HÜRRİYET TAKINTISI YÜZÜNDEN GÜNDEN GÜNE ERİYORSUN FEHMİ ABİ!
Ahmet Hakan, "ağlayan İsrail komandoları fotoğraflarını Hürriyet'e İsrail verdi" iddiasını ortaya atan Fehmi Koru ile nasıl dalgasını geçti?
Hürriyet takıntısı seni bitiriyor Fehmi Abi
FEHMİ Abi...
“Taha Kıvanç” kimliğinle dünkü yazında şunu iddia etmişsin:
“Ağlayan İsrail komandoları fotoğraflarını Hürriyet’e İsrail verdi.”
Araya sıkıştırdığın bir sürü ıvır zıvır bilgiyi, yaptığın kafa karıştırma oyunlarını, yalanını hakikat kılmak için yazdıklarını bir tarafa bırakırsak...
Söylediğin bu...
Peki Fehmi Abi, o zaman gel bakalım...
Gel de seninle biraz bu konu üzerine konuşalım.
* * *
Önce şunu belirtmemde yarar var:
Hürriyet, pazar günkü haberinde fotoğrafların ele geçirilme öyküsünü yazdı.
Buna göre...
Fotoğrafları gemideki bir İHH gönüllüsü çekti. İsrail yetkilileri, gönüllünün fotoğraf kartını sildi. Daha sonra İHH gönüllüsünün Hürriyet’e getirdiği içi boş fotoğraf kartının içindeki veriler, bir bilgisayar programı sayesinde ortaya çıkarıldı.
Olayın öyküsü budur.
Ve buna da dünyanın her yerinde “iyi gazetecilik” denir.
* * *
Fehmi Abi...
Dediğin gibi olsaydı...
Yani o fotoğrafları Hürriyet’e İsrail verseydi...
Sence İHH’den bir itiraz yükselmez miydi?
Ama İHH bırak itiraz etmeyi, bak ne yaptı?
O fotoğrafların daha fazlasını...
Pazar günü saat 13.30’da kendi mecrasında yayınladı.
Altına da şu notu düştü:
“İsrail, Şayetet 13 Komandoları’na cesaret ödülü vereceğini açıkladı. Ekteki fotoğraflarda İsrail askerleri panik ve korku içerisinde... Not: Bu fotoğrafların bir kısmı Hürriyet gazetesinde yayınlandı...”
Demek ki neymiş Fehmi Abi...
Fotoğraflar Hürriyet’e İsrail kanalıyla değil, İHH kanalıyla gelmiş.
Yani fotoğrafların Hürriyet’te yayınlanmasında İsrail parmağı değil, İHH parmağı varmış.
Ve aynı İHH, Hürriyet’in yayınladığı fotoğraflardan daha fazlasını yayınlamakta hiçbir sakınca görmemiş.
Fehmi Abi...
Keşke o yazıyı yazmadan önce herhangi bir İHH yetkilisiyle temas kursaydın...
Keşke İHH yetkililerine, “O fotoğrafları Hürriyet’e İsrail vermiş olabilir mi?” diye sorsaydın.
Ama ah şu takıntılar!
* * *
Fehmi Abi...
Sakın şu dakikadan itibaren kendini kurtarmak için “İsrail’in İHH’yi de maniple etmediği ne malum” diye yazma...
Sakın “Belki İsrail ajanları İHH’ye sızmıştır” falan deme.
Sakın yapma bunu...
Zaten Hürriyet’e olan takıntın yüzünden günden güne eriyorsun...
Bir de “esaslı bir itibar çöküntüsü” içine girme.
Bilirsin, severim seni... Ve böyle bir duruma en başta ben üzülürüm.
FEHMİ Abi...
“Taha Kıvanç” kimliğinle dünkü yazında şunu iddia etmişsin:
“Ağlayan İsrail komandoları fotoğraflarını Hürriyet’e İsrail verdi.”
Araya sıkıştırdığın bir sürü ıvır zıvır bilgiyi, yaptığın kafa karıştırma oyunlarını, yalanını hakikat kılmak için yazdıklarını bir tarafa bırakırsak...
Söylediğin bu...
Peki Fehmi Abi, o zaman gel bakalım...
Gel de seninle biraz bu konu üzerine konuşalım.
* * *
Önce şunu belirtmemde yarar var:
Hürriyet, pazar günkü haberinde fotoğrafların ele geçirilme öyküsünü yazdı.
Buna göre...
Fotoğrafları gemideki bir İHH gönüllüsü çekti. İsrail yetkilileri, gönüllünün fotoğraf kartını sildi. Daha sonra İHH gönüllüsünün Hürriyet’e getirdiği içi boş fotoğraf kartının içindeki veriler, bir bilgisayar programı sayesinde ortaya çıkarıldı.
Olayın öyküsü budur.
Ve buna da dünyanın her yerinde “iyi gazetecilik” denir.
* * *
Fehmi Abi...
Dediğin gibi olsaydı...
Yani o fotoğrafları Hürriyet’e İsrail verseydi...
Sence İHH’den bir itiraz yükselmez miydi?
Ama İHH bırak itiraz etmeyi, bak ne yaptı?
O fotoğrafların daha fazlasını...
Pazar günü saat 13.30’da kendi mecrasında yayınladı.
Altına da şu notu düştü:
“İsrail, Şayetet 13 Komandoları’na cesaret ödülü vereceğini açıkladı. Ekteki fotoğraflarda İsrail askerleri panik ve korku içerisinde... Not: Bu fotoğrafların bir kısmı Hürriyet gazetesinde yayınlandı...”
Demek ki neymiş Fehmi Abi...
Fotoğraflar Hürriyet’e İsrail kanalıyla değil, İHH kanalıyla gelmiş.
Yani fotoğrafların Hürriyet’te yayınlanmasında İsrail parmağı değil, İHH parmağı varmış.
Ve aynı İHH, Hürriyet’in yayınladığı fotoğraflardan daha fazlasını yayınlamakta hiçbir sakınca görmemiş.
Fehmi Abi...
Keşke o yazıyı yazmadan önce herhangi bir İHH yetkilisiyle temas kursaydın...
Keşke İHH yetkililerine, “O fotoğrafları Hürriyet’e İsrail vermiş olabilir mi?” diye sorsaydın.
Ama ah şu takıntılar!
* * *
Fehmi Abi...
Sakın şu dakikadan itibaren kendini kurtarmak için “İsrail’in İHH’yi de maniple etmediği ne malum” diye yazma...
Sakın “Belki İsrail ajanları İHH’ye sızmıştır” falan deme.
Sakın yapma bunu...
Zaten Hürriyet’e olan takıntın yüzünden günden güne eriyorsun...
Bir de “esaslı bir itibar çöküntüsü” içine girme.
Bilirsin, severim seni... Ve böyle bir duruma en başta ben üzülürüm.