Hürriyet gazetesinden suç duyurusu! Hangi isimlere ceza istendi?
Hürriyet'in dilekçesinde saldırıda yaşananlar tüm detaylarıyla yer aldı.
Hürriyet, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Atv – A Haber ortak yayınında Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu değerlendirirken dile getirdiği “Eğer 400 milletvekilini alabilecek veya bir Anayasa'yı inşa edecek sayıyı bir siyasi parti yakalamış olsaydı, durum bugün çok farklı olurdu” sözlerini yanlış yansıttığı iddiasıyla gazete binasına saldıran yaklaşık kişilik grup, grupta yer alan AKP İstanbul Milletvekili Abdurrahim Boynukalın ve AKP Gençlik Kolları üyeleri hakkında şikayette bulundu.
Şikayet dilekçesinde şüpheliler hakkında mala zarar verme suçu, halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit, konut dokunulmazlığını ihlali, suç işlemeye tahrik suçu ve hürriyeti tahdit suçu ile suçlanıyor.
Şikayet dilekçesinde elinde taşlar ve sopalar olan 200 kişilik grubun “Kahrolsun Hürriyet, şerefsiz Aydın Doğan, zürriyetsiz Aydın Doğan, şehitler ölmez vatan bölünmez” şeklinde slogan attıktan sonra güvenlik görevlilerine ve binaya saldırdığı belirtildi.
Dilekçede, Hürriyet'e yapılan saldırı şu ifadelerle anlatıldı:
Bu sırada binada bulunan gece nöbetçisi idari personel ve ön kapıda görev yapan güvenlik elemanları can güvenliklerini sağlamak için bina içerisine sığınmış ve kalabalığın içeri girmesini engellemek amacı ile bina girişlerini kapatmışlardır.
Son derece saldırgan ve kararlı bir şekilde ilerleyen grup süratle dış kapıdaki araç giriş bariyerlerini ve güvenlik konilerini kırarak bina ön bahçesine girmişler ve ellerindeki çeşitli sopa ve benzeri ekipmanlar ile giriş kapısını tahrip edip camlarını kırmışlar; çevredeki aydınlatmalar ile güvenlik kameralarını da parçalamışlardır.
Bu aşamada gazeteye ulaşan güvenlik birimleri olaya müdahale ederek, şüphelileri bina bahçesinden çıkarmışlardır. Ancak kalabalık bu müdahaleye rağmen dağılmamış, bina önünde duran güvenlik timlerinin hemen önünde TEM Otoyolu Yan Yolu üzerinde saat 02:00’a kadar aynı şekilde sloganlarını söylemeye devam etmişlerdir. Tüm bu eylemler sırasında binaya giriş çıkışlar engellendiği gibi, çalışanları da içeride mahsur tutmuşlardır.
Ne olmuştu?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Atv – A Haber ortak yayınında Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu değerlendirirken dile getirdiği “Eğer 400 milletvekilini alabilecek veya bir Anayasa'yı inşa edecek sayıyı bir siyasi parti yakalamış olsaydı, durum bugün çok farklı olurdu” sözlerinin yanlış yansıtıldığı iddiasının ardından Hürriyet gazetesine yaklaşık 150 kişilik bir grup saldırdı.
Saat 23:30 sıralarında Bağcılar’daki Hürriyet binasının önünde toplanan, binaya taş atan, ardından binanın döner kapısını ve bazı camlarını kıran bazı saldırganlar binanın içine girerek çevreyi tahrip ettiler. Grubun polisin müdahalesi ile bina dışına çıkarıldığı bildirildi.
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin ile Yayın Koordinatörü Emre Oral, saldırı haberinin ardından gece yarısı gazete binasına gittiler. Saldırganlar binaya girerken bazı güvenlik görevlilerini de darp ettiler.
'Kalabalık AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan lehine slogan attı'
Saldırıyla ilgili Hürriyet'te yer alan haberde, saldırganların polis ekiplerinin gelmesinin ardından bina dışına çıktığını ancak dağılmadığı belirtildi.
Haberde, "Kalabalık Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan lehine sloganlar atarak uzun süre kapı önünde bekledi" denildi.
Kılıçdaroğlu aradı
Saldırı sonrası Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’i arayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "Geçmiş olsun. Bu olay Türk demokrasisi için büyük bir ayıptır” dedi.
Saldırıya uğrayan bina kompleksinde Radikal ile Doğan Grubu televizyonları CNN Türk ve Kanal D de bulunuyor.
Hürriyet'in haberi ve Altınok'un anonsu
Hürriyet, Erdoğan'ın Atv - A Haber ortak yayınındaki “Eğer 400 milletvekilini alabilecek veya bir Anayasa'yı inşa edecek sayıyı bir siyasi parti yakalamış olsaydı, durum bugün çok farklı olurdu” sözlerini PKK'nın çok sayıda askerin şehit olduğu Dağlıca saldırısıyla ilişkilendirerek verdi. Daha sonra ifadeleri değiştirilen haberde Erdoğan'ın bu sözleri "Dağlıca saldırısıyla ilgili olarak" dile getirdiği öne sürüldü. Hürriyet, Erdoğan'ın sözlerini Twitter'daki hesabından da "Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Dağlıca açıklaması: '400 milletvekili alınsaydı bunlar olmazdı" anonsuyla paylaştı.
Erdoğan'ın katıldığı programa verilen aranın ardından programı sunan Sabah yazarı Melih Altınok, Cumhurbaşkanı'nın sözlerinin çarpıtıldığını belirtirken Hürriyet'in de adını anons ederek "Meslektaşlarımı kınıyorum" dedi.
Erdoğan da Altınok'un sözlerinin ardından Aydın Doğan ve Ertuğrul Özkök'ü eleştirerek şunları söyledi:
"Bunu ilk kullandığım yer toplu açılış törenidir. O gün bir Dağlıca yok, yoğun bir terör eylemi de yok. Biz orada yeni anayasanın, yeni yapılanmanın gereği için parlamento tablosuna ihtiyacımız olduğunu açıklıyorum. Yaptığım iş budur. Bunun hedefi siyasi istikrardır. Kararlı bir yönetimdir. Ne oldu, böyle bir tablo çıkmayınca bakın bu süreç içerisinde 7 Haziran’dan 1 Kasım’a kadar ülkemizde kaos ortamı adeta oluştu. Bunları ortada kalkacak hedefi belirlerken böyle bir tablodan medet ummak, bunların ne kadar insani olmaktan nasipsiz olduğunu ortaya koyuyor.
Utanmadan sıkılmadan bana mektup gönderiyorlar. Sayın Doğan bana mektup gönderiyor, “Şöyle yaptım, böyle yaptım. Olumsuz davranmadım, ahlaki noktada yanlış yapmadım.” Bunun başköşesinde bir yazarı var, günlerce tartışıldı. O da “yapmadım, etmedim” diyor. Kalkıp “Ben bunu söylemedim” diyor. Paralelin başındaki de “Ben öyle söylemedim” diyor. Birer birer izne çıkıyorlar. Birisi izne gitti. Bir ay yok. Öbürü de izne çıkarsa şaşırma. Nereye giderlerse gitsin, şaşırma. Bu makamı bu karakter yoksunu bu adamlara ezdirtmem.
Adilik bu ya. Biz dertliyiz, 400 milletvekiliyle bunu değiştiriyor. Böyle bir şey olabilir mi ya? Sonra çıkarlar, biz sosyal medyada bunu koyduk ama çıkarttık. Ama yakalanıyorlar."
İşte şikayet dilekçesinin tam metni
Hürriyet'in İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunduğu itiraz dilekçesinin tam metni şöyle:
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI SAYIN MAKAMI’NA,
MÜŞTEKİ : Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.
100.Yıl Mah. Matbaacılar Cad. No:78 Bağcılar İstanbul
VEKİLLERİ : Av. Şehnaz Yüzer – Av. Erem Turgut Yücel – Av. Eren M. Şener
100.Yıl Mah. Matbaacılar Cad. No:78 Bağcılar İstanbul
ŞÜPHELİLER : 1) Faili Meçhul kişiler
2) AKP Gençlik Kolları üyeleri
3) Abdurrahim Boynukalın (AKP İstanbul Milletvekili) D
TBMM/Ankara
SUÇ : Terör Mücadele Kanunu’nun 4.maddesinin yollaması ile
Mala Zarar Verme Suçu (TCK. md.151)
Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit (TCK.md213)
Konut Dokunulmazlığını İhlal (TCK.md.116/2-4)
4) Suç İşlemeye Tahrik Suçu (TCK md. 214)
5) Hürriyeti Tahdit Suçu (TCK.md.109)
KONU : Müvekkilimize ait Bağcılar-İstanbul adresindeki yönetim binası önüne 06.09.2015 günü gece yarısında gelerek tehdit eden, sloganlarla binaya zorla giren, bina demirbaşlarına zarar veren, güvenlik görevlilerine saldıran ve 3 saat boyunca gazeteyi ablukaya alarak giriş çıkışları engelleyen kimliği belirsiz yaklaşık 200 kişilik grup hakkındaki şikayetimizin ve kamu dava açılması talebimizin sunulmasıdır.
AÇIKLAMALAR
Müvekkilimiz Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.’nin 100.Yıl Mahallesi Matbaacılar Cad. No:78 Bağcılar İstanbul adresinde bulunan Yönetim Binası önünde 06.09.2015 günü gece yarısında kalabalık bir grup toplanmaya başlamış akabinde bu şahısların sayısı 200 civarına ulaşmıştır. Elinde taşlar ve sopalar olan bu grup bir anda koro halinde “Kahrolsun Hürriyet, Şerefsiz Aydın Doğan, Zürriyetsiz Aydın Doğan, Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez” şeklinde bağırmaya başlamış ve hemen akabinde güvenlik görevlilerine ve binaya saldırmaya başlamışlardır.
Bu sırada binada bulunan gece nöbetçisi idari personel ve ön kapıda görev yapan güvenlik elemanları can güvenliklerini sağlamak için bina içerisine sığınmış ve kalabalığın içeri girmesini engellemek amacı ile bina girişlerini kapatmışlardır.
Son derece saldırgan ve kararlı bir şekilde ilerleyen grup süratle dış kapıdaki araç giriş bariyerlerini ve güvenlik konilerini kırarak bina ön bahçesine girmişler ve ellerindeki çeşitli sopa ve benzeri ekipmanlar ile giriş kapısını tahrip edip camlarını kırmışlar; çevredeki aydınlatmalar ile güvenlik kameralarını da parçalamışlardır.
Bu aşamada gazeteye ulaşan güvenlik birimleri olaya müdahale ederek, şüphelileri bina bahçesinden çıkarmışlardır. Ancak kalabalık bu müdahaleye rağmen dağılmamış, bina önünde duran güvenlik timlerinin hemen önünde TEM Otoyolu Yan Yolu üzerinde saat 02:00’a kadar aynı şekilde sloganlarını söylemeye devam etmişlerdir. Tüm bu eylemler sırasında binaya giriş çıkışlar engellendiği gibi, çalışanları da içeride mahsur tutmuşlardır. (EK-1 Gerçekleşen Saldırıyı gösteren güvenlik kayıtları)
Kalabalığın dağılmaya başlaması ile birlikte nöbetçi şirket personeli ve şirket vekili müvekkilimizin bağlı olduğu Bağcılar 100.Yıl Polis Merkezine geçerek şüpheliler hakkında suç duyurusunda ve şikayette bulunulmuştur. (EK-2 Karakol ifade tutanakları)
Ekte sunduğumuz internet çıktılarından da anlaşılacağı üzere şüpheliler işbu eylemlerini çeşitli sosyal ağlar üzerinden bilinçli ve planlı bir şekilde, yoğun bir kast ile belli bir amaç doğrultusunda gerçekleştirmişlerdir. Dolayısıyla saldırının organize ve örgütlü bir eylem olduğu; bu sayede çok geniş kitlelere yayıldığı ve bizzat bu paylaşımları yapan şahısların yine Twitter ve benzeri ağlar üzerinden kendilerinin eyleme katıldıklarını ikrar etmeleri ile ayrıca kanıtlanmıştır. (EK-3 Saldırıya yönelik yönlendirme ve destek twitleri)
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 4.maddesinde “Terör” suçu tarif edilerek aynen;
“Aşağıdaki suçlar 1 inci maddede belirtilen amaçlar doğrultusunda suç işlemek üzere kurulmuş bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlendiği takdirde, terör suçu sayılır”
“…temel hak ve hürriyetleri yok etmek…kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacı ile bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç ve eylemlerdir.”
denilmiştir.
Bu şekilde belli bir grup adına gerçekleşen eylemlerin, Terörle Mücadele Kanunu’nda yer alan katalog suçlar değerlendirileceği tartışmasızdır. Nitekim TMK’nın 2.maddesinde de;
“Terör örgütüne mensup olmasa dahi örgüt adına suç işleyenler de terör suçlusu sayılır”
denilerek terörist eylemlere eşlik eden şahısların örgüt üyesi olmasa dahi işbu kanun çerçevesinde cezalandırılacağı açıkça ifade edilmiştir.
Şikayet konusu olayda müvekkilimize ait yönetim binası önünde örgütlü bir biçimde toplanan şüpheliler belirttiğimiz sloganlar eşliğinde, korku ve panik ortamı yaratarak basını ve çalışanlarını tehdit etmişler; halkı galeyana getirmeye ve müvekkilimize karşı suç işlemeye teşvik etmişlerdir.
Tüm bu eylemlerin Terörle Mücadele Kanununun 1.maddesinde ifade bulan temel hak ve özgürlüklerden “İfade Özgürlüğü” “Kamunun Haber Alma Hakkı” ve “Basının Haber Verme Hakkını” engellemek amacı ile yapıldığı her türlü izahtan varestedir. Keza gazete binasına saldırmaları, çalışanlara ve bina demirbaşlarına zarar verilmiş olması da eylemin vahametini ve kararlı bir biçimde gerçekleştiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Demokratik bir ülkede anayasal bir hak olan kamunu haber almak hakkını objektif bir biçimde yerine getiren ülkemizin en köklü, güvenilir ve tarafsız medya organının bu şekilde, üstelik bir milletvekili ve parti mensubu olduğunu belirten kişiler tarafından hedef seçilmesi, böyle bir terör eylemi gerçekleştirilmiş olması son derece vahim bir olaydır. Bu nedenle Sayın Başsavcılık makamına başvurarak tarafımızdan belirlenen milletvekili şüpheli Abdurrahim Boynukalın ve belirlenecek diğer kişiler hakkında kamu davası açılmasını talep etmek zorunluluğu doğmuştur.
KANITLAR : 1) Saldırıya ilişkin güvenlik kamera kayıtları
2) Polis Merkezi İfade tutanakları
3) Saldırıya yönelik yönlendirme ve destek twitleri
4) Her türlü yasal delil
SONUÇ VE İSTEK : Açıkladığımız nedenlerle gerekli tahkikatın yapılarak şüpheliler
hakkında kamu davası açılmasını vekil olarak saygı ile arz ve talep
ederiz. 07.09.2015
Müşteki Vekilleri
Av. Şehnaz Yüzer
Av. Erem Turgut Yücel
Av. Eren Mustafa Şener
Şikayet dilekçesinde şüpheliler hakkında mala zarar verme suçu, halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit, konut dokunulmazlığını ihlali, suç işlemeye tahrik suçu ve hürriyeti tahdit suçu ile suçlanıyor.
Şikayet dilekçesinde elinde taşlar ve sopalar olan 200 kişilik grubun “Kahrolsun Hürriyet, şerefsiz Aydın Doğan, zürriyetsiz Aydın Doğan, şehitler ölmez vatan bölünmez” şeklinde slogan attıktan sonra güvenlik görevlilerine ve binaya saldırdığı belirtildi.
Dilekçede, Hürriyet'e yapılan saldırı şu ifadelerle anlatıldı:
Bu sırada binada bulunan gece nöbetçisi idari personel ve ön kapıda görev yapan güvenlik elemanları can güvenliklerini sağlamak için bina içerisine sığınmış ve kalabalığın içeri girmesini engellemek amacı ile bina girişlerini kapatmışlardır.
Son derece saldırgan ve kararlı bir şekilde ilerleyen grup süratle dış kapıdaki araç giriş bariyerlerini ve güvenlik konilerini kırarak bina ön bahçesine girmişler ve ellerindeki çeşitli sopa ve benzeri ekipmanlar ile giriş kapısını tahrip edip camlarını kırmışlar; çevredeki aydınlatmalar ile güvenlik kameralarını da parçalamışlardır.
Bu aşamada gazeteye ulaşan güvenlik birimleri olaya müdahale ederek, şüphelileri bina bahçesinden çıkarmışlardır. Ancak kalabalık bu müdahaleye rağmen dağılmamış, bina önünde duran güvenlik timlerinin hemen önünde TEM Otoyolu Yan Yolu üzerinde saat 02:00’a kadar aynı şekilde sloganlarını söylemeye devam etmişlerdir. Tüm bu eylemler sırasında binaya giriş çıkışlar engellendiği gibi, çalışanları da içeride mahsur tutmuşlardır.
Ne olmuştu?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Atv – A Haber ortak yayınında Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu değerlendirirken dile getirdiği “Eğer 400 milletvekilini alabilecek veya bir Anayasa'yı inşa edecek sayıyı bir siyasi parti yakalamış olsaydı, durum bugün çok farklı olurdu” sözlerinin yanlış yansıtıldığı iddiasının ardından Hürriyet gazetesine yaklaşık 150 kişilik bir grup saldırdı.
Saat 23:30 sıralarında Bağcılar’daki Hürriyet binasının önünde toplanan, binaya taş atan, ardından binanın döner kapısını ve bazı camlarını kıran bazı saldırganlar binanın içine girerek çevreyi tahrip ettiler. Grubun polisin müdahalesi ile bina dışına çıkarıldığı bildirildi.
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin ile Yayın Koordinatörü Emre Oral, saldırı haberinin ardından gece yarısı gazete binasına gittiler. Saldırganlar binaya girerken bazı güvenlik görevlilerini de darp ettiler.
'Kalabalık AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan lehine slogan attı'
Saldırıyla ilgili Hürriyet'te yer alan haberde, saldırganların polis ekiplerinin gelmesinin ardından bina dışına çıktığını ancak dağılmadığı belirtildi.
Haberde, "Kalabalık Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan lehine sloganlar atarak uzun süre kapı önünde bekledi" denildi.
Kılıçdaroğlu aradı
Saldırı sonrası Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’i arayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "Geçmiş olsun. Bu olay Türk demokrasisi için büyük bir ayıptır” dedi.
Saldırıya uğrayan bina kompleksinde Radikal ile Doğan Grubu televizyonları CNN Türk ve Kanal D de bulunuyor.
Hürriyet'in haberi ve Altınok'un anonsu
Hürriyet, Erdoğan'ın Atv - A Haber ortak yayınındaki “Eğer 400 milletvekilini alabilecek veya bir Anayasa'yı inşa edecek sayıyı bir siyasi parti yakalamış olsaydı, durum bugün çok farklı olurdu” sözlerini PKK'nın çok sayıda askerin şehit olduğu Dağlıca saldırısıyla ilişkilendirerek verdi. Daha sonra ifadeleri değiştirilen haberde Erdoğan'ın bu sözleri "Dağlıca saldırısıyla ilgili olarak" dile getirdiği öne sürüldü. Hürriyet, Erdoğan'ın sözlerini Twitter'daki hesabından da "Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Dağlıca açıklaması: '400 milletvekili alınsaydı bunlar olmazdı" anonsuyla paylaştı.
Erdoğan'ın katıldığı programa verilen aranın ardından programı sunan Sabah yazarı Melih Altınok, Cumhurbaşkanı'nın sözlerinin çarpıtıldığını belirtirken Hürriyet'in de adını anons ederek "Meslektaşlarımı kınıyorum" dedi.
Erdoğan da Altınok'un sözlerinin ardından Aydın Doğan ve Ertuğrul Özkök'ü eleştirerek şunları söyledi:
"Bunu ilk kullandığım yer toplu açılış törenidir. O gün bir Dağlıca yok, yoğun bir terör eylemi de yok. Biz orada yeni anayasanın, yeni yapılanmanın gereği için parlamento tablosuna ihtiyacımız olduğunu açıklıyorum. Yaptığım iş budur. Bunun hedefi siyasi istikrardır. Kararlı bir yönetimdir. Ne oldu, böyle bir tablo çıkmayınca bakın bu süreç içerisinde 7 Haziran’dan 1 Kasım’a kadar ülkemizde kaos ortamı adeta oluştu. Bunları ortada kalkacak hedefi belirlerken böyle bir tablodan medet ummak, bunların ne kadar insani olmaktan nasipsiz olduğunu ortaya koyuyor.
Utanmadan sıkılmadan bana mektup gönderiyorlar. Sayın Doğan bana mektup gönderiyor, “Şöyle yaptım, böyle yaptım. Olumsuz davranmadım, ahlaki noktada yanlış yapmadım.” Bunun başköşesinde bir yazarı var, günlerce tartışıldı. O da “yapmadım, etmedim” diyor. Kalkıp “Ben bunu söylemedim” diyor. Paralelin başındaki de “Ben öyle söylemedim” diyor. Birer birer izne çıkıyorlar. Birisi izne gitti. Bir ay yok. Öbürü de izne çıkarsa şaşırma. Nereye giderlerse gitsin, şaşırma. Bu makamı bu karakter yoksunu bu adamlara ezdirtmem.
Adilik bu ya. Biz dertliyiz, 400 milletvekiliyle bunu değiştiriyor. Böyle bir şey olabilir mi ya? Sonra çıkarlar, biz sosyal medyada bunu koyduk ama çıkarttık. Ama yakalanıyorlar."
İşte şikayet dilekçesinin tam metni
Hürriyet'in İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunduğu itiraz dilekçesinin tam metni şöyle:
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI SAYIN MAKAMI’NA,
MÜŞTEKİ : Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.
100.Yıl Mah. Matbaacılar Cad. No:78 Bağcılar İstanbul
VEKİLLERİ : Av. Şehnaz Yüzer – Av. Erem Turgut Yücel – Av. Eren M. Şener
100.Yıl Mah. Matbaacılar Cad. No:78 Bağcılar İstanbul
ŞÜPHELİLER : 1) Faili Meçhul kişiler
2) AKP Gençlik Kolları üyeleri
3) Abdurrahim Boynukalın (AKP İstanbul Milletvekili) D
TBMM/Ankara
SUÇ : Terör Mücadele Kanunu’nun 4.maddesinin yollaması ile
Mala Zarar Verme Suçu (TCK. md.151)
Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit (TCK.md213)
Konut Dokunulmazlığını İhlal (TCK.md.116/2-4)
4) Suç İşlemeye Tahrik Suçu (TCK md. 214)
5) Hürriyeti Tahdit Suçu (TCK.md.109)
KONU : Müvekkilimize ait Bağcılar-İstanbul adresindeki yönetim binası önüne 06.09.2015 günü gece yarısında gelerek tehdit eden, sloganlarla binaya zorla giren, bina demirbaşlarına zarar veren, güvenlik görevlilerine saldıran ve 3 saat boyunca gazeteyi ablukaya alarak giriş çıkışları engelleyen kimliği belirsiz yaklaşık 200 kişilik grup hakkındaki şikayetimizin ve kamu dava açılması talebimizin sunulmasıdır.
AÇIKLAMALAR
Müvekkilimiz Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.’nin 100.Yıl Mahallesi Matbaacılar Cad. No:78 Bağcılar İstanbul adresinde bulunan Yönetim Binası önünde 06.09.2015 günü gece yarısında kalabalık bir grup toplanmaya başlamış akabinde bu şahısların sayısı 200 civarına ulaşmıştır. Elinde taşlar ve sopalar olan bu grup bir anda koro halinde “Kahrolsun Hürriyet, Şerefsiz Aydın Doğan, Zürriyetsiz Aydın Doğan, Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez” şeklinde bağırmaya başlamış ve hemen akabinde güvenlik görevlilerine ve binaya saldırmaya başlamışlardır.
Bu sırada binada bulunan gece nöbetçisi idari personel ve ön kapıda görev yapan güvenlik elemanları can güvenliklerini sağlamak için bina içerisine sığınmış ve kalabalığın içeri girmesini engellemek amacı ile bina girişlerini kapatmışlardır.
Son derece saldırgan ve kararlı bir şekilde ilerleyen grup süratle dış kapıdaki araç giriş bariyerlerini ve güvenlik konilerini kırarak bina ön bahçesine girmişler ve ellerindeki çeşitli sopa ve benzeri ekipmanlar ile giriş kapısını tahrip edip camlarını kırmışlar; çevredeki aydınlatmalar ile güvenlik kameralarını da parçalamışlardır.
Bu aşamada gazeteye ulaşan güvenlik birimleri olaya müdahale ederek, şüphelileri bina bahçesinden çıkarmışlardır. Ancak kalabalık bu müdahaleye rağmen dağılmamış, bina önünde duran güvenlik timlerinin hemen önünde TEM Otoyolu Yan Yolu üzerinde saat 02:00’a kadar aynı şekilde sloganlarını söylemeye devam etmişlerdir. Tüm bu eylemler sırasında binaya giriş çıkışlar engellendiği gibi, çalışanları da içeride mahsur tutmuşlardır. (EK-1 Gerçekleşen Saldırıyı gösteren güvenlik kayıtları)
Kalabalığın dağılmaya başlaması ile birlikte nöbetçi şirket personeli ve şirket vekili müvekkilimizin bağlı olduğu Bağcılar 100.Yıl Polis Merkezine geçerek şüpheliler hakkında suç duyurusunda ve şikayette bulunulmuştur. (EK-2 Karakol ifade tutanakları)
Ekte sunduğumuz internet çıktılarından da anlaşılacağı üzere şüpheliler işbu eylemlerini çeşitli sosyal ağlar üzerinden bilinçli ve planlı bir şekilde, yoğun bir kast ile belli bir amaç doğrultusunda gerçekleştirmişlerdir. Dolayısıyla saldırının organize ve örgütlü bir eylem olduğu; bu sayede çok geniş kitlelere yayıldığı ve bizzat bu paylaşımları yapan şahısların yine Twitter ve benzeri ağlar üzerinden kendilerinin eyleme katıldıklarını ikrar etmeleri ile ayrıca kanıtlanmıştır. (EK-3 Saldırıya yönelik yönlendirme ve destek twitleri)
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 4.maddesinde “Terör” suçu tarif edilerek aynen;
“Aşağıdaki suçlar 1 inci maddede belirtilen amaçlar doğrultusunda suç işlemek üzere kurulmuş bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlendiği takdirde, terör suçu sayılır”
“…temel hak ve hürriyetleri yok etmek…kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacı ile bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç ve eylemlerdir.”
denilmiştir.
Bu şekilde belli bir grup adına gerçekleşen eylemlerin, Terörle Mücadele Kanunu’nda yer alan katalog suçlar değerlendirileceği tartışmasızdır. Nitekim TMK’nın 2.maddesinde de;
“Terör örgütüne mensup olmasa dahi örgüt adına suç işleyenler de terör suçlusu sayılır”
denilerek terörist eylemlere eşlik eden şahısların örgüt üyesi olmasa dahi işbu kanun çerçevesinde cezalandırılacağı açıkça ifade edilmiştir.
Şikayet konusu olayda müvekkilimize ait yönetim binası önünde örgütlü bir biçimde toplanan şüpheliler belirttiğimiz sloganlar eşliğinde, korku ve panik ortamı yaratarak basını ve çalışanlarını tehdit etmişler; halkı galeyana getirmeye ve müvekkilimize karşı suç işlemeye teşvik etmişlerdir.
Tüm bu eylemlerin Terörle Mücadele Kanununun 1.maddesinde ifade bulan temel hak ve özgürlüklerden “İfade Özgürlüğü” “Kamunun Haber Alma Hakkı” ve “Basının Haber Verme Hakkını” engellemek amacı ile yapıldığı her türlü izahtan varestedir. Keza gazete binasına saldırmaları, çalışanlara ve bina demirbaşlarına zarar verilmiş olması da eylemin vahametini ve kararlı bir biçimde gerçekleştiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Demokratik bir ülkede anayasal bir hak olan kamunu haber almak hakkını objektif bir biçimde yerine getiren ülkemizin en köklü, güvenilir ve tarafsız medya organının bu şekilde, üstelik bir milletvekili ve parti mensubu olduğunu belirten kişiler tarafından hedef seçilmesi, böyle bir terör eylemi gerçekleştirilmiş olması son derece vahim bir olaydır. Bu nedenle Sayın Başsavcılık makamına başvurarak tarafımızdan belirlenen milletvekili şüpheli Abdurrahim Boynukalın ve belirlenecek diğer kişiler hakkında kamu davası açılmasını talep etmek zorunluluğu doğmuştur.
KANITLAR : 1) Saldırıya ilişkin güvenlik kamera kayıtları
2) Polis Merkezi İfade tutanakları
3) Saldırıya yönelik yönlendirme ve destek twitleri
4) Her türlü yasal delil
SONUÇ VE İSTEK : Açıkladığımız nedenlerle gerekli tahkikatın yapılarak şüpheliler
hakkında kamu davası açılmasını vekil olarak saygı ile arz ve talep
ederiz. 07.09.2015
Müşteki Vekilleri
Av. Şehnaz Yüzer
Av. Erem Turgut Yücel
Av. Eren Mustafa Şener