"HÜRRİYET'İN ERGENEKON KÖRLÜĞÜ SÜRÜYOR!.." BABAHAN'DAN ÖZKÖK'E HATIRLATMA!..

Ergun Babahan Hürriyet'e ve Ertuğrul Özkök'e bakın neleri hatırlattı.

Hürriyet'in haberleri ve Ergenekon Davası

Hürriyet Gazetesi ve Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün ilk günden bir tavrı vardı.

Danıştay saldırısı irticai eylemdir, Ergenekon davası deli saçmasıdır.

Davayı küçük düşürmek inandırıcılığını azaltmak için elinden geleni yaptı.

İsterseniz, arşive girin Hürriyet'in manşetlerine bir bakın.

Doğan Grubu'ndan ayrılıp şimdi Hürriyet ve Ertuğrul Özkök'e küfreden kimi yazarlar gibi, işi Ergenekon'u yöneten gazeteciler saçmalığına vardırmayacağım.

Ahmet Altan'ın geçen gün Yalçın Doğan için yazdığı irtica korkusunun ve laikçi savunmanın bu tutumda etkili olduğuna inanıyorum.

Normal koşullarda Ertuğrul Özkök elinde bayrak Cumhuriyet mitinglerine katılacak biridir.

Bu açıdan yarın emekli olsa gidip İzmir'e yerleşse yeridir.

Aynı Özkök, Soğuk Savaş döneminden kalan bir kültürle askerin Türkiye siyaset döneminde hala önemli bir oyuncu olduğuna inanır.

Üstelik askerin son dönemde toplum içinde itibarını çok zayıflatan eylemlerine ve Başbakan'ın televizyona çıkıp Genelkurmay Başkanı'nın görevden alınması sürecini incelettiğini açıkladığı bir Türkiye, Ertuğrul Özkök'ün yayın yönetmenliği koltuğuna oturduğu Türkiye'den çok farklıdır.
Başta Doğan Grubu'nun en tepesi olmak üzere Ertuğrul Özkök ve arkadaşları bu süreci doğru okuyamamıştır.

Bu Türkiye, askerin siyaseti, medyayı yönlendirmesine, zenginlik paylaşımında bir aktör olmasına izin vermiyor, veremez.

Onun için Sabah Gazetesi'nin atlattığı tüm badirelere rağmen Hürriyet, hafta içi 400 bin sınırının altına gerilemiştir.

Ne irticacı dediği kesimlerle arada attığı güllere rağmen sağlıklı ve güvene dayalı bir ilişki oluşturabilmiş, ne de laiklerin saygısını kazanabilmiştir.

O nedenle her fırsatta okurları blok blok gazetesini terk etmiştir.

Hürriyet'in yakın tarihini özetleyecek tek kelime erozyondur.

İnandırıcılık, saygınlık ve itibarda erozyon.

Tek ölçütünüz reklam geliri olduğu sürece bu gerçeği görmeyebilirsiniz ama gerçek bir gün tokat gibi yüzünüzde patlar.

Neden bunları yazdım?

Osman Yıldırım'ın dünkü Ergenekon duruşmasındaki ifadeleri Yıldırım'ın bu davada ne kadar önemli bir tanık olduğu dünkü ifadeleriyle ortaya çıktı.

Yıldırım'ın önemi ortaya çıkmadan çok önce Hürriyet Gazetesi, onun önemini küçültücü, itiraflarını değersiz hale getirici bir yayıncılık çizgisi izlemişti.

Özkök ve Hürriyet bunu Ergenekoncu oldukları için yapmadı, Ergenekoncu olduğunu bilmediklerine inandığım rejim muhafızlarının sözüne güvendiği için yaptı.

Onlara Yıldırım itibarsız biri, savcıların oyuncağı, bizi suçlayacak, gerçek yüzü böyledir denilmişti, inandılar.

Ancak ilk günden itibaren Ergenekon hakkındaki haberlerde sadece laikçi kaynaklarına güvenen, eylemler hakkında bir tek soru işareti taşımayan biri, Türkiye'nin giderek küçülen en büyük gazetesini yönetebilir mi?

Sorun buradadır.

Çok fazla dönünce doğru yönü bulamazsınız.

Hürriyet'in ve Özkök'ün başına gelen budur.

Ben sadece geçmiş olsun diyebilirim.

Ergun Babahan/Star