Hürriyet yazarını fena kazıkladılar!
Hürriyet gazetesi yazarı Ayşe Aral, internet alışveriş yaptığını ve dolandırıldığını bugünkü yazısında anlattı.
Ayşe Aral, “İnternet dolandırıcıları” başlıklı yazısında, “Geçenlerde Instagram, Facebook dolanıyorum her gün yaptığım gibi. Bir reklam çıktı karşıma. MAC (ünlü makyaj malzemesi markası) 99 parça sadece 189 TL diye” dedi.
“Bir düşündüm, yahu bu MAC’in sadece bir rimeli, bir ruju 70-80 TL diye. Hatta fondöteni 100 TL’den fazla” diyen Ayşe Aral şöyle devam etti:
“Sonra bir daha düşündüm, yurtdışında da yılbaşı üzeri buna benzer ucuzluklar oluyor diye.
Bir yanım al diye bağrınıyor, öteki yanım alma diye...
Sonra bir baktım ki kendime internet üzerindeki o formu dolduruyorum.
Dakikasında geri arandım ve üç gün sonra da kapıya geldi kurye.
Uyanığımdır ben, kolay kolay kazık yemem ama bu sefer afiyetle yedim!
Kutuyu açtım, bir yemek kabıyla karşılaştım. Bir de saklama kabı, üstelik plastik...
İçinde makyaj malzemeleri de var doğru ama hepsi kırık dökük, MAC yazısı silik ve Allah’a emanet yazılmış.
Sahte ya bunlar resmen sahte!
Beynimden aşağı kaynar sular kovalarla döküldü sanki.
Beni arayan numarayı arıyorum ama aranmıyor ki.
Bulamıyorum bu dolandırıcıları, deli olacağım.
Ertesi gün Instagram’da yine reklamları vardı.
Yine form doldurup aradım, yine anında beni aradılar.
‘Paramı istiyorum’ dedim; ‘kırık dökük bunlar ve sahte!’
Cevap: ‘Hanımefendi o kargodan kaynaklanmış olabilir.’
‘Sahte diyorum sahte.’
‘Faturanız sizde mi?’
‘Attım faturayı’ dedim.
‘O zaman hiçbir şey yapamayız!’ dediler.
Telefonu suratıma yedim.
Kim olduğumu söylediğimden bir kere daha arandım, ‘Pardon telefon kesildi, şikâyetinizi alıyorum, yarın aranacaksınız’ dediler.
Yarın falan aranmadım!
Şimdi buradan duyuruyorum, sakın kanmayın!
MAC kozmetik adı altında internet üzerinden satılan hiçbir şeye itibar etmeyin!
Ve Chanel... Bir iğne, bir eşarp komik bir paraya satılıyor, o da sahte.”
“Bir düşündüm, yahu bu MAC’in sadece bir rimeli, bir ruju 70-80 TL diye. Hatta fondöteni 100 TL’den fazla” diyen Ayşe Aral şöyle devam etti:
“Sonra bir daha düşündüm, yurtdışında da yılbaşı üzeri buna benzer ucuzluklar oluyor diye.
Bir yanım al diye bağrınıyor, öteki yanım alma diye...
Sonra bir baktım ki kendime internet üzerindeki o formu dolduruyorum.
Dakikasında geri arandım ve üç gün sonra da kapıya geldi kurye.
Uyanığımdır ben, kolay kolay kazık yemem ama bu sefer afiyetle yedim!
Kutuyu açtım, bir yemek kabıyla karşılaştım. Bir de saklama kabı, üstelik plastik...
İçinde makyaj malzemeleri de var doğru ama hepsi kırık dökük, MAC yazısı silik ve Allah’a emanet yazılmış.
Sahte ya bunlar resmen sahte!
Beynimden aşağı kaynar sular kovalarla döküldü sanki.
Beni arayan numarayı arıyorum ama aranmıyor ki.
Bulamıyorum bu dolandırıcıları, deli olacağım.
Ertesi gün Instagram’da yine reklamları vardı.
Yine form doldurup aradım, yine anında beni aradılar.
‘Paramı istiyorum’ dedim; ‘kırık dökük bunlar ve sahte!’
Cevap: ‘Hanımefendi o kargodan kaynaklanmış olabilir.’
‘Sahte diyorum sahte.’
‘Faturanız sizde mi?’
‘Attım faturayı’ dedim.
‘O zaman hiçbir şey yapamayız!’ dediler.
Telefonu suratıma yedim.
Kim olduğumu söylediğimden bir kere daha arandım, ‘Pardon telefon kesildi, şikâyetinizi alıyorum, yarın aranacaksınız’ dediler.
Yarın falan aranmadım!
Şimdi buradan duyuruyorum, sakın kanmayın!
MAC kozmetik adı altında internet üzerinden satılan hiçbir şeye itibar etmeyin!
Ve Chanel... Bir iğne, bir eşarp komik bir paraya satılıyor, o da sahte.”