HÜRRİYET'TE YAZILANLARIN YÜZDE 90'NI ÇÖPE GİDER!..HACI ERTUĞRUL ALIR MAKASI ELİNE,KESER,BİÇER!..

Ömer Şahin'in hazırlayıp sunduğu Kanal A'daki "Görüş Farkı" programına katılan Emin Çölaşan ve Şamil Tayyar'dan bomba gibi açıklamalar geldi.

Üç saat süren programda Çölaşan, yaşadığı bazı olayları ilk kez anlatırken, önemli itiraflarda bulundu.


Hürriyet'ten ayrılıp Haberturk'e geçen Bekir Coşkun da programa telefonla bağlandı ve ilginç açıklamalarda bulundu. Bu akşam saat 21.30'da Kanal A'da tekrarı yayınlanacak olan programdan dikkat çeken yerler...


MEDYA PATRONLARINDAN GÖRMEDİĞİ İLGİYİ SİNEKTEN GÖRDÜ!

Emin Çölaşan, stüdyoya giren sinekle de mücadele etti. ABD Başkanı Obama'ya özenen Çölaşan, sineği yakalayamadı. Şamil Tayyar, bu sırada espriyi patlattı:" Medya patronlarının göstermediği ilgiyi sinekten gördünüz"


HÜRRİYET'TE İKEN PATRONUNU NİYE ELEŞTİRMEDİ?


Emin Çölaşan: Sözlü olarak söylerdim ama tabiî ki yazamazdım. Hangi köşe yazarı yazabilir, patronu hakkında yazı. Bir babayiğit köşe yazarı çıksın da patronunu eleştirsin, mümkün değil böyle bir şey. Eşyanın tabiatına aykırı.


SANSÜRLENİP DE YAZAN ONURSUZ DEMİŞTİM, BAŞIMA GELDİ!..


Emin Çölaşan: O sözü rahmetli Yavuz Gökmen için söylemiştim. O zaman yazılarım sansür edilmiyor. Ben de yazısının sansürünü kabul eden onursuzdur diye. Aşırı boyuta kaçmış yazı yazdım. Yavuz'a hitaben yazmıştım, ondan sonra bizim başımıza geldi. Tartışma programında bana soruldu. Ya insansınız orda milyonlarca insan sizi izlerken "evet yazılarım sansürleniyor" diyebilir miyim? Ama sansürleniyordu yazılarım.Hiçbir babayiğit gazeteci o ortamda benim yazılarım sansürleniyor diyemez. Ama Hürriyettekilerin hepsi bilirdi. Hürriyet'te yazılanların yüzde 90'ı çöpe gider. Hacı Ertuğrul alır makası eline, keser, biçer. Şükrü Küçükşahin yazı gönderir. Bir bakarsınız iki saat sonra başka bir yazı daha geçmiş. Niye deyince, "Abi Ertuğrul Bey, telefon etti. Maliye Bakanı'nın aleyhine yazma, yazını değiştir dedi" der. O da yeni yazı yazar". Bana Hacı Ertuğrul defalarca torununun üzerine yemin etmesine rağmen sözünü tutmadı.


PİJAMAYLA KARŞILANAN BAŞBAKAN MI İSTİYOR?


Çölaşan: Siz niye korkuyorsunuz? Başbakan sizden korksun, her gün sizi arayıp "emriniz var mı" diye sorsun sözlerim mecaziydi. Abartılı bir cümledir. Denge kurun demek istiyorum. Benim elimde o kadar para, medya olacak ve yanlış gördüğüm şeyi yazmayacağım. Olacak şey değil, bunlar korkuyorlar


RÖPORTAJ YAPANLAR, NİYE İŞ TEKLİF ETMİYOR?


Çölaşan: Açıkça yanıt vereyim. Akşam Grubu'ndan teklif almadım. AKP'nin ilk yıllarında 2002-2003'te o zamanki Ankara temsilcileri Nuray Başaran, patronları adına transfer teklif etti. "Hayır" dedim. Fatih Çekirge'de Cem Uzan adına tam 3 kez transfer teklifinde bulundu ona da "hayır" dedim. Hürriyet'i seviyordum.


HÜRRİYET'TE 24 MİLYAR MAAŞ ALIYORDUM


Çölaşan: Turgay Ciner'le aylık 25 milyara el sıkıştık. Hürriyet'te iken 24 milyar maaş alıyordum. Bunlar çok yüksek ama isme verilen paralar. Dahasını söyleyeyim. Bu piyasada 120 milyar aylık artı 20 bin dolar kredi kartı harcama yetkili gazeteciler var.


AYDIN DOĞAN, MUHALİFLERİ ATAMAZ. SİGORTALARI BENİM


Çölaşan: "Niye başkalarını kovmuyor? Ben hepsinin sigortasıyım. Herhangi bir tanınmış ismi, muhalifi kovarsa kıyamet kopar, kovamaz. Benden sonra ikinci yazarını kovamazdı. Hürriyet'te, Doğan grubunda yazı yazan bütün muhalif yazarların sigortasıyım"


YAZAR GİTTİ DİYE HİÇBİR GAZETE BATMAZ


"Hiçbir yazarın ayrılmasıyla, hiçbir gazete batmaz.bu hayat tecrübesidir.


HÜRRİYET'TE YAŞADIĞIM HER OLAYI GÜN GÜN NOT ETTİM


Her yaşadığım olayı günlük not alırdım...


GÜNLÜK TUTMAM TABİKİ ETİKTİR!


Etik tabii, onların özel yaşamını açıklamıyorum ki, dedikodu, rivayet yok. Birebir yaşadıklarımız...


EVET İNSANLARI YAFTALADIM


Evet yaptım, yaftaladım. Ne yazdıysam doğrudur.


ERDOĞAN-BÜYÜKANIT GÖRÜŞMESİ GİZLİCE KAYDA ALINDI!


Yüzde yüz eminim o görüşme birileri tarafından banda alındı. Birilerinin gizli kasasında, cebinde var.
Suçlamıyorum kimseyi, tahminlerimi söylüyorum. Bunu herkes söylüyor. O gizli görüşmede bir şeyler oldu.


ÇÖLAŞAN: BÜYÜKANIT'I OKUYUNCA 27 NİSAN'A SAYGIM AZALDI


27 Nisan'a destek verdim. Büyükanıt daha sonra tek başına bunu kaleme aldığını, gece yarısı internet sitesine koyduğunu söyledi. Biz bunu bilmiyorduk ,askerlerin ortak görüşü olarak değerlendiriyorduk. Benim o zaman bu şeye saygım azaldı. Ben zannediyordum ki, silahlı kuvvetlerin kurumsal tavrıymış, değilmiş...

BİR ASKERİ DARBEDEN ALLAH KORUSUN!!


27 Nisan'ı destekledim. Sandıkla gelen sandıkla gitsin görüşüne de katılıyorum. Allah korusun ya bir darbe olsa, neler yaşanacağını,nasıl kargaşa yaşanacağını,21 nci yüzyıl dünyasında bunun nasıl fiyaskoyla sonuçlanacağını en iyi düşünecek insanlardan biriyim.


KENT OTEL TOPLANTILARININ TAMANINDA VARIM


Toplantıların ben hepsinde varım. Ayda 1 ortalama toplanırdı, yaz ayları hariç. Amacı neydi? İlhan abi (Selçuk) İstanbul'dan Ankara'ya geliyor, o gelince Ankara'da yaşayan çoğunlukla bir takım insanlar Kent Otel'de yemeğe çağrılıyor. Fikir alışverişi için. Kocaman restoran, bütün masalar birleştirilir. Büyük dikdörtgen haline getirilir. Katılanlar 70-80 kişi olurdu. Seyyar bir mikrofon elden ele dolaşır. 7-8 tane de garson servis yapardı. Yemeğin parasını herkes kendi cebinden öderdi. O da 35-40 milyondu galiba. Ne olacak bu memleketin halini insanlar tartışıyor.Kim bu insanlar? Hepsi de AKP'ye karşı olanlar. Ergenekon sanıklarının bir kısmı da geliyordu. İlhan Ağabey matrak birisidir. Mikrofonu alır, her olayda ABD'yi suçlar. Kafasındaki suçlu mutlaka ABD'dir. Bir başkası söz ister, o konuşur. İş en sonunda AKP'ye karşı bir şeyler yapmalı olayına gelir. Biz bu işi CHP ile mi yapalım? Yoksa başka oluşum mu gerekir? Bu konuşulur. Orda bulunan CHP'li belediye başkanları Baykal'ı savunur. Bir kısmı Baykal ile olmaz der. Orda tek bir gün ne darbe konuşuldu, ne ima edildi.


MİNİK KUŞ EMEKLİ OLDU


Minik kuş emekli oldu...


BEKİR COŞKUN: 5 YILLIK GELECEĞİMİ SATARAK GİTTİM


Tabiî ki bedavaya gitmedi, aldığım para var. Gelecek beş yılımı satarak aldığım para. 3-5 milyon aldığımı konuşmak ayıptır. Aldığım paranın kuruşuna kadar vergisini verdim. Bunlara cevabımı ilk yazılarımda vereceğim...


TÜRKİYE FAŞİZMLE YÖNETİLİYOR, LAİK CUMHURİYET BİTTİ


Coşkun: Türkiye'de rejim değişiyor, faşist yönetim başladı. Bunu Ayşe Arman da söylüyor. Hepimizin kefil olacağı Haberal, Balbay gibi insanlar şu anda hapisteler. Laik Cumhuriyet bitti. Türkiye değişiyor. Bu orman yangını gibi, lütfen uyanalım.


HÜRRİYET , CUMHURİYET KURUMUDUR


Coşkun: Ben o kuruma nasıl kıyarım. Önemli Cumhuriyet kurumlarını saydığımız zaman, Hürriyet'i de saymak lazım. Hürriyet yıkılırsa rejim bitmişti

ŞAMİL TAYYAR'IN AÇIKLAMALARI


ERGENEKON TOPARLANIRSA 1 NUMARA DEĞİŞİR


Şamil Tayyar: 1 Numara değişmedi ama etkisi, gücü azaldı. Ergenekon'da büyük bir dalga beklemiyorum. Devletin zirvesinde yeni bir mutabakat olursa o zaman iş değişir. Ergenekon yeniden toparlanırsa 1 Numara değişir.


ERGENEKONCULAR TSK'DA GÜÇLENİYOR


Tayyar: Ergenekoncular son dönemde silahlı kuvvetlerin içinde güçleniyor. Dursun Çiçek karargah değil de Mersin'de bir subay olsaydı bu kadar destek bulamazdı.