HÜRRİYET'TEKİ 30 YILLIK MESLEK SIRLARI KİTAP OLDU: YOKUŞ YUKARI!
Hürriyet Gazetesi'nde 31 yıldır muhabir olarak görev yapan Süleyman Arat'ın 4 yıllık emeğinin ürünü "Yokuş Yukarı" raflardaki yerini aldı.
Babıali’nin emekçilerinden Hürriyet muhabiri Süleyman Arat hayatını, hatıralarını yazdı.Meslekte 31 yılı geride bırakan Süleyman Arat Destek Yayınları’ndan çıkan Yokuş Yukarı adlı 488 sayfalık kitabında 1982-2013 arasında geçen 31 küsur yıllık gazetecilik yaşantısından kesitler sunuyor.
Süleyman Arat yeni kitabı ’ Yokuş Yukarı’ yı bakın nasıl anlatıyor:
Hürriyet’te aralıksız 31 yıl görev yaptım, halen de ilk günkü heyecanımla haberciliğe devam ediyorum. Bu kitabı yazmaya karar verdiğim gün, “Meslekten kimler geldi kimler geçti. Bazıları hatıralarını alıp bir köşeye çekildi, bazıları onları hiç anlatamayacakları o kaçınılmaz karanlığa gömülüp gitti. Paylaşmşmak en yorucu eylemse, ben kolayını seçmeliyim. Acısıyla, tatlısıyla, mutluluklarıyla, üzüntüleriyle, başarılarıyla, başarısızlıklarıyla, aşklarıyla, hayal kırıklıklarıyla yaşadığım sıra dışı pek çok öyküyü yanımda götürmemeliyim” diye geçirdim içimden ve bilgisayarımı dizlerimin üzerine koyup tuşlarına basmaya başladım. Biyografi yazmanın okur karşısına geçip yavaştan soyunmak, bir nevi striptiz duygusu yaşattığını ilerleyen satırlarda keşfettim. Zaman zaman duraksayıp, yazmaktan imtina ettiğim anlar, içimi acıtan satırlar da olsa; “soyunmaya devam” diyerek geri dönmedim. Kitabı ve üslubumu beğenen de olacak, eleştiren de. Buna hazırlıklıyım. Bu kitabı niye kaleme aldım? Bunda kendi hayatımı gözden geçirip, yaşadıklarımı, tanıklıklarımı kayda geçirme isteği kadar, mücadeleyle geçen bu süreçte ilmek ilmek örülmüş başarılarımdan, hatalarımdan özellikle genç gazetecilerin çıkaracağı pek çok ders olduğu düşüncesidir. 1982’den 2013’e, gazeteciliğin kalbi olan İstanbul’da mesleğimin geçirdiği evrime, büyük dönüşüme bire bir tanıklık yaparken bunları birinci elden kayda geçirmek fikrimi bana değerli kıldı. Burada anlatılan sadece benim değil, beraber haber peşinde koştuğum birçok meslektaşımın hikâyesidir aynı zamanda. Doludizgin akan yaşam nehrine hepimiz yemyeşil bir dal parçası olarak düştük. Azgın sular bizleri bata çıka bugünlere sürükledi. Şimdi çocukluğum, gençlik yıllarım, gazetecilik mesleğine ilk adımım, amiral gemisi Hürriyet’te geçen hatıralarla dolu koca 31 yılı okumaya davet ediyorum sizi.
Bu kitap, 1982-2013 arasında, bazısını belki duymuş, olduğunuz olayları da anlatıyor. Benim burada yaptığım, bilindiği sanılan bu olayların perde arkasını, satır arasını yazmak, duyulmamış ayrıntıları nakletmek. Bazen şaşkınlığa düşecek, bazen kahkahalar atacaksınız. Ama 4 yıllık emeğimin ürünü olan bu kitabı okurken şöyle ya da böyle elinizden bırakmak istemeyeceksiniz. Kenan Evren, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal, Tansu Çiller, Erdal İnönü, Aziz Nesin, Türkan Saylan, Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Öcalan’la yaşadığım, pek kimsenin bilmediği detayları; Kosova, Bosna Hersek, Kuzey Irak gibi savaş bölgelerinde, Gazi Mahallesi olaylarında, Amerika, Afrika, Uzakdoğu seyahatlerinde geçirdiğim sıcak saatleri, Hac gezimi, deprem günleri yaşananları; Türkan Şoray, Tarkan, Hülya Avşar gibi birçok ünlü sanatçının hiç bilmediğiniz yönlerini; Lefter Küçükandonyadis, Aziz Yıldırım, Aykut Kocaman, Alex de Souza, Aragones, Fatih Terim, Hakan Şükür’le paylaştığımız ilginç olayların detaylarını, bazı maçların bilinmeyenlerini bulacaksınız. Dilerim beğenirsiniz.
Keyifli okumalar. Arkadaşınız, meslektaşınız Süleyman Arat
Süleyman Arat yeni kitabı ’ Yokuş Yukarı’ yı bakın nasıl anlatıyor:
Hürriyet’te aralıksız 31 yıl görev yaptım, halen de ilk günkü heyecanımla haberciliğe devam ediyorum. Bu kitabı yazmaya karar verdiğim gün, “Meslekten kimler geldi kimler geçti. Bazıları hatıralarını alıp bir köşeye çekildi, bazıları onları hiç anlatamayacakları o kaçınılmaz karanlığa gömülüp gitti. Paylaşmşmak en yorucu eylemse, ben kolayını seçmeliyim. Acısıyla, tatlısıyla, mutluluklarıyla, üzüntüleriyle, başarılarıyla, başarısızlıklarıyla, aşklarıyla, hayal kırıklıklarıyla yaşadığım sıra dışı pek çok öyküyü yanımda götürmemeliyim” diye geçirdim içimden ve bilgisayarımı dizlerimin üzerine koyup tuşlarına basmaya başladım. Biyografi yazmanın okur karşısına geçip yavaştan soyunmak, bir nevi striptiz duygusu yaşattığını ilerleyen satırlarda keşfettim. Zaman zaman duraksayıp, yazmaktan imtina ettiğim anlar, içimi acıtan satırlar da olsa; “soyunmaya devam” diyerek geri dönmedim. Kitabı ve üslubumu beğenen de olacak, eleştiren de. Buna hazırlıklıyım. Bu kitabı niye kaleme aldım? Bunda kendi hayatımı gözden geçirip, yaşadıklarımı, tanıklıklarımı kayda geçirme isteği kadar, mücadeleyle geçen bu süreçte ilmek ilmek örülmüş başarılarımdan, hatalarımdan özellikle genç gazetecilerin çıkaracağı pek çok ders olduğu düşüncesidir. 1982’den 2013’e, gazeteciliğin kalbi olan İstanbul’da mesleğimin geçirdiği evrime, büyük dönüşüme bire bir tanıklık yaparken bunları birinci elden kayda geçirmek fikrimi bana değerli kıldı. Burada anlatılan sadece benim değil, beraber haber peşinde koştuğum birçok meslektaşımın hikâyesidir aynı zamanda. Doludizgin akan yaşam nehrine hepimiz yemyeşil bir dal parçası olarak düştük. Azgın sular bizleri bata çıka bugünlere sürükledi. Şimdi çocukluğum, gençlik yıllarım, gazetecilik mesleğine ilk adımım, amiral gemisi Hürriyet’te geçen hatıralarla dolu koca 31 yılı okumaya davet ediyorum sizi.
Bu kitap, 1982-2013 arasında, bazısını belki duymuş, olduğunuz olayları da anlatıyor. Benim burada yaptığım, bilindiği sanılan bu olayların perde arkasını, satır arasını yazmak, duyulmamış ayrıntıları nakletmek. Bazen şaşkınlığa düşecek, bazen kahkahalar atacaksınız. Ama 4 yıllık emeğimin ürünü olan bu kitabı okurken şöyle ya da böyle elinizden bırakmak istemeyeceksiniz. Kenan Evren, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal, Tansu Çiller, Erdal İnönü, Aziz Nesin, Türkan Saylan, Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Öcalan’la yaşadığım, pek kimsenin bilmediği detayları; Kosova, Bosna Hersek, Kuzey Irak gibi savaş bölgelerinde, Gazi Mahallesi olaylarında, Amerika, Afrika, Uzakdoğu seyahatlerinde geçirdiğim sıcak saatleri, Hac gezimi, deprem günleri yaşananları; Türkan Şoray, Tarkan, Hülya Avşar gibi birçok ünlü sanatçının hiç bilmediğiniz yönlerini; Lefter Küçükandonyadis, Aziz Yıldırım, Aykut Kocaman, Alex de Souza, Aragones, Fatih Terim, Hakan Şükür’le paylaştığımız ilginç olayların detaylarını, bazı maçların bilinmeyenlerini bulacaksınız. Dilerim beğenirsiniz.
Keyifli okumalar. Arkadaşınız, meslektaşınız Süleyman Arat