Hürriyet yazarından gazetecilere Mehmet Baransu ayarı!

Hürriyet Gazetesi yazarı Kanat Atkaya, cezaevinde olan Mehmet Baransu için bugün sessiz kalanları eleştirdi ve bakın ne dedi?

Hürriyet gazetesi yazarı Kanat Atkaya bugünkü yazısında; 2 Mart'tan bu yana tutuklu bulunan gazeteci Mehmet Baransu hakkında yazdı. Baransu'nun Balyoz davası zamanında; Ahmet Şık, Nedim Şener, Soner Yalçın gibi gazetecilerin adaletsizce yargılanmasına sebep olduğunu ve hukukun bugün kendisine lazım olduğunu hatırlattı.

Baransu'nun o zamanlar yanında olan fakat bugün kendisine yapılan hukuksuzluğa ses çıkarmayanları hedef alan Atkaya şunları yazdı:

SESLERİ ÇIKSA ŞAŞARDIM

Sesleri muktedire, güç sahibine, dönemin popüler şarkılarına/türkülerine/nutuklarına ayarlı olan İkbalspor santrforlarından bir ses çıkmıyor; zaten çıksa şaşardım.

Darbe ortamlarında ortalıkta hiç görünmeyen, "fıydıkları yerde" yeterince bekledikten sonra sular biraz durulunca en ağdalı mağduriyet edebiyatı yapanlardan bir ses çıkmıyor; zaten çıksa şaşardım.

Aileleriyle birlikte binlerce mağdur yaratan davalar sırasında "bavula binip gezenler" arasındayken doğru zamanlamayla kendilerini iktidar gemisinin filikalarına atıp "Kullanılmış aptaldım, ehe!" bayrağı çekenlerden bir ses çıkmıyor; zaten çıksa şaşardım.

HUKUK BUGÜN BARANSU'YA DA LAZIM

Ahmet, Nedim, Barış, Soner ve diğerlerinin ilmek ilmek hukuksuzlukla örülmüş defolu bir deli gömleği giydirilip hapsedildiği günlerde dert anlatılamıyordu bu koroya: "Yahu hukuk herkese lazım... Sakat 'kurulmuş' davalar bunlar. Bariz sahte delili görmüyor musunuz?" Cevap tokmak tokmak geliyordu "Postalcı, darbesever..." "Dinime küfreden Müslüman olsa" diyorduk; işin garibi onlar da "Müslümanlık bizden sorulur" diyordu.

Ne yapacaksın; fesuphanallah deyip geçiyorduk...

Hukuk bugün bu mağduriyetleri yaratan sürece kapıyı ayarlayan bavulun taşıyıcısı olan Mehmet Baransu'ya lazım...

Doğan Satmış, dün Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde dört aydır cezaevinde tutulan Mehmet Baransu'nun yaşadığı haksızlıkları eşi Nesibe Baransu'nun ağzından anlatıyordu. "Tabağı yalasın" diye kaşıksız yemek vermekten tutun, hakkı olan yasal görüşmelerin kısıtlanmasına kadar uzanan bir dizi "yamukluk" yapıldığını iddia ediyor eşi ve avukatları. Henüz iddianamesi ortada yok, ailesine ve avukatlarına haber verilmeden başka cezaevine naklediliyor vesaire. Ergenekon, Balyoz, Odatv ve benzeri davalarda tanık olduğumuz uygulamalar işte...

HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR

"Mehmet Baransu'yu savunmak sana mı, bize mi kaldı? Öküz öldü, ortaklık bozuldu, kurban seçildi işte. Yansın haline!" diyebilirsiniz ama demeyin öyle!

O davalar yürürken "Hukuk herkese lazım" derken tam olarak bunu söylüyorduk. Baransu adil bir şekilde yargılansın, suçu sabit görülsün, cezasını çeksin, o zaman eyvallah! Ama tutuksuz yargılanması mümkünken, hele bir de zulme uğruyorsa yine çıkıp "Haksızlık bu!" demek gerekiyor.

Bavulundan dökülüp saçılanlarla kariyer yapanlardan çıt çıkmamasına dönersek... Ne diyorlardı işlerine geldiği zaman: "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır!" Yaa, valla öyle!