HÜRRİYET GAZETESİ İLE CHP ARASINDA HANGİ BENZERLİKLER VAR?...HÜRRİYET VE CHP NEDEN HEP YERİNDE SAYIYOR?..PARALEL REFLEKS VE POLİTİKALARINDA NELER VAR?..

İşte ilginç analizden bir örnek: Hürriyet: Halktan 2 kişiden birinin oyunu alan AKP, seçim öncesi Hürriyet yazarlarından hiçbirinin oyunu alamamıştır.CHP'ye gelince, genel merkez personelinin bile AKP'ye oy verdiğinden şüphelenilmektedir(!)

Hürriyet Gazetesi ve CHP arasındaki şaşırtıcı benzerlikler

Hürriyet gazetesi ve CHP.
Biri yayın organı, diğeri parti.
Hürriyet'in tirajı okuyucularıyla ölçülebiliyor.
CHP'nin seçmen sayısı ise seçimden seçime.
En önemli benzerlik 30 yıldır sabit olan tiraj-seçmen rakamlarında:

Cumhuriyet Halk Partisi

Yıl: 1977
CHP: Çok partili hayatta tarihinin en çok oyunu alıyor.
Partinin lideri Ecevit.
1977 seçimleri: 6 milyon 136 bin toplam oyla tüm seçmenin % 41'i
Aradan 30 yıl geçiyor. Nüfus 40 milyondan 70 milyona çıkıyor.
Ve 2007 seçimleri: 7 milyon 300 bin toplam oyla tüm seçmenin % 20'si

Hürriyet:
Gazetenin okuyucu sayısı CHP seçmeni gibi sabit değil. Tiraj sürekli değişiyor. Kuruluşunun 21. yılında 1 Mayıs 1969'da 1 milyon tiraja ulaşıyor. Ama bu uzun sürmüyor. Daha 1970'te tiraj tepetaklak 320 bine düşüyor. Nedeni Hürriyet editoryalının askerlere teslimi.
1960 ihtilalinin kudretli kurmay binbaşısı Orhan Erkanlı 2 yıl Hürriyet'in yayın yönetmeni oluyor. Basın tarihinde ilk ve tek.

Demokrat Partililere zulüm eden bir albayın "Yassıada Komutanı Bendim" yazı dizisiyle Hürriyet bir anda 200-300 bin tiraj kaybediyor. Ve tiraj 320 bine düşüyor. Erol Simavi arası bozuk olduğu halde ağabeyi Haldun Simavi'den yardım istiyor düşüşü durdurması için.

Haldun Simavi yönetime el koyuyor ve gazete çalışanlarını toplayıp şunları söylüyor: "Arkadaşlar, bugüne kadar Hürriyet'te pek çok oyun sergilendi. Fakat biz bu sefer sahneye koyacağımız oyun, ne dram, ne de komedi olacaktır. Biz gazete çıkaracağız. Ve doğru dürüst gazetecilik yapacağız."
Bazı Hürriyet çalışanları gözyaşlarını tutamaz. Bu, "gazetecilik yapma" molası uzun sürmez. Erol Simavi, Haldun Simavi ile yollarını tekrar ayırır.
Bu tipik örnek, Hürriyet'in yayın anlayışının deşifresidir. Hürriyet tarihi bu tür olaylarla örgülüdür.

1975'lerde tüm gazetelerin toplam gazete tirajı 1 milyon 940 bindir.

Ve Hürriyet'in bundaki payı bir ara % 40'lere bile çıkar. Tüm zamanlarda Hürriyet tirajı 400 bin-600 bin aralığını korur.

1980'de 500 bin,
1985'te 646 bin,
1990'da 519 bin,
1995'te 537 bin,
2000'de 540 bin
ve 2007'de 580 bin satış.
Sonuç olarak 1977'den 2007'ye Türkiye nüfusu 30 milyon artmış ama Hürriyet'in tirajı daima aynı kalmıştır.
Tüm gazete satışları içindeki durumu ise içler acısıdır.
Türkiye'de bugün ortalama 5.166.975 (Temmuz sonu) gazete satılmakta ve Hürriyet'in tirajı bunun sadece % 11,2'sini oluşturmaktadır.

Bu oran 1970'lerde en düşük olduğu zamanda bile % 20'den aşağı düşmemişti.

Gelelim Hürriyet ve CHP'nin yerinde saymasına neden olan paralel "refleks" ve politikaları:

Hürriyet, daima darbe taraftarı ve kollayıcısı olmuştur. Hiçbir muhtıra ve askeri müdahale Hürriyet'i üzmemiş bilakis mutlu etmiştir. Ertuğrul Özkök, darbe ve post-modern darbe sempatisini satır aralarında gizlenmeye gerek duymadan her zaman sergilemiştir.

CHP, halkı değil de Ankara egemenlerini iktidarda tutma misyonuna sahip olduğu ve bu da en iyi şekilde darbe ve muhtıra dönemlerinde gerçekleştiğinden hiçbir zaman müdahale aleyhtarı olmamıştır. CHP, tarihinin tümünde ya askeri kışkırtmış veya askerin yanında saf tutmuştur. CHP'nin daimi mevkii, siyasete müdahale etmeyi düşünen askere siyasette taşeronluk yapmaktır.
_________________________
Hürriyet, adının rağmına daima özgürlük aleyhtarı olmuş