HÜRRİYET´İN İSTİHBARATI YANLIŞ ÇIKTI,GENEL YAYIN YÖNETMENİ ÖZKÖK´E BAKANDAN AÇIKLAMA GELDİ!!!

İzmir uçağının Ulaştırma Bakanı´nın eşiyle kızı yüzünden rötar yaptığını yazan Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök köşesini bugün Ulaştırma Bakanı´nın açıklamasına ayırmak zorunda kaldı.

Eşim uçağa zamanında bindi


Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, bir açıklama gönderdi.Açıklamasını aynen kullanıyorum.

* * *

"Hürriyet Gazetesi´nin 05.09.2006 ve 06.09.2006 tarihli nüshalarında Ertuğrul Özkök tarafından kaleme alınan yazıda eşim, kızım ve damadımla aynı uçakla İzmir´den İstanbul´a seyahat ettiğini, uçakta 7 dakikalık bir gecikme olduğunu, bu gecikmenin de eşim, kızım ve damadımın geç kalmasından kaynaklandığı iddia edilmiştir.

Ancak konuya ilişkin bizzat tarafımdan yapılan inceleme sonucunda; THY yer işletme kayıtları ve kule kayıtları, uçağın kalkışında bir gecikme olmadığını ortaya koymuştur. Ekte gönderdiğim kayıtlardan da anlaşılacağı üzere, 3 Eylül 2006 Pazar günü TK 333 sefer sayılı 19.20 İzmir-İstanbul uçağının kapı kapanma saatinin 19.15 olduğu, uçağın pistten kalkış saatinin 19.25 olduğu görülmektedir.

Uçak İstanbul´a yerel saatle 20.20´de inmesi planlanmışken saat 20.13´te iniş yapmıştır. Yine kayıtlarda göreceğiniz gibi uçak 7 dakika erken Atatürk Havaalanı´na inmiştir.

Kayıtlardan da görüleceği gibi eşim ve çocuklarım yüzünden bir geç kalmışlık söz konusu değildir. Eşim ve çocuklarımın seyahat ettikleri biletler de kendileri tarafından alınmıştır.

Söz konusu yazıda geçen zenci-beyaz ayırımı gibi ifadeler yakışıksız olup, tarafımızca kabul edilecek ifadeler değildir.

Türkiye´nin en etkili gazetelerinden birisinin Genel Yayın Yönetmeni konumundaki bir kişinin bu üslup ve yaklaşımını kendisine yakıştıramadığımı ve iyi niyetten uzak bir yazı olarak değerlendirdiğimi üzülerek belirtmek isterim."

Yazıyı, kendimle ilgili şahsi görüşü de dahil olmak üzere aynen aktardım.

Tabii benim de söyleyecek birkaç sözüm var.

* * *

Bir:

Üslubum konusundaki iddiasına hiç katılmıyorum.

Yazılarımda hiçbir zaman hakaretamiz ifadeler kullanmadım. Kullananları kınadım.

Bu yazıda da eleştirel olduğu kadar kollayıcı davrandım. Hatta bakan eşinin, görevli kişilerce geç getirilmiş olma ihtimaline bile değindim.

İki: O uçakta benim dışımda birçok yolcu vardı.

Sayın Bakan, şu sorunun da cevabını vermeliydi:

Madem uçak tam saatinde kalktı, pilot niye geç kalkıştan dolayı özür anonsu yapma ihtiyacı duydu?

Üç:

Bulunduğum yerden bagaj yüklemenin bile ne zaman tamamlandığını izledim.

Uçak 19.25 değil, tam saatiyle 19.27´de kalktı.

Bu nedenle, yazımda özenle, bu gecikmenin aslında dikkate alınmayacak kadar az olduğunu belirttim.

Yazımın amacı gecikmeyi eleştirmek değil, uçakta oluşan havayı aktarmaktı.

Uçağın normal yolcuları yarım saat önce içeri alındı.

Birinci sıradaki yolcular ise kapı kapanmadan hemen önce.

* * *

Dört: İlk yazıyı yazdığım sırada uçağa kapı kapanmadan hemen önce giren kişilerin kim olduğunu bilmiyordum.

Araştırma ihtiyacı da duymamıştım.

Çünkü amacım belli bir insanı suçlamak değil, uçakta oluşan hissiyatı aktarmaktı.

O nedenle bu yazıyı, bakanın eşini karalamak gibi "kötü bir niyetle" kaleme aldığım iddiasına da asla katılamayacağım.

Bakan dün Almanya´ya gitmeden önce havaalanında gazetecilere, kendi eşinin başka insanlardan daha dikkatli davranması gerektiğini söylemiş.

Benim söylemek istediğim de tam buydu.

* * *

Son bir söz.

Umarım, Sayın Bakan bu açıklamayı uçağın pilotuna da göndermiştir.

Belki pilot da be