HÜSEYİN TABAK: ''FİLMİM DE GÖÇMENLER GİBİ ORTADA KALDI, KİMSE SAHİP ÇIKMADI''
Altın Portakal'da neredeyse tüm ödülleri toplayan “Güzelliğin On Par'etmez” filminin yönetmeni isyan etti..
A Haber’de Şirin Sever’in sunduğu Jurnal Programı, Altın Portakal Film Festivali’nden neredeyse tüm ödülleri toplayan “Güzelliğin On Par’etmez” filminin yönetmeni Hüseyin Tabak’ı konuk etti.
İlk kez canlı yayında filmiyle ilgili iddialara cevap veren Tabak, Altın Portakal Film Festivali’nden ödül aldıktan sonra meslektaşlarının kendisine karşı tavrının değiştiğine işaret ederek filminin Viyana Film Akademisi’nde 3. Sınıf bitirme ödevi olduğunu açıkladı.
ALTIN PORTAKAL’IN EN İYİ FİLMİ, FİLM AKADEMİ’SİNDE SINIF GEÇME ÖDEVİYMİŞ
Biz burada Almancı diye görünüyoruz orada yabancı diye, bu filmin dünya prömiyeri yapıldı. 11 dakika alkışlandı. Avusturya’da kimse haber yapmadı. Burada Altın Portakal’da 6 ödül aldı yine Avusturya’da hiç haber olmadı Türkiye’de de bu film Türk filmi değildir dendi. Bu film de biz göçmenler gibi ortada kaldı, kimse sahip çıkmadı. Ben Viyana Film Akademisi’nde öğrenim görüyorum, film için kendim para topladım ve bu film benim 3. sınıf bitirme ödevimdi.
İŞTE O AÇIKLAMALAR : VİDEO
ÖDÜLÜ ALDIKTAN SONRA MESLEKTAŞLARIM DEĞİŞTİ
Beni çok kıran şey, bu meslek birlikleri bir yazı yazdılar, meslektaşlarım benim için aldatıyor dediler, 7 gün boyunca Festival’deydim, kimse bana bir şey sormadı, herkes oradaydı, filmin yapımcısı kim diye sormadılar, ödülü aldıktan sonra kendi meslektaşlarım hakkımda; aslında yabancı film, festivali aldatıyor diye açıklama yaptılar. Sinema Genel Müdürlüğü de gazetelere benim Avusturya vatandaşı olduğumu söyledi. Tabi bu yanlış bilgiydi. Ben Türkiye vatandaşıyım ve bu filmin başvurusu da festival yönetmeliğine uygundu.
“FİLMDE HAYATIMDAN İZLER VAR”
Festivalde filmi hem Kürtlerin hem Türklerin izlemesini isterim dedim, çünkü filmde göçmen bir aile söz konusu, anne Türk ve baba Kürt, baba bir dönem dağa çıkmış, ben hikayeyi onların çocukları Veysel’in, bir çocuğun gözünden anlattım. Veysel’in hikâyesinde de benim hayatımdan izler var.
“FİLMİ FESTİVAL İÇİN DEĞİL GÖSTERİM İÇİN YAPTIM”
Festivalde ödülü aldıktan sonra “bu film on par’etmez eğer vizyona girmezse” sözleri sorulan yönetmen Tabak, “birkaç dağıtımcı ile görüşmeler başladı ancak ben bu filmi festival için değil gösterim için yaptım, ödül almışım, ama filmi kimse görmemiş, benim için önemli olan izleyici ile buluşmak” dedi.
13’ÜNDE EN İYİ ERKEK OYUNCU ÖDÜLÜ
13 yaşındaki bir çocuğa ödül vermek büyük sorumluluk, çünkü çocuklar böyle bir ödülü alınca okulu bırakabilir ama Abdulkadir böyle değil. Abdulkadir bu ödülü hak etti, çünkü biz filmi 16 mm ile çektik ve film almaya paramız yoktu, tekrar olmaması gerekiyordu ve Abdulkadir ile hiç tekrar yapmadan filmi çektik. Bunu her oyuncu yapamaz.
“ABDULKADİR BUNDAN SONRA GENELEVDEKİ KADINLARI ÖLDÜRECEK”
Abdulkadir’e şimdi Almanya’nın en büyük dizisinde başrol teklifi geldi, rolde psikopat bir çocuğu oynayacak, genelevdeki kadınları öldürecek. Kabul etti bu rolü. Anlaştılar. Abdulkadir’e çok teklif geldi, senaryoyu bana yolluyorlar. Ben seçiyorum çünkü benim için en önemlisi Abdulkadir’in okulu. Ben de seçeceği roller için ona yol gösteriyorum.
Yayına telefonla yaşadığı Viyana’dan bağlanan Abdulkadir Tuncer, “filmde para için değil, gönlümüzden geldiği için oynadım” dedi. Küçük oyuncu, filmden kazandığı parayla ailesine büyük bir ev almak istediğini söyledi..
İlk kez canlı yayında filmiyle ilgili iddialara cevap veren Tabak, Altın Portakal Film Festivali’nden ödül aldıktan sonra meslektaşlarının kendisine karşı tavrının değiştiğine işaret ederek filminin Viyana Film Akademisi’nde 3. Sınıf bitirme ödevi olduğunu açıkladı.
ALTIN PORTAKAL’IN EN İYİ FİLMİ, FİLM AKADEMİ’SİNDE SINIF GEÇME ÖDEVİYMİŞ
Biz burada Almancı diye görünüyoruz orada yabancı diye, bu filmin dünya prömiyeri yapıldı. 11 dakika alkışlandı. Avusturya’da kimse haber yapmadı. Burada Altın Portakal’da 6 ödül aldı yine Avusturya’da hiç haber olmadı Türkiye’de de bu film Türk filmi değildir dendi. Bu film de biz göçmenler gibi ortada kaldı, kimse sahip çıkmadı. Ben Viyana Film Akademisi’nde öğrenim görüyorum, film için kendim para topladım ve bu film benim 3. sınıf bitirme ödevimdi.
İŞTE O AÇIKLAMALAR : VİDEO
ÖDÜLÜ ALDIKTAN SONRA MESLEKTAŞLARIM DEĞİŞTİ
Beni çok kıran şey, bu meslek birlikleri bir yazı yazdılar, meslektaşlarım benim için aldatıyor dediler, 7 gün boyunca Festival’deydim, kimse bana bir şey sormadı, herkes oradaydı, filmin yapımcısı kim diye sormadılar, ödülü aldıktan sonra kendi meslektaşlarım hakkımda; aslında yabancı film, festivali aldatıyor diye açıklama yaptılar. Sinema Genel Müdürlüğü de gazetelere benim Avusturya vatandaşı olduğumu söyledi. Tabi bu yanlış bilgiydi. Ben Türkiye vatandaşıyım ve bu filmin başvurusu da festival yönetmeliğine uygundu.
“FİLMDE HAYATIMDAN İZLER VAR”
Festivalde filmi hem Kürtlerin hem Türklerin izlemesini isterim dedim, çünkü filmde göçmen bir aile söz konusu, anne Türk ve baba Kürt, baba bir dönem dağa çıkmış, ben hikayeyi onların çocukları Veysel’in, bir çocuğun gözünden anlattım. Veysel’in hikâyesinde de benim hayatımdan izler var.
“FİLMİ FESTİVAL İÇİN DEĞİL GÖSTERİM İÇİN YAPTIM”
Festivalde ödülü aldıktan sonra “bu film on par’etmez eğer vizyona girmezse” sözleri sorulan yönetmen Tabak, “birkaç dağıtımcı ile görüşmeler başladı ancak ben bu filmi festival için değil gösterim için yaptım, ödül almışım, ama filmi kimse görmemiş, benim için önemli olan izleyici ile buluşmak” dedi.
13’ÜNDE EN İYİ ERKEK OYUNCU ÖDÜLÜ
13 yaşındaki bir çocuğa ödül vermek büyük sorumluluk, çünkü çocuklar böyle bir ödülü alınca okulu bırakabilir ama Abdulkadir böyle değil. Abdulkadir bu ödülü hak etti, çünkü biz filmi 16 mm ile çektik ve film almaya paramız yoktu, tekrar olmaması gerekiyordu ve Abdulkadir ile hiç tekrar yapmadan filmi çektik. Bunu her oyuncu yapamaz.
“ABDULKADİR BUNDAN SONRA GENELEVDEKİ KADINLARI ÖLDÜRECEK”
Abdulkadir’e şimdi Almanya’nın en büyük dizisinde başrol teklifi geldi, rolde psikopat bir çocuğu oynayacak, genelevdeki kadınları öldürecek. Kabul etti bu rolü. Anlaştılar. Abdulkadir’e çok teklif geldi, senaryoyu bana yolluyorlar. Ben seçiyorum çünkü benim için en önemlisi Abdulkadir’in okulu. Ben de seçeceği roller için ona yol gösteriyorum.
Yayına telefonla yaşadığı Viyana’dan bağlanan Abdulkadir Tuncer, “filmde para için değil, gönlümüzden geldiği için oynadım” dedi. Küçük oyuncu, filmden kazandığı parayla ailesine büyük bir ev almak istediğini söyledi..