HÜRRİYET'İN İNTERNET SİTESİ AÇIK SAÇIK FOTOĞRAF KULLANMAMA KARARI ALINCA "DEMEK Kİ ETKİLİ BİR YAZARMIŞIM!" DİYEN YENİ ŞAFAK YAZARI KÜRŞAT BUMİN'İ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATAN NE OLDU?..

Kürşat Bumin,Hürriyet'in aldığı bu çok önemli kararın arkasında çok daha önemli bir nedenin yattığını bir okur mektubundan öğrendi.Sorun "etik" çerçeveyi çoktan aşmıştı...

Demek ki etkili bir yazarmışım!

Gazetelerin doya doya okunduğu bir tatil gününde olduğumuza göre bugünkü yazının konusu "hafif" olsun. (Dünkü "ağır" yazıdan sonra belki biraz tuhaf kaçacak ama olsun!)

Hatırlayanlarınız vardır; geçen gün (16 Haziran) Milliyet gazetesinin "frikik" merakını ve düşkünlüğünü konu edinen bir yazı yayımladım. Bu çerçevede -yine yakınlarda- bir başka yazımda da Hürriyet gazetesinin internet sayfasında karşımıza çıkan "Güzele bakmak sevaptır" sayfasını değerlendirmiştim.

Yeni gelmişken söyleyeyim: Özellikle Milliyet-frikik konulu yazı bazı okurlarımın tepkisine neden oldu. Yazıda fazla "ayrıntıya" girildiğinden bahisle "Şimdi siz de söz konusu sayfaların tanıtımını yapmış olmuyor musunuz?" türünden sorular yöneltiliyordu.

Bu eleştirileri yerinde bulmadım doğrusu. Bu tür eleştiride bulunan birkaç okuruma verdiğim cevapta söylediğim gibi, söz konusu yazıdaki "ayrıntılar" gerekliydi, çünkü bunlar yazının bir bakıma "süsleri"ydi... "Ayrıntılar"a girmeyip, yazıyı "Milliyet bu sayfaları yayımlamaktan utanmıyor mu?" gibi bir anafikire bağlasaydım, -inanın- işin tadı tuzu hemen o dakika kaçıverirdi. Yani diyeceğim; bu sayfalarda bilimsel tebliğ yayımlamadığımıza göre, gerektiğinde yazılarımızı hafifletmek, süslemek zorundayız.

Neyse, gelelim asıl meseleye:

Duymuşsunuzdur muhakkak, birkaç gün önce "hurriyet.com.tr'den çok önemli bir karar" başlığı altında bir açıklama yapıldı. Açıklamanın can alıcı bölümü şöyleydi:

"Internet gazeteciliğiyle hiç ilgisi olmayan yalnızca kadın teşhirine dayanan, çıplak, yarı pornografik fotoğrafları tümüyle kaldırıyor ve yayınlamama kararı alıyoruz." (!)

Nefis bir şey bu... "Açıklama" dediğin böyle olmalı....

Açıklamayı okuyunca çok güldük tabii ki...

"Demek ki", dedik, "Söz konusu com.tr'nin bugüne kadar olup bitenden haberi varmış, yani olup bitenler bilinçli bir eylemmiş!"

"Çok önemli karar" ile karşılaşınca, kendi kendime "Demek ki etkili bir yazarmışım" demekten kendimi alamadım. Hürriyet'in "kadın teşhirine dayanan" yayınları kaldırılmıştı. Sıra da belki Milliyet de vardı. (Hakkını yemeyelim, "yazımın üzerine"(!) bu sayfanın tasarımında hafif ve "kurnazca" bir takım iyileştirmeler de yok değil hani...)

Ancak bu arada bakın ne oldu:

Bu arada, ben kendi kendime "amma da etkili yazarmışım" diyerek ortaya çıkmaya çalışırken, bir okur mektubundan meğerse bu "çok önemli karar"ın arkasında çok daha önemli bir nedenin yattığını öğrendim. Meğerse Radikal'den Serdar Kuzuluoğlu, benim konuya ilişkin son yazımdan bir hafta kadar önce (11 Haziran) yayımladığı "Birkaç porno site tavsiyem olacak" başlıklı yazısında sorunun "etik" çerçeveyi çoktan aştığını çok güzel ortaya koymuş.

İşte size Kuzuluoğlu'nun bu aydınlatıcı yazısının önemli bölümleri:

"Sonuçta en akıllıca şey otel odasının serin ve steril ortamında internette dolanmak gibi geldi ve öyle yaptım. Dubai'de internetin (her Arap ülkesi gibi) sansürlü olduğunu biliyordum. Ama aynı Dubai benim gezdiğim onlarca ülke içinde süpermarketinde en çeşitli domuz eti reyonuna sahip yerdi! Hemen uç örnekleri denemeye başladım. Birkaç porno sitesi, bittorrent, vs...

Hepsinde karşıma bu sitelerin Birleşik Arap Emirlikleri'nin dini, kültürel, ahlaki ve politik değerlerine aykırı olduğu için sansürlendiğini gösteren bir yazı çıktı.