HÜRRİYET'İN KAPIYA YAKIN OTURAN SIĞINTISINDAN FEHMİ ABİ'SİNE SERT YANIT!

Ahmet Hakan, Fehmi Koru'nun kendisine yaptığı eleştiriye zehir zemberek yanıt verdi..

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Fethullah Gülen’in de eleştirilebileceğini belirterek başladığı yazısında hem Fehmi Koru’ya yanıt hem de yandaş basına 10 emir verdi..

BENİM bildiğim şudur:

Her şey ama her şey tartışılır.

Halife tartışılır, sahabe tartışılır, imamlar tartışılır, müçtehitler tartışılır, kader tartışılır, kulluk tartışılır, yaratanın varlığı tartışılır, evrenin yapısı tartışılır.
Hem de kıyasıya tartışılır.
Kol kırılır, yen içinde kalmaz.
Şimşekler çakar... Sonuna kadar gidilir... Allak bullak edilir...
Benim bildiğim budur.
* * *
Ama şimdi yeni bir lakırdı tutturulmuş...
Şöyle bir şey:
“Aman Hoca Efendi’yi tartışmayalım... Aman düşmana cephane vermeyelim... Aman kol kırılsın ama yen içinde kalsın... Aman ha aman...”
Bu “aşiret kültürü” nereden beslendi, bu “getto mantığı” nasıl bu kadar işlerlik kazandı, gerçekten anlamıyorum.
Ne korkuyorsun kardeşim, tartışsana...
Fikrini söylesene...
Ne düşünüyorsan haykırsana...
Kapalı kapılar ardında bin türlü dedikodu yapıp kamu önünde dut yemiş bülbüle dönersen, “hakikatin şimşeği” nasıl çakacak beyinlerde?
* * *
Hem ille de...
“Vay... Fethullah Gülen İsrailci olmuş...” mu demen gerekir?
Sen “Siyonist uşağı”, “MOSSAD ajanı”, “İsrail yalakası” demeden tartışamaz mısın?
“Hoca Efendi şöyle demiş ama ben öyle düşünmüyorum” demenin nesi kötü?
Sen katılmadığın yönleri vurgularsın, “Hoca Efendi” de lütfedip kendi görüşünü ortaya koyar...
Bunun nesi fena?
Hani “ümmetin ihtilafı”nda rahmet vardı?
Hani yanılınca şu kadar sevap, isabet kaydedilince şu kadar sevap kazanılırdı?
Ne oluyor yahu?
Çıldırdınız mı Allah aşkına?
Benim bildiğim, benim tanıdığım İslami kesim böyle değildi yahu...

İlker Başbuğ’a açık teşekkür

MECLİS ’teki “TBMM Tören ve Muhafız Tabur Gazinosu”nda uygulanan sakal yasağını yazmış ve Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’dan saçma bulduğum bu yasağın kaldırılmasını talep etmiştim.
Yazının yayınlandığı günün akşam saatlerinde Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Ferit Güler aradı.
Dedi ki: “Yazınızda haklı olduğunuz hususlar var. Bu konuda bir çalışma başlatıyoruz.”
Hürriyet Ankara’dan arkadaşlar da konuyla ilgili yapılan çalışmaların ayrıntılarını haber yaptılar.
Haber dünkü Hürriyet’te “Askerden Sakal Açılımı” başlığıyla yayınlandı.
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a ve diğer askeri yetkililere gösterdikleri duyarlılık nedeniyle çok teşekkür ediyorum.
Umarım en kısa zamanda “top sakallı” Hürriyet Ankara Temsilci Yardımcısı Uğur Ergan ile “sakallı” Ahmet Hakan, şu “TBMM Tören ve Muhafız Tabur Gazinosu”nda bir araya gelip çay içer.

Fehmi Abi’ye küçük bir not

FEHMİ Abi...
Dünkü yazında benden “Sığıntı olduğunun ve kapıya yakın oturduğunun farkında olmayan çocuk...” diye söz etmişsin.
Yanlışsın be abi... Bal gibi de farkındayım...
Sığıntıyım ve kapıya yakın oturuyorum.
Fakat abi...
Senin gibi “höt” dendiğinde geri adım atan, medya patronlarına mektup gibi makaleler yazıp meslektaş gammazlayan, birkaç doğrunun arasına kalleş cümleler serpiştirerek hakikati eğip büken biri olup başköşelerde ağırlanmaktansa...
Sığıntı olup kapıya yakın oturmayı tercih ederim.
Bilgine sunayım istedim.
Ama unutma: Yine de severim seni...

Yandaşa 10 emir

BİR: İhtirasını kifayetinle dengeleyeceksin...
İKİ: Eline gücü geçirdin miydi zalimleşmeyeceksin...
ÜÇ: Haset etmeyeceksin...
DÖRT: Elindekiyle yetinmesini bileceksin...
BEŞ: Partizanlık yapmayacaksın...
ALTI: Hep kendi tarafına yontmayacaksın...
YEDİ: Kapının önüne konulmayı göze alacaksın...
SEKİZ: Takıntı yapmayacaksın...
DOKUZ: Partizan olmayacaksın.
ON: Başkasının yapıp ettikleriyle uğraşacağına önündekiyle uğraşacaksın.