Hürriyet Okur Temsilcisi'nden hüzünlü yazı: Son Mohikan sana sözüm olsun...
Hürriyet okur temsilcisi Faruk Bildirici, "özür dilerim" başlıklı yazısının üzerinden 4 gün geçtikten sonra Takvim yazarı Arda Uskan'ın yaşamını yitirmesi yüzünden bugün hüzünlü bir yazıya imza attı.
Geçen hafta köşesinden Takvim yazarı Arda Uskan'ın kendisine 4 yıl önce yaptığı bir çağrıya yanıt veren ve hem bu gecikme hem de uyarısını dikkate almadığı için "özür" dileyen Hürriyet okur temsilcisi Faruk Bildirici, yazısının üzerinden 4 gün geçtiklten sonra Uskan'ın yaşamını yitirmesi yüzünden bugün hüzünlü bir yazıya imza attı.
Uskan'ın hastalığını yazısını yazdıktan sonra öğrendiğini, hastalığı yüzünden kendisine ulaşıp konuşamadığını, ancak yaşamını yitirdikten sonra elinden gelenin ona uyarısını tutacağına dair söz vermek olduğunu yazan Bildirci okurlarına son bir haftada başına gelenleri şöyle anlattı:
"ARDA Uskan'ın dört yıl önce bana çağrıda bulunduğu yazısına zamanında yanıt veremediğim için özür dilerken hasta olduğunu bilmiyordum.
"Özür dilerim" başlıklı yazımın yayımlandığı gün, telefonla arayıp özrümü sözlü olarak da iletmek istedim.
İlk şoku, Uskan'ın telefon numarasını sorduğum Güneş gazetesi Ankara Temsilcisi Talat Atilla'nın sözleriyle yaşadım. "Bilmiyorsunuz galiba. Arda Uskan kanser ve son evrede. Konuşabileceğini sanmıyorum" dedi. Yine de eşi Selda Uskan'ın telefon numarasını verdi.
İnanamadım doğrusu. Yanlış bilgi olması umuduyla aradım hemen. Maalesef doğruydu, Arda Uskan konuşamayacak durumdaymış, hastalığı ilerlemiş. Zaten son yazılarını da o söylüyor oğlu ve karısı kaleme alıyormuş. O günkü yazımı da eşi okumuş kendisine. Ve söz verdi: "Şimdi biraz bitkin, ama ben telefon ettiğinizi mutlaka kulağına fısıldayacağım!"
Aradan dört gün geçmişti ki "Son Mohikan"ın yaşamını yitirdiği haberi düştü sosyal medyaya. Ertesi gün de Takvim'de, ölüm haberiyle birlikte son yazısı vardı üstadın. Benim yazımdan da bahsediyordu.
Tesadüfün bu kadarı kahrediciydi. "Son Mohikan", o sentetik uyuşturucunun adının medyada kullanılmaması gerektiğini yazıyor; ben de aradan dört yıl geçtikten sonra o yazısını hatırlayıp önerisine destek veriyorum; fakat o sırada Uskan yavaş yavaş sona yaklaşmış, zaten dört gün sonra da yaşamını yitiriyor!
Ne yazık ki, geciken sadece ben de değilim; bütün medya. Arda Uskan, o sentetik uyuşturucunun adını yazmanın sakıncasını dört yıl önce keşfetmişti; medya hâlâ algılayamadı. "Son Mohikan", sana sözüm olsun, önerinin takipçisi olacağım. O uyuşturucunun adı anılmaz olana değin...
Uskan'ın hastalığını yazısını yazdıktan sonra öğrendiğini, hastalığı yüzünden kendisine ulaşıp konuşamadığını, ancak yaşamını yitirdikten sonra elinden gelenin ona uyarısını tutacağına dair söz vermek olduğunu yazan Bildirci okurlarına son bir haftada başına gelenleri şöyle anlattı:
"ARDA Uskan'ın dört yıl önce bana çağrıda bulunduğu yazısına zamanında yanıt veremediğim için özür dilerken hasta olduğunu bilmiyordum.
"Özür dilerim" başlıklı yazımın yayımlandığı gün, telefonla arayıp özrümü sözlü olarak da iletmek istedim.
İlk şoku, Uskan'ın telefon numarasını sorduğum Güneş gazetesi Ankara Temsilcisi Talat Atilla'nın sözleriyle yaşadım. "Bilmiyorsunuz galiba. Arda Uskan kanser ve son evrede. Konuşabileceğini sanmıyorum" dedi. Yine de eşi Selda Uskan'ın telefon numarasını verdi.
İnanamadım doğrusu. Yanlış bilgi olması umuduyla aradım hemen. Maalesef doğruydu, Arda Uskan konuşamayacak durumdaymış, hastalığı ilerlemiş. Zaten son yazılarını da o söylüyor oğlu ve karısı kaleme alıyormuş. O günkü yazımı da eşi okumuş kendisine. Ve söz verdi: "Şimdi biraz bitkin, ama ben telefon ettiğinizi mutlaka kulağına fısıldayacağım!"
Aradan dört gün geçmişti ki "Son Mohikan"ın yaşamını yitirdiği haberi düştü sosyal medyaya. Ertesi gün de Takvim'de, ölüm haberiyle birlikte son yazısı vardı üstadın. Benim yazımdan da bahsediyordu.
Tesadüfün bu kadarı kahrediciydi. "Son Mohikan", o sentetik uyuşturucunun adının medyada kullanılmaması gerektiğini yazıyor; ben de aradan dört yıl geçtikten sonra o yazısını hatırlayıp önerisine destek veriyorum; fakat o sırada Uskan yavaş yavaş sona yaklaşmış, zaten dört gün sonra da yaşamını yitiriyor!
Ne yazık ki, geciken sadece ben de değilim; bütün medya. Arda Uskan, o sentetik uyuşturucunun adını yazmanın sakıncasını dört yıl önce keşfetmişti; medya hâlâ algılayamadı. "Son Mohikan", sana sözüm olsun, önerinin takipçisi olacağım. O uyuşturucunun adı anılmaz olana değin...