''HÜRRİYET EN İYİ TRANSFERİNİ YAPTI, BÖYLE BİR YANDAŞA İHTİYAÇ VARDI!''

Akşam yazarı Oray Eğin'den İsmet Berkan'ın Hürriyet Gazetesi'ne transferine ilginç bir yorum geldi.

İyi bir transfer

Yayın çizgisindeki belirgin değişiklik artık gizlenecek gibi değil Hürriyet’in. Gerçi hepimiz bunun bir zorunluluktan kaynaklandığını biliyoruz ve geçici olduğunu umuyoruz.

Birinci sayfadaki yumuşamaya karşılık Hürriyet yazarları giderek daha da keskinleşti, daha da muhalif oldu. İçlerindeki ’etkisiz eleman’ Hadi Uluengin dışında liberal bile kalmadı. Bu arkadaşın da dramı kimsenin onu ciddiye almaması, yazdıklarının anlaşılmaması, Fehmi-Akif-Ergun kulübüne bile kabul edilmemesiydi. Ha var, ha yok...

Köşe yazarlarıyla yayın politikasının ayrışması ister istemez gazetenin ’kimliği’ üzerinde de bir çatışmaya yol açmaya başlamıştı Hürriyet’te... Burası ne de olsa ’süpermarket’ modelini Türkiye’ye kabul ettiren bir gazete.

Ne zamandır Hürriyet’te bir yandaşa, bir liberale ihtiyaç vardı. Daha Radikal’deki değişiklikler olmadan konuşuluyordu İsmet Berkan’ın Hürriyet’e geçirilmesi fikri. Hatta bir ara ’Hasan Cemal mi olsa’ diye bile konuşuldu ama patrona takıldı. Şimdi İsmet Berkan’ın Hürriyet’te yazacağı konuşuluyor.

Elbette İsmet Berkan epey küfür yiyecek kemik okurdan... Pek çok kişi ’Hürriyet’e neler oluyor’ diye endişelenecek. Berkan hükümeti övecek, yağını çekecek ve tepki üzerine tepki toplayacak.

Ama size bir şey söyleyeyim mi: Ne karakterini ne gazeteciliğini beğendiğim İsmet Berkan’ın Hürriyet’te yazacak oluşuna sevindim.
’Süpermarket modeli’ özellikle böyle çalkantılı dönemlerde medyanın kendi kendini koruma kalkanıdır aynı zamanda. İktidarın ’Sizin yazarlarınız hep bize çakıyor, ne olacak bu Yılmaz Özdil’ şikayetine karşılık ’Olur mu hiç, bizde sizi öven, yere göğe sığdıramayan yazarlar da var’ deme bahanesidir. Kendi karakteri ve düşünceleri oturmamış, duruş sahibi olamayan, omurgasız yazarlara böyle dönemlerde ihtiyaç vardır.

Umarım İsmet Berkan’ın Hürriyet’e gelişi severek okuduğumuz diğer yazarların da teminatı olur.

En iyi beş yandaş
1. Başbakan’ın bile ’Abi’ dediği Hasan Cemal...
2. Yanak okşamasıyla meşhur Mehmet Barlas...
3. Sezen Aksu’dan torpilli İsmet Berkan...
4. Boş zamanlarında ’Beraber yürüdük biz bu yollarda’ şarkısını çalışan Akif Beki...
5. ’Ben her şeyi bilirim, Batı’yı da Doğu’yu da idare ederim’ diye kendini kabul ettiren Cengiz Çandar...

En kötü beş yandaş
1. Ne yaparsa yapsın bir türlü Başbakan’a kendisini sevdiremeyen Nazlı Ilıcak...
2. Bir türlü Başbakan’a güven vermeyen Fehmi Koru...
3. Tüm çabalarına karşın ne yazık ki hiç kimsenin ciddiye almadığı Yiğit Bulut...
4. İsli viski merakı yüzünden Emre Aköz...
5. ’Çakma’ olduğu ve zaten kendisinin bir orijinali hali hazırda mevcut olduğu için Eser Karakaş...

Oray EĞİN / AKŞAM