HÜRRİYET YAZARI AHMET HAKAN'DAN EKREM DUMANLI'YA AÇIK MEKTUP!

Bu ne kadar belden aşağı, ne kadar hilekârca, ne kadar çirkin, ne kadar yanıltıcı bir yansıtma biçimi!"

Ekrem Dumanlı’ya açık mektup

SEVGİLİ Ekrem kardeşim...
Gazeteniz son günlerde var gücüyle “evet”e abanıyor.
Çok görmüyorum, abanabilirsiniz.
Hakkınızdır, tabii ki taraf olabilirsiniz.
Ama fakat lakin...
“Hakkaniyet” dediğimiz ölçüyü elden kaçırmamak koşuluyla...
Pazartesi günü gazetenizin verdiği “Referandum” eki, bu ölçüyü kaçırdığınızın açık delili gibiydi.

* * *
Ekin bir bölümünde “Referandumda evet diyecek isimler”, bir bölümünde ise “Referandumda hayır diyecek isimler” fotoğraflarıyla yer alıyordu.

Orhan Pamuk’tan Sezen Aksu’ya, Teoman’dan Rojin’e “evet” diyecek ünlüleri sayfaya özenle yerleştirmişsiniz.

“Hayır” diyecekler sayfasında ise...
Abdullah Öcalan, Doğu Perinçek, Osman Pamukoğlu, Tuncay Özkan, Seyfi Dursunoğlu (Huysuz Virjin), Haydar Baş, Kamer Genç gibi isimler yer alıyordu.

Sevgili Ekrem kardeşim...
Bu ne kadar belden aşağı, ne kadar hilekârca, ne kadar çirkin, ne kadar bayağı, ne kadar yanıltıcı bir yansıtma biçimi...
Yani sizler “evet” diyerek Nobel ödüllü yazarların, Sezen Aksu’ların, dini bütün hoca efendilerin, yeşil sarıklı ulu hocaların safında yer almış oluyorsunuz...
Bize ise “hayır” dediğimiz için Abdullah Öcalan’ın, Doğu Perinçek’in, Huysuz Virjin’in, Tuncay Özkan’ın, Haydar Baş’ın safına düşmüş oluyoruz, öyle mi?
Sevgili Ekrem kardeşim...
“Hayır” diyenleri Doğu Perinçek, Tuncay Özkan, Huysuz Virjin, Osman Pamukoğlu, Haydar Baş gibi isimlere indirgeme gayretindeki desiseyi ve kurnazlığı fark etmeyecek kadar aptal değiliz.
Hadi bunu geçelim.
Ama “hayır” diyenleri, küçük köylü kurnazlıklarına başvurarak Abdullah Öcalan’la aynı safta gösterme çabası da neyin nesi?
Bir kere Abdullah Öcalan’ın “hayır” dediği falan yok. Bunu nereden çıkarıyorsun?
İkincisi “hayır” oylarını Abdullah Öcalan üzerinden vurmaya kalkışmak hem ayıp, hem de mertçe bir tutum değil.

* * *
Sevgili Ekrem kardeşim...
“Evet” için canını verecek denli fedaileşebilirsin...
Hatta “hayır” diyeceklerin bu denli farklılaşmasını ya da birbirinden çok farklı noktalarda bulunan isimlerin “hayır” demesini de sorgulayabilirsin. Hem de aslanlar gibi sorgulayabilirsin.
Ama yapmaman gereken tek şey:
70’li yılların “Bütün kızıllar, bütün komünistler, bütün anarşistler toplandı, toplandı...” geyiğini yeniden yürürlüğe sokmamandır.
Yani...
“Hakkaniyet” dediğimiz o kutlu ölçüye sonuna kadar riayettir.
Nice referandumlar, nice iktidar savaşları, nice seçimler geçer gider...
Sonunda bize kalacak olan o “kutlu ölçü”ye ne derece uyup uymadığımız olacaktır.
Bu konuda biraz düşün istersen...

Ahmet HAKAN / HÜRRİYET

İŞTE ZAMAN GAZETESİ'NİN VERDİĞİ REFERANDUM EKİ'NDEKİ EVET İLE HAYIR'CILAR