Hürriyet: FETÖ'cüler de AKP medyası da Bylock haberimize saldırıyor
Hürriyet gazetesi, ByLock'un patent sahibi olduğunu iddia eden David Keynes'in ifadelerine yer verdiği habere hükümete yakınlığıyla bilinen medya organlarından gelen tepkiye cevap verdi.
Hürriyet gazetesi, ByLock'un patent sahibi olduğunu iddia eden David Keynes'in ifadelerine yer verdiği habere hükümete yakınlığıyla bilinen medya organlarından gelen tepkiye cevap verdi. Gazetenin '10 soruda ByLock gerçeği' başlığıyla verdiği haberin girişi bölümünde "İktidara yakın bazı gazeteler de Gülen cemaati de habere karşı gerçeklerle bağdaşmayan bir kampanya yürütmeye başladı" dendi.
ABD'de ByLock'un patent sahibi olduğunu iddia eden David Keynes ile görüşen Hürriyet muhabiri İsmail Saymaz hakkında soruşturma açıldığı iddia edilmişti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yakınlığıyla tanınan Ethem Sancak’ın gazetesi Akşam gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Murat Kelkitlioğlu, “Bu haber proje haberidir. Yeni bir oyunun parçası” görüşünü savundu. Kelkitlioğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın haberle ilgili soruşturma başlattığını duyurdu.
Gazeteci Cem Küçük, soruşturma iddialarının ardından İsmail Saymaz'ı hedef göstererek "Bylock MİT'in en hassas olduğu dosyadır. Teşkilatımız çok rahatsız. Tetikçi Ismail Saymaz, Mehmet Baransu gibi ağır bedel ödeyecek" dedi. Ayrıca Küçük, İsmail Saymaz'ın CNN Türk'te canlı yayına çıkması halinde iddia edilen soruşturmanın Doğan Medya'ya kapsayacağını ileri sürerek tehdit etmişti.
İsmail Saymaz da soruşturma açıldı haberine tepki göstererek "ByLock'un FETÖ'nün örgütsel haberleşme aracı olduğuna delil sunan haberimize 'delil karartma' suçundan soruşturma açılıyor. Hale bak... Suçumuz nedir? Devletin bulup sorgulaması gereken kişiyi bulup görüşmek. Savcılığa ByLock-FETÖ bağına ilişkin en ciddi kanıtı sunmak" demişti.
Bu gelişmelerin ardından Hürriyet gazetesi Murat Yekin imzasıyla 26 Ekim'de 'Son ByLock tezgahı' manşetiyle çıktı. Hürriyet gazetesi, İsmail Saymaz'ın ABD'nin New York kentinde ByLock'un patent sahibi olduğu iddia edilen ve Amerikan vatandaşı olduktan sonra David Keynes adını alan kişiyle yaptığı söyleşinin ardından sosyal medyada gösterilen tepkilere yanıt verdi. Yanıt verdiği haberde "FETÖ, ByLock'un cemaat üyeleri tarafından kullanıldığını açıkça ortaya koyan Hürriyet haberleri üzerine algı operasyonuna başladı. Oysa ByLock kayıtları dün ABD'ye giden Adalet Bakanı Bozdağ'ın çantasında yerini aldı" dendi.
26 Ekim'de Saymaz'a soruşturma açılmadığı belli oldu. Bylock'un patentini elinde bulundurduğunu iddia eden David Keynes ile söyleşi yapan gazeteci İsmail Saymaz, savcılığın daveti üzerine "Tanık" sıfatıyla ifade verdi.
Hürriyet gazetesinin bugünkü (27 Ekim 2016) nüshasında '10 soruda ByLock gerçeği' başlığıyla yayımladığı haberde yer alan hükümete yakın gazetelere cevap niteliğinde olan ifadeler şöyle:
Hürriyet’in gündemi sarsan David Keynes haberi, ByLock-FETÖ ilişkisini birçok boyutuyla net bir şekilde ortaya koydu. İktidara yakın bazı gazeteler de Gülen cemaati de habere karşı gerçeklerle bağdaşmayan bir kampanya yürütmeye başladı. Oysa İsmail Saymaz’ın mülakatı, FETÖ’nün ByLock’u nasıl bir haberleşme aracı olarak kullandığını tüm çıplaklığıyla kanıtlamış oldu.
(...) Bu kanattan gelen en önemli suçlama, haberin “ByLock kullanan herkesin FETÖ’cü olmadığına yönelik bir aklama yaptığı ” iddiası. Hâlbuki mülakatta İsmail Saymaz’ın “ByLock’un FETÖ üyeliğine kanıt sayılmasına” ilişkin sorusuna” David Keynes, “Katılıyorum” diyor. Dolayısıyla haber,
ByLock’çuları aklamak bir yana ByLock kullanan kişilerin cemaat üyesi olacağına yönelik açık ve net iddiada bulunuyor. Üstelik hem Keynes’in hem de programın tasarımcı olduğunu iddia ettiği kişinin cemaatle ilişkisi, net olarak mülakatta itiraf ediliyor.
Hürriyet’i suçlayan bazı medya kuruluşlarının Gülenciler’le aynı argümanları kullanması da son derece ilginç. Söz konusu kuruluşlar, MİT’in şifresini kırdığı ByLock’un Ocak 2016’dan itibaren kullanım dışı kaldığına ilişkin bilginin ilk kez bu mülakatta yazıldığı havasını verdi. Oysa bu bilgi, farklı yazarlar ve gazeteler tarafından son bir aydır defalarca yazıldı.
Hürriyet, bu olayda sadece gazetecilik saikleriyle davrandı. İsmail Saymaz da dün ByLock soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda tanık sıfatıyla bilgi verdi. FETÖ ile ilgili soruşturmanın en kritik unsurlarından biri olan ByLock konusunda kilit bir ismin bulunup konuşulması önemli bir gazetecilik olayıdır. (...)
ABD'de ByLock'un patent sahibi olduğunu iddia eden David Keynes ile görüşen Hürriyet muhabiri İsmail Saymaz hakkında soruşturma açıldığı iddia edilmişti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yakınlığıyla tanınan Ethem Sancak’ın gazetesi Akşam gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Murat Kelkitlioğlu, “Bu haber proje haberidir. Yeni bir oyunun parçası” görüşünü savundu. Kelkitlioğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın haberle ilgili soruşturma başlattığını duyurdu.
Gazeteci Cem Küçük, soruşturma iddialarının ardından İsmail Saymaz'ı hedef göstererek "Bylock MİT'in en hassas olduğu dosyadır. Teşkilatımız çok rahatsız. Tetikçi Ismail Saymaz, Mehmet Baransu gibi ağır bedel ödeyecek" dedi. Ayrıca Küçük, İsmail Saymaz'ın CNN Türk'te canlı yayına çıkması halinde iddia edilen soruşturmanın Doğan Medya'ya kapsayacağını ileri sürerek tehdit etmişti.
İsmail Saymaz da soruşturma açıldı haberine tepki göstererek "ByLock'un FETÖ'nün örgütsel haberleşme aracı olduğuna delil sunan haberimize 'delil karartma' suçundan soruşturma açılıyor. Hale bak... Suçumuz nedir? Devletin bulup sorgulaması gereken kişiyi bulup görüşmek. Savcılığa ByLock-FETÖ bağına ilişkin en ciddi kanıtı sunmak" demişti.
Bu gelişmelerin ardından Hürriyet gazetesi Murat Yekin imzasıyla 26 Ekim'de 'Son ByLock tezgahı' manşetiyle çıktı. Hürriyet gazetesi, İsmail Saymaz'ın ABD'nin New York kentinde ByLock'un patent sahibi olduğu iddia edilen ve Amerikan vatandaşı olduktan sonra David Keynes adını alan kişiyle yaptığı söyleşinin ardından sosyal medyada gösterilen tepkilere yanıt verdi. Yanıt verdiği haberde "FETÖ, ByLock'un cemaat üyeleri tarafından kullanıldığını açıkça ortaya koyan Hürriyet haberleri üzerine algı operasyonuna başladı. Oysa ByLock kayıtları dün ABD'ye giden Adalet Bakanı Bozdağ'ın çantasında yerini aldı" dendi.
26 Ekim'de Saymaz'a soruşturma açılmadığı belli oldu. Bylock'un patentini elinde bulundurduğunu iddia eden David Keynes ile söyleşi yapan gazeteci İsmail Saymaz, savcılığın daveti üzerine "Tanık" sıfatıyla ifade verdi.
Hürriyet gazetesinin bugünkü (27 Ekim 2016) nüshasında '10 soruda ByLock gerçeği' başlığıyla yayımladığı haberde yer alan hükümete yakın gazetelere cevap niteliğinde olan ifadeler şöyle:
Hürriyet’in gündemi sarsan David Keynes haberi, ByLock-FETÖ ilişkisini birçok boyutuyla net bir şekilde ortaya koydu. İktidara yakın bazı gazeteler de Gülen cemaati de habere karşı gerçeklerle bağdaşmayan bir kampanya yürütmeye başladı. Oysa İsmail Saymaz’ın mülakatı, FETÖ’nün ByLock’u nasıl bir haberleşme aracı olarak kullandığını tüm çıplaklığıyla kanıtlamış oldu.
(...) Bu kanattan gelen en önemli suçlama, haberin “ByLock kullanan herkesin FETÖ’cü olmadığına yönelik bir aklama yaptığı ” iddiası. Hâlbuki mülakatta İsmail Saymaz’ın “ByLock’un FETÖ üyeliğine kanıt sayılmasına” ilişkin sorusuna” David Keynes, “Katılıyorum” diyor. Dolayısıyla haber,
ByLock’çuları aklamak bir yana ByLock kullanan kişilerin cemaat üyesi olacağına yönelik açık ve net iddiada bulunuyor. Üstelik hem Keynes’in hem de programın tasarımcı olduğunu iddia ettiği kişinin cemaatle ilişkisi, net olarak mülakatta itiraf ediliyor.
Hürriyet’i suçlayan bazı medya kuruluşlarının Gülenciler’le aynı argümanları kullanması da son derece ilginç. Söz konusu kuruluşlar, MİT’in şifresini kırdığı ByLock’un Ocak 2016’dan itibaren kullanım dışı kaldığına ilişkin bilginin ilk kez bu mülakatta yazıldığı havasını verdi. Oysa bu bilgi, farklı yazarlar ve gazeteler tarafından son bir aydır defalarca yazıldı.
Hürriyet, bu olayda sadece gazetecilik saikleriyle davrandı. İsmail Saymaz da dün ByLock soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda tanık sıfatıyla bilgi verdi. FETÖ ile ilgili soruşturmanın en kritik unsurlarından biri olan ByLock konusunda kilit bir ismin bulunup konuşulması önemli bir gazetecilik olayıdır. (...)