlanır, ayrıcalık tanınır... Ertuğrul Özkök´e umre sırasında ilgi o kadar büyüktü ki, bir an "Herhalde müellefe-i kulüp muamelesi yapıyorlar" diye düşündüm...


* Mekke´deyiz... Başkalarının beş günde gezdikleri yerleri biz bir günde gezmişiz... İftar sofrasına oturduk... Ertuğrul Özkök ne yaptı dersiniz? Başarılı bir günün ardından bir şampanya açtırdı... Durun, hemen "yakaladık" diye atlamayın... Bu şampanya, Suudi Arabistan´ın alkolsüz şampanyası... Adı da hakikaten şampanya... Suudiler buna "Saudi champagne" diyorlar...


* Bizim umre seyahatimizin en enteresan olayı "Deve olayı"dır... Türk basın tarihine "Cemel Vakası" olarak geçebilecek bu olayın Serdar Turgut ya da Selahattin Duman´a en az 20 yazı yazdıracak denli çarpıcı fotoğrafları var elimizde... "Cemel Vakası"nın fotoğraflarını yayınlayalım mı, yayınlamayalım mı, gidip gidip geliyoruz... Özkök´le sürekli bunu tartışıyoruz... Bakalım kararımız ne olacak?



(UMREDEN MAHREM NOTLAR... DEVAMI YARIN...)

Ahmet Hakan/Hürriyet